Trabzonlu yurttaş, asgari ücrete zam beklentisi ile ilgili “10 bin lira bile olsa geçinemiyor ki insanlar, yok yani. Ben üniversite bitirdim. Fırında tezgahtar olarak çalışıyorum. Ama yok, bitti yok yani. 10 bin olsun 15 bin olsun. Ben geçinemedikten sonra niye yapıyorsun ki zammı. Enflasyonu düşüreceğim düşünemezsin, faizi düşüreceğim düşüremezsin. Böyle bir şey yok, böyle bir ekonomi yok. Ben yaşamak istiyorum. Paramın karşılığını istiyorum ben. Tamam çalışıyorum. Ama karşılığında güzel bir yaşam istiyorum” dedi.
Trabzon’da yaşayan vatandaşlar, asgari ücrete zam yapılması gerektiğini söyledi. Yaşar Değirmenci, şunları söyledi:
“Bana göre şu an 4 kişilik bir ailenin; beş milyar (beş bin lira), beş buçuk milyar (5 bin 500 lira) girmesi lazım. 2 buçuk milyarla (2 bin 500 lirayla) kimse geçinemez. Zaten bir çocuğun ilkokul masrafı, ben çocuk okuttuğum için biliyorum; benim zamanımda o zaman bir kıyafetine harcamaya kalktığım zaman rahatça bir milyar (1000 lira) para çıkardım. Şu anda bir çocuğun okul masrafı, 3 milyar (3 bin lira). Ayakkabı sadece, büyük adamın ayakkabısından pahalı.
Devletimizin bana göre çok eksikleri var. Fabrikaları kapattılar, şekeri dışarıdan ithalat ediyoruz. Yuvalar yıkılmaya başladı. Geçim kalktı. Önceden ceplerinde insanların para yokken şıradan simit alıyordu kahvaltı yapıyordu. Simit de oldu bir ekmek parası. Simit de alamıyorlar. Allah sonumuzu hayır etsin. Gidişatımız iyi değil gerçekten iyi değil.
Sayın Cumhurbaşkanımız ‘abartmayın’ diyor, ‘evine bir ekmek getirmeyen adam mı var’ gerçekten var. Milletin elindeki telefona kimseyi yargılamasın, kıyafetine bakarak kimseyi yargılamasınlar. 4 buçuk milyarla (4 bin 500 lirayla), kimse geçinemez. Bir kira 2 milyar (2 bin lira). Elektrik ve su faturasıyla beraber 3 milyarı (3 bin lirayı) buluyor. 2 milyarla (2 bin lirayla) ne yapacaksın, diğer ayı nasıl getireceksin?
140 milyar (140 bin lira) alıyorsun sen, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı 140 milyar (140 bin lira) alıyorsun. Hiçbir harcaman yok. Buyur, 140 milyar (140 bin lira), her sene bağışla bir garibana.”
Sevil Malkoç, “İnsanlar geçinebilsin gençlerimiz zor durumda, evlilerimiz var çocukları var bekarlarımız var evlenecekler, evlenemeyen çok gençlerimiz var. Yani biraz daha fazla vermeleri lazım. Yüzde 100 olabilir, olması lazım çünkü yetmiyor. Gençlerimiz, yaşlılarımız sanki aç kalmış gibi ekmek bile alamayacak durumdalar yardımcı olmak lazım, birbirimizi de sahip çıkmak lazım” dedi.
“EVİMİZE NE ET ALABİLİYORUZ NE MEYVE”
65 yaşında kredi kartı kullanmaya başladığını belirten Hasan Yücesan şöyle konuştu:
“En azından yüzde 50 olmalı diye düşünüyorum en azından yüzde 50 olmalıdır, çünkü alım gücü aslında yüzde 50’nin de üzerinde düşmüştür. Şu anda asgari ücretli de ben emekliyim perişan durumdayız. Evimize ne et alabiliyoruz ne meyve alabiliyoruz. Zar zor. 65 yaşındayım bu zamana kadar kart kullanmadım, kart kullanmaya başladım. Gidişat iyi bir gidişat değil. İnşallah devlet yetkililerimiz bunu göze alarak hem asgari ücretliye hem emekliye yapacaklarına da söz verdiler, iyi bir zam bekliyoruz.”
