Dinlemek için tıklayınız

Olimpiyat ve dünya şampiyonu, Türk güreşinin efsanesi Yaşar Doğu’nun oğlu Prof. Dr. Gazanfer Doğu, babası adına yapılacak “Yaşar Doğu Evi ve Türk Güreş Müzesi”ne ilişkin, “Bu proje artık menüsü kararlaştırılmış bir yemek. Aş pişmeye başlayacak ama başına geçecek bir ‘şef’ aranıyor. Umarım doğru yerlere mesaj gider ve devletimizin yetkilileri bu konuya sahip çıkar.” dedi.

MÜZE İLE İLGİLİ SORULARI YANITLADI

Doğu, çocukluğunun geçtiği bölgede babası adına yapılması planlanan “Yaşar Doğu Evi ve Türk Güreş Müzesi”nin durumu hakkında soruları yanıtladı. Olimpiyat şampiyonu olduktan sonra verilen ödülle babasının Ankara’nın Altındağ ilçesinde iki katlı müstakil bir ev aldığını belirten Doğu, evin arkasında bahçe ve misafir odalarının bulunduğunu söyledi.

Evlerinin, başka bir ev yapılırken iş makinalarının verdiği hasar sonucu yıkıldığını dile getiren Doğu, daha sonra kentsel dönüşüm bölgesi içinde bulunan evin belediyeye satıldığını ifade etti. Doğu, eskiden evlerinin bulunduğu arsada, yaşadıkları evin görseline yakın bir Ankara evinin inşa edileceğini ve buranın “Yaşar Doğu Evi ve Türk Güreş Müzesi” olacağını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Bu bölge, Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından projede 2 bin 600 metrekarelik park alanı olarak tanımlandı. Çevresindeki tüm oluşumlar tamamlandığında burası son derece güzel, güreşin tarihini yeni nesillere anlatan bir mekan olacak. Buranın bir kültür evi, müzesi olması için uğraşlarım 12 yıldır devam ediyor. Ne mutlu ki 2 yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanımız bu konuya sahip çıktı. Onlara çok teşekkür ediyorum.”

“ASLINDA BU BİR DEVLET PROJESİ OLMALI”

Buranın güreş dünyasına kazandırılacak olmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Doğu, şöyle konuştu:

“Duyduğuma göre bir yerde tıkandık. Büyükşehir projede yerini tanımlı yaptı. İmar düzenlemesini yaptı. Hatta avan projesi yapıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığımız bu konunun neresinde yer alacak merakı içindeyiz. Aslında bunun bir devlet projesi olması lazım. Babam çok popülerdi. Çok talepler gelmesine rağmen hiçbir siyasi partiye üye olmamıştır. Kendisini bir siyasi partiye endekslememiştir. Bir devlet projesi olarak buranın, belediye, Bakanlık, federasyon ve Güreş Vakfı el birliğiyle güreş dünyasına kazandırılması lazım. O zaman babamın mezarda rahat uyuyacağını düşünüyorum. Bu proje artık menüsü kararlaştırılmış bir yemek. Aş pişmeye başlayacak ama başına geçecek bir ‘şef’ aranıyor. Umarım doğru yerlere mesaj gider ve devletimizin yetkilileri bu konuya sahip çıkar, buradaki proje hızlandırılır.”

