Türkiye, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki olarak 54 ürün grubunda ihracat kısıtlaması uygulanmasını kararlaştırdı. Bu karar, BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı kararlarının hukuken bağlayıcı olduğu vurgusuyla bugünden itibaren geçerli olacak şekilde Ticaret Bakanlığı tarafından duyuruldu.
Kısıtlama listesi 54 ürün grubunu içeriyor ve Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği ürünler arasında alüminyum profillerden çimento ve inşaat makinelerine kadar geniş bir yelpaze bulunuyor.
Öte yandan Bakanlık’tan yapılan açıklamada Türkiye’nin bu kararın takipçisi olacağı defalarca vurgulanırken, İsrail’in uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde kısıtlamaların kaldırılacağı belirtildi. Karar, Gazze’de derhal ateşkes ilan edilmesi ve insani yardım akışının sağlanması şartına bağlandı.
İki ülke arasındaki ticari hacim: Çatışma ilişkilere yansıdı
İki ülkenin ‘normal bir zaman diliminde’ ticari ilişkilere bakıldığında, Türkiye’nin İsrail’den ithalatı 2022’de 2.45 milyar dolar; 2021’de ise 2.05 milyar dolar seviyesindeydi. Türkiye’nin İsrail’den ihracat değeri ise 2022’de 7.03 milyar dolar; 2021’de ise 6.36 milyar dolar gerçekleşmişti. Tel Aviv yönetiminin Gazze’ye yönelik işgal hareketinin başladığı 2023 yılında ise Türkiye’nin İsrail’den ithalatında yüzde 33’lük bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, Türkiye’nin İsrail’e yaptığı ihracatta da yansıdı. 2023 yılında Türkiye’nin İsrail’e ihracatı 5.43 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
İsrail’den Türkiye’ye ‘ABD’li cevap’: ‘Dostlarımızdan Türkiye’ye karşı yaptırımlar uygulamalarını istedim’
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz‘in Türkiye’ye yönelik cevabı ise sert oldu. ABD’yi konuya dahil ederek Türkiye’ye yatırım yapmayı durdurması ve ürün ithalatını engellemesi çağrısında bulunan Katz, ABD Kongresi’ne yasaların ihlalini incelemeleri ve Türkiye’ye karşı yaptırımlar uygulamaları çağrısında bulundu. Katz’in açıklaması ise şöyle:
‘İktidarla ilgili kamuoyundaki olumsuz düşüncenin önüne geçebilmek için ihracat kısıtlamasına gidildi’
Konuyu Sputnik’e değerlendiren gazeteci Musa Özuğurlu, Türkiye’nin aldığı kararın, kamuoyundaki olumsuz düşüncenin önüne geçmek amacıyla bir refleks olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Türkiye’nin böyle bir kararı almış olması bu süreç başladıktan sonra erken gösterilmiş bir refleks değil. Türkiye aslında böyle bir kararı almak istemezdi. Bu tabii ki elbette bu iktidarın İsrail’e tepkisinin samimi olmadığı anlamına gelmiyor. Sonuç itibariyle bir yandan Türkiye’nin çıkarlarını düşünerek böyle bir ticaretin devam edebileceğini düşündüler. Diğer taraftan bunun büyük bir çelişki olduğu yönünde kamuoyunda tartışmalar artınca, hem seçim öncesinde de hem bir seçim malzemesi olarak da karşı bir propaganda şeklinde kullanıldığı için iktidar da artık bir adım atması gerektiğini düşündü. Dolayısıyla Türkiye’nin atmış olduğu adım bir yandan geç kalmış bir adım diğer yandan da kamuoyundaki olumsuz düşünceyi artıran etkenlerden oldu. Geçtiğimiz günlerde yapılan o gösteriler ve yaşanan birtakım manzaralar da iktidarla ilgili olumsuz düşünceyi bu konuda arttıran etkenlerden birisi oldu. Bunların önüne geçebilmek için ihracat kısıtlamasına gideceklerini açıklamış oldular.”
‘ABD Türkiye ile kendi arasındaki problemler için bir adım atmak isterse İsrail’in bu çağrısıyla birlikte hareket edebilir’
İsrail’in de Türkiye’ye karşı ekonomik baskılar uygulama niyetinde olduğunu belirten Özuğurlu, bu durumun Türkiye-İsrail ilişkilerini daha da geriletebileceğini vurgulayarak, “Verilen ihracat kısıtlaması kararında ‘İsrail’in ne kadar hayati önem verdiği başlıklar olabilir’ bu da tartışma konusu. O yüzden bunun ne kadar etkili olup olmadığını elbette önümüzdeki zamanlarda göreceğiz. Diğer taraftansa İsrail’in bu konuda Türkiye’ye taviz vermek istemediğini görüyoruz. Yani karşılık olarak verdikleri cevapla beraber Türkiye ekonomisine zarar verecek adımlar atacaklarını ifade etmiş olmaları bunu gösteriyor. Elbette bu sadece İsrail’in çağrısıyla ya da baskısıyla olacak bir şey değil. Fakat ABD nezdinde İsrail’in etkisinin olduğunu unutmamak gerekiyor. Eğer ABD Türkiye ile kendi arasındaki birtakım problemlerde ve diğer başlıklarda Türkiye’ye yönelik bir adım atmak isterse İsrail’in bu çağrısıyla birlikte hareket edebilir. Ve Türkiye’yi gerçekten de etkileyecek bir takım adımlar atılır” dedi ve ekledi:
‘Bu sefer olay biraz daha ciddi, iki ülke arasındaki ilişkiler daha da gerileyecektir’
“Kaldı ki Rusya’yla ilgili olarak da ABD’nin Türkiye’ye bir ekonomik baskı uygulamaya hazırlandığı yönünde bir iddia söz konusuydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ayında yapacak olduğu ziyarette bu da gündeme gelecek. Böyle bir olasılık da var. Dolayısıyla eğer bu yaptırımlar ABD ile birlikte olursa bunlar birleştiğinde gerçekten Türkiye’ye bir zarar verebilir. Ama bunun aynı zamanda Türkiye’ye duyulan tepkiden olduğunu da söylememiz lazım. Çünkü İsrail ilk günden itibaren Cumhurbaşkanı hakkını kullanmış olduğu söylemleriyle de Türkiye’ye karşı tepkiliydi. Aslında bu iki ülke arasında her zaman bu tür problemler ve söylemler yaşanıyor ama bu sefer biraz daha ciddi gibi görünüyor. İki ülke arasındaki ilişkinin daha da gerileyeceğini varsayabiliriz. Aynı zamanda bu karara ABD’nin de katılması durumunda Türkiye gerçekten etkilenebilir.”