News
News
Yeni sezon hazırlıklarını Slovenya’nın Kranj kentinde sürdüren bordo-mavili takımda kampa katılan Trezeguet, antrenmandan önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Mısırlı futbolcu, Trabzonspor ile anlaşmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Öncelikle bu harika kulüpte olmaktan dolayı çok mutluyum. Buraya geldiğim ilk günden itibaren hem hocalarımız, hem oyuncularımız ve burada çalışanlar, taraftarlarımız tarafından çok iyi karşılandım. Umuyorum ben de onların bu karşılamalarına, bana gösterdikleri bu sevgiye onları mutlu ederek karşılık verebilirim.” diye konuştu.
Trezeguet, Edin Visca gibi bir oyuncuyla kanatlarda oynayacak olmasına ilişkin, “Edin’i uzun süredir tanıyorum zaten. Harika bir insan, oyuncu olduğunu biliyorum. Takımda herkes tabii ki birbirine yardımcı olacak. Ama bölgelerimiz dolayısıyla Edin ile biz birbirimize daha fazla yardımcı olacağız. İnşallah hep birlikte takımın başarısına onunla katkı sunacağız.” ifadelerini kullandı.
Dün kampa katılır katılmaz antrenmanda yer alıp çift kale maçta oynayan 27 yaşındaki futbolcu, “Yaz boyunca fizik olarak kendimi hazır tutmaya çalıştım. Geldiğimde kendi fiziksel hazırlığımı yüzde 80-90 olarak nitelendirsek de burada takımla birlikte yapacağımız çalışmalardan sonra belki yüzde 100’ümü vererek takıma katkı sunmaya çalışacağım. Sezon boyunca da böyle olacak zaten” değerlendirmesinde bulundu.
Trezeguet, “Kendini nasıl tanıtırsın?” şeklindeki bir soruya, “Ben kısaca geçmişteki başarıya takılı kalmayan biriyim. Her zaman daha iyisini hedefleyen birisiyimdir. Dünü düşünmem, dünde ne yapmışsak o geçmişte kalmıştır. Benim için hedef yeni gün ve yeni gelecektir. Hep bunu yapmaya çalıştım. Bu sezon dahi hedeflerime ulaştığımda, o hedeflere vardığımızda bunları unutup yeni sezonun yeni hedeflerine yetişmeye çalışacağım.” yanıtını verdi.
Mısırlı oyuncu, Şampiyonlar Ligi ve yeni sezonda takımın hedeflerine ilişkin düşüncelerini de açıklayarak, şunları söyledi:
“Öncelikle böyle bir kulüpte olmaktan dolayı çok mutlu ve heyecanlıyım. Önümüzde büyük hedefler var. Ben de büyük hedefleri oynayan, her zaman yarıştığı, mücadele ettiği alanda şampiyon olmayı, en iyisini hedefleyen bir takımda olmaktan dolayı çok mutluyum. Önümüzdeki ilk hedef Süper Kupa. Ondan sonra Şampiyonlar Ligi ön elemesi var. Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek bir takımda olmak benim için özel, harika duygu. Bugüne kadar kariyerimde hedeflediğim çoğu şeyi başarabildim. Premier Lig’de, Dünya Kupası’nda çok önemli takımlarda, önemli liglerde oynadım. Ama Şampiyonlar Ligi uzun zamandır hayalini kurduğum ve içinde bulunmak istediğim ortam. Benim için takımla beraber Şampiyonlar Lig’nde olmak çok özel bir duygu. Umarım bunu birlikte gerçekleştireceğiz ve sezon sonunda inşallah yine ligde şampiyon olacağız.”