“HERKESİN PARASI ERİDİ ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ”
Düşen alım gücünün telafi edilmesi gerektiğini söyleyen Erkan Kurt, “Yılbaşından bu zamana kadar devletin açıkladığı yüzde 40 enflasyon oranı var, demek ki asgari ücretin aldığı aylık maaşta yüzde 40 bir erime var. Bu devlet istatistik enstitüsünün açıkladığı rakam. Bu kaybı en azından, gidermeleri gerektiğine inanıyorum ben. Herkesin parası eridi alım gücü düştü bunu telafi etmek gerekiyor. Bu en doğal en insanı hakkıdır çalışanın” dedi.
“BUNLAR KENDİLERİ YEME İÇMEDEN VATANDAŞA BİR ŞEY BIRAKMADILAR”
Vatandaşların artık bir beklentisinin kalmadığını ifade eden Ali Kuşkul şu ifadeleri kullandı:
“En az yüzde 70 yüzde 80 olması lazım ki kurtarsın çünkü her gün zam geliyor her şeye. Vatandaşın bunun altından kalkması imkansız, vermeden alıyorlar. Zam yapacaklar verilecek olan zammı zaten 2-3 ay önceden alıyorlar. Bunu bir anlamı yok ki. Çarşı pazara git vatandaşın, esnafın haline bak. Ek zamma ihtiyaç duyuluyor tabi. Geçen sene bayram ikramiyesi verdiler yine aynı para yine aynı verecekler, vatandaşın bunlardan bir beklentisi yok ki fazla para vermezler. Bunlar kendileri yeme içmeden vatandaşa bir şey bırakmıyorlar. Yandaşlara peşkeş çekme, yeme içme, rant başka bir şey yok. Birkaç tane müteahhitle, birkaç tane market var. Bugün en büyük vurgunu vuran marketlerdir. Geçen sene 40 liraya aldığımız zeytinyağı şimdi 170 lira.”
“BUGÜN ZAM YAPARSANIZ YARIN YİNE ZAM GELECEK”
Ülkenin tarıma ve kendi ekip biçmemize ihtiyacı olduğunu belirten bir vatandaş ise şunları söyledi:
“Şimdi ülkede şu an bir sorun var. Devlet yöneticileri demiş ya hani ülkede çok zam yok hayat pahalılığı var. Yani şu an ne kadar yaparsanız yapın hayat pahalılığı var. Para artık bir şey almıyor, o sebepten dolayı ne olursa olsun ülkenin acilen tamamen tarımdır. Ekmek biçmek bunlara ihtiyacı var. Evet bugün yapacaksınız ama yarın yine zam gelecek her şeye olduğu gibi. Şu an millet sıkıntı da bir ev kirası 2 bin 500 – 3 bin lira, bugün asgari ücretli 2 bin lira alan adam olsa 3 bin lira çok değişen bir şey olmayacak bir tek nefes alacak o kadar. Ama yarın böyle olmayacak yine geçen yılki fiyatlarla bu yılki fiyatları karşılaştırırsanız, enflasyon verilerine yüzde 70’ler olarak ya da yüzde 30 bilemiyorum bunlardan bahsediliyor. Ama her şey de şu an yüzde 300 yüzde 200 enflasyon var. Ne zaman bu halka insanlar gerçek manada iktidar olmak isteyen insanlar bugün gerçekten halka dokunursa iktidar olabilir. Şu an ki iktidarın yapamadığı ekonomi.”
“BEN YAŞAMAK İSTİYORUM”
Trabzonlu başka bir vatandaş ise şu ifadeleri kullandı:
“Şu an zam oranı 10 bin lira bile olsa geçinemiyor ki insanlar, yok yani. Ben üniversite bitirdim. Fırında tezgahtar olarak çalışıyorum. Ama yok, bitti yok yani. 10 bin olsun 15 bin olsun ben geçinemedikten sonra niye yapıyorsun ki zammı. Enflasyonu düşüreceğim düşünemezsin, faizi düşüreceğim düşüremezsin böyle bir şey yok böyle bir ekonomi yok. Yabancı ülkeler bizimle dalga geçiyorlar. Gerçekten dalga geçiyorlar. Bitti yani. Asgari ücreti yükseltsin. Ben yaşamak istiyorum. Ben istediğimi kolayca elde etmek istiyorum. Paramın karşılığını istiyorum ben. Tamam çalışıyorum. Ama karşılığını istiyorum, karşılığında güzel bir yaşam istiyorum.”