Dinlemek için tıklayınız

Fenerbahçe’de uzun yıllar kaptanlık yapan eski milli futbolcu Ümit Özat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda cezası onanan Zafer Biryol’un FETÖ’den tutuklanmasının ardından Emre Belözoğlu’nun da cezaevine gireceğini söyledi.

“DEVLET HER ŞEYİ BİLİYOR”

Ümit Özat şunları söyledi:

“Eğer zafer Biryol tutuklandıysa Emre Belözoğlu da tutuklanacak o da cezaevine girecek öyle bir dünya yok Allah büyük göreceksiniz. Emre cezaevine gireceksin devlet her şeyi biliyor kurtulamazsın”

FETÖ’NÜN FUTBOL AĞI…

Gazeteci Toygun Atilla, Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan kitabı “İfşa”da Cemaat’in futbol yapılanmasına ilişkin ayrıntıları açıklamıştı.

Toygun Atilla’nın kitabında mağdur olarak ifadesi yer alan, bir dönem Galatasaray forması giyen Mustafa Kocabey, Hakan Şükür, Arif Erdem, Cihat Arslan, Okan Buruk ve Emre Belözoğlu’nun Galatasaray’daki diğer futbolcuları Cemaat adına etki altına almaya çalıştığına işaret ediyordu.

ŞÜPHELİLER ARASINDA YER ALMADI

FETÖ’nün futbol yapılanmasına ilişkin soruşturmada eski milli futbolcular Bekir İrtegün, Uğur Boral, Zafer Biryol, Ersin Güreler, Ömer Çatkıç ve İsmail Şengül’e “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Şüphelilerin ifadelerinde verdiği dikkat çeken futbolcu isimleri de hazırlanan iddianamede yer aldı.

Telefonunda örgütün gizli haberleşme programı Bylock tespit edilince gözaltına alınan Bekir İrtegün’ün iddianamede yer alan ifadesinde, FETÖ ile 2007-2008 yıllarında Gaziantep’te tanıştığını belirterek, “Sohbetlere takım içinden Ömer Çatkıç, Barış Durmaz geliyordu. 2009 yılında Fenerbahçe transferinden sonra Ali Şenel isimli bu yapıdan olan birisi aradı. Bir süre sonra, o dönem Fenerbahçe’de oynayan Emre Belözoğlu, Uğur Boral, Ertuğrul Taşkıran’ın da Ali Şenel ile görüştüğünü öğrendim. Bende 2009 yılının son aylarında bu kişinin yapmış olduğu sohbetlere diğer futbolcu arkadaşlarımla katılmaya başladım. Fenerbahçe’de futbol oynadığım süre içerisinde hatırladığım kadarıyla Alper Potuk, Orhan Şam, Gökhan Gönül ve Mehmet Topal’da Ali Şenel isimli şahsın yapmış olduğu sohbetlerde görmüşlüğüm vardır” dediği ortaya çıktı.

“EMRE BELÖZOĞLU’NUN EVİNDE SOHBETE KATILDIM”

Sohbetlerin genelde örgüte ait okullarda olduğunu anlatan İrtegün, birkaç kez ise, sohbetin şu an Medipol Başakşehir teknik direktörü Emre Belözoğlu’nun evinde yapıldığını anlattı.

FUTBOLUN İMAMI NE DİYOR

FETÖ’nün futbol kumpası iddianamesinde dikkat çeken isim Belözoğlu’ydu.

Aralık 2016’da FETÖ’nün futbol ayağına ilişkin soruşturmada, eski milli futbolcular İsmail Demiriz, Arif Erdem ve Uğur Tütüneker hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, futbol imamı Said Alpsoy’un, futbolcu Emre Belözoğlu ile ilgili beyanlarına da yer verilmişti.

FETÖ’den ayrıldığını iddia eden Said Alpsoy, “tanık” olarak anlatıyor:

“İsmail, Uğur, Arif Erdem, Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu ve Okan Buruk’un da içinde bulunduğu gruba sohbet toplantıları yapmaya başladım, kendileri ile kaynaştık, cemaatin kendilerine gönderdiği bir ağabey varmış ancak maddi menfaatlerden kaynaklı rahatsızlıklarını futbolcular bana ilettiler, bu ağabey ile anlaşamamışlar, bu şahsın Antalyalı olduğunu biliyorum ismini şu anda hatırlamıyorum. Sohbetlerimizin devam ettiği sürede İstanbul imamı Ahmet Kara idi. Bir süre cemaatin üst kadrolarına bilgi vermeden bu sohbet toplantılarında onlara hocalık yapmaya devam ettim.”

NİKAHINI FETÖ KIYDI

Belözoğlu’nun FETÖ’ye bağlılığını Alpsoy, şöyle anlatıyordu:

“Arif Erdem bir tarihte bana kız arkadaşı ile geldi, o bayan ile evlenmesinin uygun olup olmayacağını danıştı, aynı şey Emre Belözoğlu ile de yaşandı. 2006 yıllarında Emre Belözoğlu beni aradı, eşi ile imam nikahlarını kıymamı istedi, ben de evlerine gidip imam nikahlarını kıydım.”