MUSTAFA DAĞISTANLI İLE İLGİLİ ANISINI ANLATTI

Gazanfer Doğu, babasının döneminin, Türk güreş tarihinin önemli bir dönemi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Yaşar Doğu, o dönemlerde çok önemli işler başardı. Kendisi burada yaşardı ama Anadolu’yu dolaşıp beğendiği pehlivanlara, şampiyon adaylarına dermiş ki, ‘Ankara’ya gel beni bul.’ Otobüsle gelen pehlivan adayları, taksiye binip ‘Beni Yaşar Doğu’nun evine götür’ dedikleri zaman tüm taksiciler buraya getirirmiş. Babam ya da amcam gelen taksinin taksi parasını öder ve onlarla ilgilenirmiş. Babam, pehlivanları bir kulübe yerleştirir onların minder güreşine kazandırılmasını sağlardı. Buradan, tüm o dönemin şampiyon güreşçilerinin yolu geçmiştir. Yaşar Doğu döneminin tüm şampiyon talebelerinin minder güreşine kazandırılmasında önemli bir başlangıç noktasıdır. Çocukluğumda gayet iyi hatırlıyorum. Mustafa Dağıstanlı, hanımıyla ve benim yaşıtım bir oğlu vardı, sonradan vefat etti, bizde kaldılar. Babam yardımcı oldu, daha sonra yan sokakta bir ev kiraladılar ve orada konaklamaya başladılar.”

YAŞAR DOĞU KİMDİR?

“Türk güreşinin babası” olarak da anılan milli sporcu Yaşar Doğu, 1913 yılında Samsun’un Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde doğdu.

Yaşar Doğu, kendisi bebekken 1. Dünya Savaşı’na katılan babasının şehit olması üzerine, dedesinin köyü Emirli’de büyüdü, çocukluğunun geçtiği bu köyde karakucak güreşi yapmaya başladı. Elde ettiği başarılarla ünü duyulmaya başlanan Yaşar Doğu, Ankara’da askerliğini yaparken minder güreşine geçti.

Norveç’in başkenti Oslo’da 1939’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda 66 kiloda yarışan Yaşar Doğu, dört güreşin birinde mağlup olarak ikinci sırayı elde etti. Bu, efsane güreşçinin kariyeri boyunca ay-yıldızlı mayoyla aldığı ilk ve tek yenilgi olarak kayıtlara geçti.

İstanbul’da 1940’ta Balkan şampiyonluğunu kazanan Yaşar Doğu, ilk Avrupa şampiyonluğunu ise İsveç’in başkenti Stockholm’de elde etti. 1946’da gerçekleştirilen organizasyonda 73 kiloda 6 maça çıkan Yaşar Doğu, Avrupa şampiyonu unvanını kazandı.

Yaşar Doğu, bir yıl sonra bu kez Çekya’nın (Çekoslovakya) başkenti Prag’da yapılan Avrupa Grekoromen Şampiyonası’nda 73 kiloda altın madalya elde etti.

1948 Londra Olimpiyatları’nda yaptığı 5 güreşi de kazanan Doğu, ilk olimpiyat madalyasına ulaştı. Bir sporcunun kariyerinde elde edebileceği en özel şampiyonluğu Londra’da yaşayan Doğu, adını efsaneler arasına yazdırmayı başardı.

1949 yılında İstanbul’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda da altın madalyaya kazanan Yaşar Doğu, hayatı boyunca bir kez dünya şampiyonasına katılma şansı yakaladı.

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de 1951 yılında gerçekleştirilen Dünya Şampiyonası’nda 87 kiloda Finlandiyalı, İranlı, Alman ve İsveçli rakiplerini yenen Doğu, kariyerinin tek dünya şampiyonluğunu kazandı.

Yaşar Doğu, kariyeri boyunca ay-yıldızlı mayoyla çıktığı 47 güreşin yalnızca birini kaybederken, galip geldiği 46 karşılaşmanın 33’ünü tuşla bitirdi.

Köy köy dolaşıp yetenekli gençleri keşfeden Yaşar Doğu, öğrencileri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Öğrencilerine iş de bulan Doğu, karşılık beklemeden yaptıklarıyla “Türk güreşinin babası” adıyla anılmaya başlandı.

Yaşar Doğu, Ankara’da geçirdiği ikinci kalp krizi sonrası 8 Ocak 1961’de hayata veda etti. Efsane güreşçinin kabri Ankara Cebeci Askeri Şehitliği’nde bulunuyor.