Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, doğal gaz ve Türkiye’nin enerji merkezi olma konusuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dönmez Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
ENERJİ MERKEZİ KONUSUNDA NEREDEYİZ?
Arz güvenliğini güçlendirecek önemli roller üstlendik. Bunlar TANAP, Türk Akımı gibi projeler. Boru hatlarıyla Rusya’dan, Azerbaycan’dan İran’dan doğal gaz alıyoruz. Sayılarını ve kapasitelerini artırdık. İran’dan tek boru hattıyla geliyor. Azerbaycan’da Bakü hattı vardı. TANAP’ta eklenmiş oldu. TANAP İtalya’ya kadar giden bir boru hattından bahsediyoruz.
Türk Akım hat 1’den devreye girdi. Bunlar doğrudan ulusal iletim sistemimize bağlı. Türk Akım 2 hattı. Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya gaz tedariki sağlayan bir proje. LNG kapasitemizi artırdık. Sadece iki tane enerji kara terminali varken biz iki tane daha gemi üzerinde gazlaşabilen ünitemizi de devreye aldık. Birisi Hatay Dörtyol’da diğeri İzmir Aliağa’da.
Yeraltı depolarımız kış aylarında yoğun tüketim olduğu anlarda sistemi koruma imkanınız olmaz Tuz Gölü devreye girmiş oldu. 1.2 milyar metreküp doğal gaz kapasitesi var. İki yıl içerisinde 5.4 milyar metreküpe çıkaracağız.
Türkiye kaynak ülkelere yakınlığı tüketim ülkelerine yakınlığında stratejik bir yerde bulunuyor. Gaz tedariki yapan kaynak ülkeler Türkiye’nin stratejisini bir an önce hayata geçirilmesi konusunda niyetlerini ifade ediyorlar.
Türkiye sadece merkez olmayacak dağıtımın da yapılacağı bir merkez olacak. İstanbul’da şu anda ulusal enerji piyasasını işleten bir borsamız var. Günlük elektrik ve doğal gaz tarafında, şimdi biz oradaki altyapımızı bu yeni merkez için de kullanacağız. Dağıtım merkezi Trakya’da olacak. Doğu’dan giren boru hatları Batı’da sonlanıyor. Ciddi bir potansiyel olduğunu söyleyebiliriz. Kaynak ülkelere yakınlıktan bahsederken, bir taraftan kaynak ülke olma yolunda ilerliyoruz. Kendi gazımızı sisteme dahil edeceğiz. Bu gazın ihracatı gündeme gelecek.
Bugün Avrupa’daki hat noktalarına baktığımızda bizim kadar kaynak girişi olmayan ülkede sınırlı sayıda kaynak girişiyle bu merkezleri işletmeye çalışıyor. Biz birçok ülkeden kaynak girişi yapacağız. Çok daha rekabetçi fiyat belirleyeceğiz.
TÜRKİYE BİR TEK RUS GAZINA MI GÜVENİYOR?
Rusya tabi önemli bir kaynak ülkesi, daha düne kadar Avrupa’nın kullandığı gazın 3’te 1’ini Rusya sağlıyordu. Bizim de tüketimimizin içerisinde yüzde 40 Rusya ağırlığı var. Tek kaynakla merkez işletmeniz mümkün değil. Hazar bölgesindeki başta Azerbaycan olmak üzere oradaki gazların Türkiye’ye getirilmesi, İran gazı geliyor. Irak’ta bir çalışma var. Orası yeni bir alternatif olabilir. LNG olarak baktığımızda Körfez ülkeleri, BAE, Katar, Umman buraya gaz gönderebilir. Görüşmelerini yapıyoruz.
Akdeniz’de Cezayir’den alıyoruz. Libya ile temaslarımız var. Mısır’ın gazı gelebilir hatta Türkiye Nijerya’dan gaz alabiliyor. ABD’den bile LNG alabiliyoruz. Dünyadaki emsal merkezlere göre kaynak çeşitliliği en zengin olan ülkeden birisiyiz neredeyse 15’e yakın gaz girişi var.
Başta Balkanlar olmak üzere onların da zaman zaman temasa geçtiğini Türkiye2den gaz alma taleplerinin olduğunu ifade etmiştim. Onları da bir masa etrafında toplayacağız. Kazan kazan mantığında herkesin uzlaşabildiği, şeffaf bir pazar oluşturma hedefimiz var.
Yılsonuna kadar kendi haritamızı çıkaracağız. Ocak-şubat gibi kaynak ülkeleri ve kullanıcı ülkeleri bir araya getirmek suretiyle pazarın işletilmesi için gerekli olan görüşleri alacağız ve bunları hızlıda devreye koyacağız.
RUSYA İLE TİCARET NE AŞAMADA?
Enerji en büyük kalemlerden birisi, turizm var, gıda var. Öteden beri 5-6 yıldır her iki liderde milli paralarla ticaretin önünü açmada niyetlerini ifade etmişlerdi. Son görüşmelerimizde mutabakat söz konusu. Teknik bir takım çalışmaların tamamlanması gerekiyor. Kısmen Ruble üzerinden ticaret başladı. Bunu önümüzdeki aylarda yoğun bir şekilde göreceğiz. Milli paralarla oluyor olması ülkelerin diğer yabancı dövizlere ihtiyacını da azaltmış olacak.
