Bir seyahat planlarken tarihleri neye göre seçiyor, planınızı nasıl hazırlıyorsunuz? Bu soruya vereceğiniz cevap, sizin nasıl bir gezgin olduğunuzu da gözler önüne seriyor. Ülkemizde, özellikle de iç turizm söz konusu olduğunda, seçimler genellikle deniz-kum- güneş sezonuna göre yapılıyor. Bölgelerin yerel ürünlerinin hasat edildiği tarihler de bu seçimlere biraz da olsa etki ediyordur elbette. Ancak ünlü müzeleri bir kenara bıraktığımızda kültür ve sanat etkinlikleri çoğu gezginin dikkat edip özen gösterdiği bir alan değildi. -di’li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü bu alışkanlık son yıllarda umulandan da hızlı bir değişim gösteriyor.
Bunun en büyük etkenlerinden biri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önderliğinde düzenlenen Kültür Yolu Festivalleri olabilir.
Trabzon’daki etkinliklerde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da vardı.
Hedef 35 şehir
Ağustosun son bölümünde düzenlenen Sümela Kültür Yolu Festivali’ni deneyimlemek için ben de Trabzon’daydım. 19 Ağustos’ta başlayan festival 27’sine kadar devam etti. Ki bu yılın ilk festivali de Trabzon’un hemen öncesinde Kapadokya’da düzenlenmiş ve böylece 2023’ün Kültür Yolu Festivalleri de resmen başlamıştı. Trabzon’daki festivale paralel olarak Erzurum, Palandöken’de de bir festival vardı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy 19 Ağustos’ta Trabzon’da basın mensuplarıyla sohbet edip festivalin resmi açılışını yaptıktan sonra Erzurum’a geçti, orada da resmi bir törenle etkinlikleri başlattı.
Bakan Ersoy sohbetimiz sırasında amaçlarının görev sürelerinin sonu olan 2028’e kadar toplam 35 şehirde festival düzenlemek olduğunu vurguladı. Bakanın kendi deyişiyle bu festival zincirinin dünyada bir eşi yok. Bu seneki festival zinciri de 100 gün sürecek ve 11 şehre yayılacak. Gelecek seneyse bu rakama bir 5 şehir daha eklemek istiyorlar. Hatta her sene 5 şehir eklenecek ve bakanlığın kapasitesi de bu hedefe göre arttırılacakmış. Peki, Trabzon’daki festival neden Sümela Kültür Yolu Festivali adını aldı? Bakan Ersoy soruya soruyla karşılık veriyor: “Trabzon denince aklınıza ilk gelen şey nedir?”
Trabzon’u ziyaret etmek için böyle bir etkinlik serisine ihtiyaç olmadığını düşünebilirsiniz. Haklı olabilirsiniz! Çünkü bu Karadeniz şehri bana göre sadece doğası için bile ziyaret edilmeye değer.
Ve tabii ki muhteşem lezzetleri de hesaba katmalı. Bunu Sümela Manastırı yolunda bir kez daha anladım. Türkiye’nin en önemli kültür alanlarından biri olan bu manastır öyle bir doğanın içinde ki… Onlarca yüzyıllık bu tarihi yapıyı gezerken karşınıza çıkan bir pencereye koşup gözlerinize orman banyosu yaptırmak istiyorsunuz.
Kızlar Manastırı’ndaki, hatta Küçük Ayasofya’daki etkinlikler sırasında da gözüm hep bu muhteşem manzaradaydı. Bakan Ersoy festivale ev sahipliği yapacak şehirleri seçerken nelere dikkat ettiklerini de anlattı. En büyük amaç tabii ki halkın kültür-sanat etkinliklerine erişimini kolaylaştırmak. Ancak bir yandan da şehrin turizm gelirine katkı sağlamak. Trabzon zaten bir süredir Arap Yarımadası’ndan gelen turistin gözdesiydi. Trabzon’a giden turist sayısında geçen seneye göre yüzde 44 artış var. Trabzon Havaalanı’na inen yabancı uçakların sayısıysa bu yıl yüzde 47 yükselmiş. Festival kapsamında etkinliklerin, sergilerin, konserlerin bu sayılara nasıl etki ettiğini görmek içinse biraz daha beklememiz gerekecek.
Sırada Troya Kültür Yolu var…
Gelecek festivallerin tarihleri
Kasıma kadar devam edecek festivallere göre seyahat planı yapmak isteyenlere tarihleri hatırlatalım:
◊ 9-17 Eylül-Troya Kültür Yolu Festivali (Çanakkale)
◊ 16-24 Eylül-GastroAntep Kültür Yolu Festivali (Gaziantep)
◊ 16 Eylül-1 Ekim-Başkent Kültür Yolu Festivali (Ankara)
◊ 23-30 Eylül-Mistik Müzik Festivali (Konya)
◊ 30 Eylül-15 Ekim-Beyoğlu Kültür Yolu Festivali (İstanbul)
◊ 14-22 Ekim-Sur Kültür Yolu Festivali (Diyarbakır)
◊ 28 Ekim-5 Kasım-Efes Kültür Yolu Festivali (İzmir)
◊ 4-12 Kasım-Antalya Kültür Yolu Festivali
Çardak Pide
Pidesiyle, köftesiyle…
◊ Atatürk Meydanı olarak anılan Trabzon Meydan Parkı’ndaki dijital sanat eserini izledikten sonra Uzak Sokak’taki Çardak Pide’de nefis Karadeniz pideleri tattık. Tavsiyem siz de pidenizi dilimletmeden Karadenizliler gibi bölerek yiyin.
◊ Ganita Sahil Parkı yakınlarında, sahil boyunca uzanan restoranların birinde Akçaabat köftesi yiyebilirsiniz.
◊ Sümela Manastırı’nı ziyaret ettikten sonraysa buradaki doğayı canlandıran Altındere kenarındaki mekânlar tercih edilebilir. Erken saatte ziyaret ederseniz kahvaltınızı manastıra karşı yapabilirsiniz.