Şampiyonlar Ligi’nde neden olmaları gerektiğine ilişkin de Trezeguet, “Ben Trabzonspor’un oyuncusu olduğum için değil Trabzonspor; taraftarıyla, hocalarıyla, oyuncularıyla, hep birlikte orada olmayı hak ettiği için bunu söylüyorum. Umuyorum biz de onları mutlu ederek tekrar şampiyon olup hak ettikleri Şampiyonlar Ligi’ni onlara armağan edebiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Diğer kulüplerin de ilgisi vardı”
Trabzonspor’a transfer sürecine ilişkin konuşan Trezeguet, “Buraya transferim gerçekleşmeden önce diğer kulüplerin de bana ilgisi vardı. Benimle konuşmalar vardı. Ancak hem başkanımızla hem de hocamızla yaptığımız görüşmelerden sonra zaten burada oynamak istediğime karar vermiştim. Çünkü hocamız gerçekten çok iyi bir insan. Yaptığımız görüşmelerde de bana kendi planlarından bahsetti. Futbola dair görüşlerinden bahsetti. Ama beni etkileyen şeylerden bir tanesi de sadece futbol değil hayat konusunda da bizimle beraber olacağını göstermesiydi. Bu, benim için önemli bir şey. Çünkü gittiğim her kulüpte ben oynamak ve kulübüme yardımcı olmak isteyen bir oyuncuyum.” diye konuştu.
“Nwakaeme, harika bir oyuncu”
Takımdan ayrılan Anthony Nwakaeme ile ilgili görüşlerini de dile getiren Trezeguet, “4 aylık Başakşehir tecrübesinde de daha önce oynadığım zamanlarda da kendisini yakından takip ediyordum. Çok iyi ve harika bir oyuncu. Gelecekte oynayacağı kulüpte ona da bol şans diliyorum. Umuyorum ben de onun kadar başarılı olabilirim ve takımıma yardımcı olabilirim.” diye konuştu.
Mısırlı oyuncu, Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamalarının çok güzel olduğunu ve kendisinin de bütün görüntüleri izlediğini belirterek, “Gerçekten hepsi inanılmaz kutlamalardı. Ben de hepsini izledim. Hatta o görüntüleri izlerken ‘Keşke ben de bu harika kulüpte oynayabilsem’ diye içimden geçirmiştim. Ama bahsettiğimiz gibi henüz sezon başındayız ve geçmişteki başarılar artık geçmişte kaldı. İnşallah önümüzdeki sezon sonunda artık konuşma faslını ve iş faslını bitirip tekrar buluştuğumuzda bugünü tekrar hatırlayabiliriz. Çünkü artık iş yapma zamanı. Çünkü yeterince anlattık. Artık sahaya çıkıp o taraftara o mutluluğu yaşatabilme zamanı.” ifadelerini kullandı.
“Trabzonspor’a karşı 5 maçta 4 gol attım, 4 asist yaptım”
Trabzonspor’un Akyazı’daki Medical Park Stadı’nı da ‘Harika’ bir stat olarak nitelendirenTrezeguet, şunları söyledi:
“Trabzonspor taraftarına karşı o statta daha önce oynamıştım zaten. İlginç bir de anım var Trabzonspor’a karşı. Toplamda 5 maç oynadım, 4 gol attım, 4 asist yaptım. Ama artık inşallah hep beraber olacağız. Artık beraber kazanacağız, kaybetsek de beraber kaybedeceğiz. Hepsi taraftarın desteği ile olacak. Umuyorum beraber güzel bir sezon geçireceğiz.”
Türkiye’de en güzel golü Beşiktaş’a karşı Kasımpaşa formasıyla attığını söyleyen Trezeguet, “Trabzonspor’un oyuncusuyum, onları çok fazla kızdırmadan ifade edeyim, Trabzonspor’a karşı attığım belki de en güzel gol ayağımın dışıyla sağ taraftan attığım goldü. Ama Türkiye’de attığım en güzel gol, Kasımpaşa formasıyla Kasımpaşa’nın stadında Beşiktaş’a karşı attığım goldü.” diye konuştu.
Trezeguet isminin hikayesini de anlatan Mısırlı oyuncu, sözlerini şöyle tamamladı:
“9 yaşında Mısır’da altyapıda forma giyerken o zamanlar santrfor pozisyonunda oynuyordum. O dönemin ünlü oyuncularından Trezeguet de çok gol atıyordu. Hocamız benim çok gol attığım dönemden sonra takım arkadaşlarıma ‘Bakın o da Trezeguet’ye benziyor.’ demişti. Çünkü saç traşım da ona benzerdi, onun gibi kesiyordum. Trezeguet ismi öyle kaldı. Bugüne kadar da ismim değişip Trezeguet oldu.”