UMMAN, BAE ZİYARETİNİZ OLDU. ENERJİ KAYNAĞI DİĞER ÜLKELERLE TEMAS HALİNDEYİZ. DİPLOMATİK DENGEYİ NASIL YÜRÜTÜYORUZ?
Enerji ürünleri özellikle petrol, doğal gaz stratejik emtialar arasında sayılıyor. Bazen paranız olsa bile alamayabilirsiniz, bazen çok kaynağınız olabilir ama sattırmazlar. O açıdan özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın bu bölgelerle olan iş birliğinin meyvelerini de alıyoruz. Körfez ülkelerinden LNG ticareti vardı. En son geçtiğimiz aylarda Umman’a ziyaret söz konusu oldu oradan bir LNG ticareti başlatma imkanımız var. Geçtiğimiz hafta BAE’deydik. Endonezya, Malezya’ya gittik. Özellikle Malezya için petrol doğal gaz arama iletimine ilişkin olarak hem de Türkiye ile iş birliği yapabilir miyiz. Prensipte görüş birliğine vardık.
Bizim gaz ve petrol satın aldığımız ülkelerde o sahalarda üretimde pay alma düşüncemiz var onlar pozitif bakıyorlar. Biz onları Türkiye’ye davet ettik. Üçüncü ülkelerle beraber çalışılabilir. Afrika başta olmak üzere pek çok ülkede bizim denizdeki operasyon kabiliyetimizi artırmaktan dolayı teklif geliyor.
Cezayir’le görüşmemiz olacak onlar da bizi davet ettiler. Bu ülkelerle bir karşılık iş birliğini masaya yatırdık en kısa sürede meyveleri alacağımızı düşünüyorum.
LİBYA İLE HİDROKARBON ANLAŞMASI VAR. BÖLGEDE LİBYA İLE ANLAŞMA NEYİ İFADE EDİYOR?
Libya coğrafyada en büyük petrol ve gaz rezervine sahip ülkelerden birisi. Türkiye yine orada barışın tesisi adına önemli roller üstlendi. Şu anda uzlaşı söz konusu. Biz Libya’da iç savaştan önce de arama faaliyeti yürüten bir ülkeydik. Savaşla birlikte ara vermiştik. Şimdi yeniden müzakereler başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla kalabalık bir heyetle ziyaret gerçekleştirdik. Mutabakat zaptı imzaladık. Petrol ve gaz alanlarında iş birliğini içeriyor. Bir Türkiye Petrolleri’nden bir ekibi gönderdik. Kara, deniz alanlarında petrol arama faaliyetlerinde ortak çalışmayı öngörüyoruz.
Bundan memnun olan, olmayan ülkeler var. İki özgür ülke karşılıklı iş birliği yaptıysa diğer ülkelerin çekinmemesi lazım. Oradan çıkacak hidrokarbon başta o ülkenin kalkınmasını sağlayacak. Bu çalışmalar arz tarafında üretim artışını sağlayacak. Küresel olarak bu faaliyetlerin neticelenmesi enerji krizine son derece önemli katkı sağlayacaktır.
AVRUPA’YI NE BEKLİYOR. BİZ KIŞA NE KADAR HAZIRIZ?
Kışa dönük hazırlıklarımız tamamladık. Depolarımız eylül sonu itibarıyla dolu. Depoları kullanma başlamadık. Hattın yetersiz kaldığı noktalarda sistemi desteklemek için tasarlanmış projeler. Bunun yanı sıra boru ile aldığımız gazda ilave görüşmelerimiz var. İran ile Azerbaycan’la başta olmak üzere. LNG sözleşmelerini yaptık. Kontratlarımızın yanı sıra spot piyasadan da doğal gaz tedariki yapıyoruz. Komşumuz Avrupa’ya göre çok rahat olduğumuzu söyleyebilirim.
Avrupa’da durum farklı. Rusya’dan petrol, gaz alımını azaltma yönünde girişimleri söz konusu. Bir anda alternatif üretme imkanı yok. 100 milyar açığı nasıl yöneteceksiniz. Kısmen LNG ile çözmeye çalışıyorlar. Yazın depoları doldurdular. Olağanüstü tedbirlere başvurdular. Enerji tasarrufu noktasında tavsiyeleri söz konusu.
AVRUPA ÜRETİM FABRİKALARINI ÇALIŞTIRMAYA DEVAM EDEBİLECEK Mİ?
Tek tek konutlara gidip gazı kısma imkanınız yok. Milyonlarca hanenin gazını kesemezsiniz. Onlar aktif olarak tasarrufu sanayi kuruluşlarından bekliyorlar. Yüzde 20 ile 30 arasında doğal gaz ve elektriğin daha az kullanılmasında sanayi kuruluşları ile görüşüyorlar. Bu ekonomiye olumsuz yansıyacak. Üretim yavaşlayacak. Ekonomik sonuçları olacak. Nitekim son aylarda gelen ekonomik verilere baktığımızda resesyon söz konusu. Bunun altında yatan neden enerji fiyatlarının yüksekliği ve kıtlığı.
Türkiye daha rahat giriyor. Bu sene bir sıkıntı yaşamadan atlatmış olacağız.