Ümit Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi hakkındaki “Ben bu adamı adam yerine ve insan yerine koymam. İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir” sözlerine yanıt verdi.
Ümit Özdağ, “Süleyman Soylu’nun televizyon programındaki konuşması nedeniyle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Haziran 2015 ile Kasım 2015 seçimlerine dikkat çeken Ümit Özdağ, dönemin başbakanı, şimdiki Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na çağrı yaptı. Özdağ, “Korkmayın, kamuoyunda baskı altında olduğunuzu gördük, o dönemde ne olduğunu açıklayın” dedi.
Ümit Özdağ, 2015 seçimlerinde yaşananlara benzer, “Seçim odaklı sığınmacılar üzerinden şiddet dalgası planı” yapıldığını öne sürdü.
CEZAEVİNDE “ÖZDAĞ HAKKINDA KONUŞ” PAZARLIĞI
Devlet yetkililerinin hapishanede bulunan ve ağır ceza almış bir kişiyi ziyaret ettiğini öne süren Ümit Özdağ, “İki ayrı suçu var. Yargıtay Savcısı bir suçtan onanmasını istedi, diğeri için ise ekdik evrak var diyerek mahkemeye döndü. İşte bu kişiyle görüşerek, benim aleyhimde konuşması karşılığında, yargıya müdahale ederek, kendisine yardımcı olacaklarını söylemişler. Bu rezalet olmanın ötesinde bir gelişme” diye konuştu.
DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ
Ahmet Davutoğlu’nun 2019 yılında, Sakarya’da katıldığı bir programda “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler, insan yüzüne çıkamaz” demişti.
Davutoğlu’nun sözleri 7 Haziran- 1 Kasım 2015 tarihleri arasında yaşananları hatırlatmıştı.
Türkiye 7 Haziran seçimlerine, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki HDP mitingine yönelik bombalı saldırının etkisinde girdi. IŞİD tarafından üstlenilen saldırıda 5 kişi yaşamını yitirmiş, 400’e yakın kişi de yaralanmıştı.
ÇÖZÜM SÜRECİNİN SONA ERDİ:
17 Temmuz 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP ve HDP’lilerin katılımıyla açıklanan 10 maddelik ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı tanımadığını açıkladı. Bu gelişme ile çözüm süreci de rafa kalkmış oldu.
SURUÇ KATLİAMI:
20 Temmuz’da Şanlıurfa’nın Suriye sınırındaki Suruç ilçesinde, sınırın öte yanındaki Kobani’ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin basın açıklaması yaptığı sırada intihar saldırısı düzenlendi. IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucu 33 kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı.
CEYLANPINAR’DA İKİ POLİSİN ÖLDÜRÜLMESİ:
Suruç katliamından yalnızca iki gün sonra, çözüm sürecinin sonunu getiren ve perde arkası hala ortaya çıkarılmayan bir diğer olay, 22 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yaşandı. İlçedeki iki polis, evlerinde başlarından vurularak öldürüldü. PKK önce kendilerine bağlı “Apocu Fedailer” adlı bir grubun saldırıyı gerçekleştirdiğini ilan etse de, sonraki günlerde olay ile ilgisi olmadığını açıkladı.
ÖZ YÖNETİM İLANLARI:
Ceylanpınar saldırısını önce sahiplenen sonra reddeden PKK ateşkesi sona erdirdi. PKK saldırılarının başlaması ile art arda ölüm haberleri gelmeye başlarken, 10 Ağustos’ta Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) de içinde olduğu Şırnak Halk Meclisi, ‘öz yönetim’ ilan etti.
7 Haziran’dan sonra AKP ile CHP arasında başlayan hükümet kurma görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 26 Ağustos 2015 tarihinde seçimlerin yenilenmesi kararını verdi.
ANKARA GARI KATLİAMI:
7 Haziran-1 Kasım arasındaki sürecinde yaşanan en acı olaylardan biri 10 Ekim’de Ankara’daki barış mitingine yapılan IŞİD saldırısı oldu. İki canlı bombanın saldırısında 102 kişi yaşamını yitirdi.
1 KASIM GENEL SEÇİMİ:
7 Haziran seçimlerinden sonra adeta ‘kabus dolu’ beş ay yaşayan Türkiye, 1 Kasım 2015’te yeniden sandık başında gitti. AKP, yüzde 49,5 oy ve 317 milletvekili ile sandıktan tek başına iktidar olarak çıktı.