Said Alpsoy, Fotomaç gazetesine “Türkiye 2002’de Dünya üçüncüsü olunca takıma prim dağıtıldı. Emre, Okan, Hakan Şükür, Hakan Ünsal ve Arif bu primlerden para topladı. Toplanan para 250 bin veya 500 bin dolardı. Bu parayı Pensilvanya’ya Arif Erdem götürdü. Gülen daha sonra Arif’e methiyeler düzdü” açıklamasını yapmıştı.

BİRLİKTE CUMA NAMAZI

Fenerbahçe’de futbol oynayan Bekir İrtegün ifadesinde şunları söylemişti:

“Ataşehir’de, Ümraniye’de bu yapıya ait okullarda toplantılar yaptık. Toplantılar genelde kahvaltı yapmak için buluşurduk. Cuma günü ise toplantı sonrasında birlikte cuma namazına giderdik veya bir sabah namazı için veya Kandil gecelerinde buluşurduk. (…) Hatırladığım kadarıyla Çamlıca’da ev yemekleri yapan bir yerde de buluştuğumuz olmuştu. Ayrıca yine hatırladığım kadarıyla birkaç kez Emre Belözoğlu’nun evinde de buluşmuştuk…”

Futbolcu Uğur Boral, Fenerbahçe’deki FETÖ günlerini şöyle anlatıyor:

“Fenerbahçe’den takım arkadaşlarım Tuncay Şanlı, Serdar Kulbilge, Kerim Zengin, Bekir İrtegün, Emre Belözoğlu, Orhan Şam, Gökhan Gönül ile birlikte değişik zamanlar ve değişik gruplar halinde bu sohbetlere katıldım…”

TERİM UYARIYOR

Süleyman Said Alpsoy duruşmada şöyle konuşuyordu:

“G.Saray’ın UEFA Kupası’nı kazanan kadrosundaki bazı isimler Cemaate bağlıydı. Genellikle sabah namazlarında bir araya gelir, daha sonra futbolcuların evlerine gider, dini sohbetler yapardık. Emre Belözoğlu’nun o zaman yaşı küçüktü ama adı çok öne çıkıyordu. Fatih Terim, birkaç kez Emre’yi Florya’da odasına çağırıp biraz da sert bir üslupla, ‘Fethullahçılarla ilişkini kes. Bunlar senin kariyerini bitirir, geleceğini karartırlar. Ben takımımda böyle bir yapılanmaya asla ve katiyetle izin vermem’ diyerek uyarmış. Bunu bana yine futbolcular anlatmıştı…”

“SOHBET EVİ”

FETÖ baskısıyla Galatasaray’dan koparılan futbolcu Mustafa Kocabey (Papen Mustafa) savcılığa şu bilgiyi veriyordu:

“Hakan Şükür, Arif Erdem, Cihat Arslan, Okan Buruk, Emre Belözoğlu’nun artık Cemaat adına diğer futbolcuları tesir altında bırakarak, Cemaatin sohbet evi adı verilen evlerine gidip gelmelerini artırdıklarını duyuyordum…”

Emre Belözoğlu ise FETÖ’ye kurban bağışı ve öğrenci bursu verdiğini ancak 17-25 Aralık döneminden sonra bu örgütle tüm ilişkisini kestiğini söylüyordu.

EMRE BELÖZOĞLU’NU KİM KORUYOR

Emre Belözoğlu hakkında bu yılın Şubat ayında “yeterli delil olmadığı” gerekçesiyle ikinci kez takipsizlik kararı verilmişti. Savcılık kararında “para vermenin ve sohbete katılmanın örgüt üyeliğine yeter delil sayılamayacağı” iddia edilmişti.

Savcılığın verdiği takipsizlik kararında, Emre Belözoğlu ile ilgili daha önce de FETÖ terör örgütü üyeliği suçlamasından soruşturma başlatıldığı hatırlatılarak, bu soruşturma kapsamında da Belözoğlu’nun FETÖ ile irtibatına ilişkin bilgi havuzundan sorgulama yapıldığı ifade edilmişti.

“EYLEMLERİ SEMPATİ BOYUTUNU AŞMIYOR”

Savcılık kararında, 2013 yılı öncesinde dini sohbetlere katılmak ve para vermekten ibaret eylemlerin örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceği öne sürülmüştü.

Çok tartışma yaratan kararda, “Yürütülen soruşturma sonucu 2013 yılı öncesinde olmak üzere dini sohbetlere katılmak ve para vermekten ibaret eylemlerin şüphelinin konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispata yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği, şüphelinin örgütsel tabirle ‘Şakirtlik’ denilen üye konumunda faaliyette bulunmak suretiyle atılı suçu işlediğine dair delil elde edilemediği kanaatine varıldığı” vurgulanmıştı.

İddianamede Emre Belözoğlu ile ilgili, “FETÖ’nün toplantılarını organize ettiği, evliliğini dahi FETÖ’nün adamlarına sorduğu ve yine aynı adamlara ‘imam nikahı’ kıydırdığı” bilgisi yer almış fakat Emre Belözoğlu ne tanık ne de sanık yapılmıştı.

Hakkında, “2013 yılına kadar FETÖ’ye himmet verdiği” ve “evinde sohbet toplantılarının yapıldığı” iddiaları bulunan Emre Belözoğlu hakkında “kovuşturmaya yer yok” denilmişti.