“Karadeniz’de Arama ve Üretim ve Süper Havza Düşüncesi Konferansı”na katılan Bilgin, konferans sırasında önemli görüş alışverişlerinin olacağına yönelik inancını paylaştı. Bilgin, TPAO’nun en geniş lisans alanına sahip olduğu Karadeniz’de ultra derin deniz arama faaliyetlerinde her zaman baş aktör olduğunu belirterek, “Ancak 2019 yılının başında ezber bozan hamlenin adı operasyonel bağımsızlık kapasitesi ve teknoloji oldu. Bu noktadan itibaren, hızlandırılmış sismik işleme iş akışları ile birden fazla blokta en son sismik veri toplama teknikleri ve gelişmiş sismik görüntüleme kullanılarak, havzaya yönelik geleneksel arama yaklaşımını hızlandırmak mümkün olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.
TPAO’nun derin su ortamında operasyonel yetenekler kazanmaya odaklandığına dikkati çeken Bilgin, “Bu da TPAO’nun açık deniz sondajına üstün tedarik zinciri verimlilikleri getirebilmesini sağladı. Açık deniz keşiflerine yönelik yeni yaklaşımımız, Karadeniz’in tamamında mevcut 2B ve 3B sismik verilere ek olarak 45 bin kilometrekarelik bir alanı kapsayan kapsamlı bir sismik edinim ile desteklenmiştir, burada neredeyse 50’ye yakın yeterli olgunluğa sahip potansiyelimiz vardır.” ifadelerini kullandı.
“2023 İLK HEDEF”
Bilgin, yılın en büyük derin açık deniz keşfi olan Sakarya keşfinin Ağustos 2020’de duyurulmasının ardından yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:
“Gazın en kısa sürede iç piyasaya minimum riskle getirilmesini mümkün kılacak çok aşamalı geliştirme programını başlattık. 2023’ün ilk çeyreği nihai hedefimizdi ve hala öyle. Böylesine agresif bir hedefe sahip olmak, diğer iki sondaj gemisi Kanuni ve Yavuz’un Sakarya’ya seferber edilmesini gerektirmiş ve bu da bölgede gerçekleştirilen operasyonun büyüklüğünü açıkça göstermektedir.”
“İLK DUYURUDAN BU YANA 24 AY GEÇTİ”
Keşfin ilk duyurusundan bu yana 24 ay geçtiğinin altını çizen Bilgin, “Hidrokarbon içeren birden fazla rezervuar içeren iki alanı ortaya çıkarmayı başardık. Sakarya Gaz Sahasında 11 adet geliştirme kuyusu açılmış ve bunlardan ikisi Kanuni sondaj gemisi ile 5 potansiyel üretim aralığında başarıyla test edilmiştir.” diye konuştu.
“YIL SONUNA KADAR YENİ BİR SONDAJ AÇILACAK”
Bilgin, arama faaliyetleri ile birlikte Faz-1 tamamlama çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Yıl sona ermeden önce gündemimizin bir parçası olarak yeni bir araştırma kuyusu sondajı yapacağız.” dedi.
TPAO Genel Müdürü Bilgin sözlerini şöyle sürdürdü: “TPAO, Sakarya’nın tam saha geliştirmesinin ilk aşaması için sınıfının en iyisi hizmet şirketlerinden oluşan bir konsorsiyum ile EPCI sözleşmesini, keşfin üzerinden 12 ay geçtikten hemen sonra imzaladı. Sakarya, gerçekten de dünyanın en uzun ve en derin Denizaltı ankraj üretim sistemi olacak. Şu anda üretim boruları döşeniyor. Paralel olarak göbekler makaraya sarılıyor ve biz konuşurken inşaat gemilerine aktarılıyor. Karadeniz kıyısında, Trabzon’un 800 km batısında yer alan Filyos’taki kara üretim tesisi, projedeki hiçbir faaliyetten geri kalmıyor. Örneğin toprak işleri, çelik montajı ve binalar zaten tamamlandı. Tedarik edilen ekipmanların montajı, borulama ve elektrik tesisatı işleri devam etmekte olup, tamamı kısa sürede devreye alınmaya hazır hale gelecektir.”
“SÜPER HAVZAYA DÖNÜŞTÜRMENİN EŞİĞİNDEYİZ”
Karadeniz’i “Süper Havza”ya dönüştürmenin eşiğindeyken, TPAO’nun geleneksel yapısı içinde de dönüşüm yaşandığını vurgulayan Bilgin, “TPAO, kendisini yalın, teknoloji odaklı ve profesyonelce yönetilen bir kuruluşa dönüştürüyor. 4 adet kuruma ait ve kendi işlettiği sondaj gemisi ile 3 yıl içerisinde 11 geliştirme kuyusuna ek olarak 14 derin su arama kuyusunun açılması, Karadeniz ve Doğu Akdeniz Programlarında iyi iş yapıldığının kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
Bilgin, TPAO’nun yönetsel ve operasyonel standartlarını küresel seviyelere ve hatta daha da yukarılara taşıdığını da dile getirdi.
“TERSİNE BEYİN GÖÇÜNE KATKI SUNUYORUZ”
Konuşmasında Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi’nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na yeni bir dinamizm de kazandırdığını da anımsatan Bilgin, şöyle devam etti:
“TPAO olarak; ultra derin arama, sondaj ve inşaat alanlarında çok hızlı know-how geliştirmekle kalmıyoruz, bir yandan kendi alanlarında son derece deneyimli olan personelimizin beceri setini genişletiyor, diğer yandan da geliştirdiğimiz uluslararası çaptaki projelerle tersine beyin göçüne de ciddi bir katkı sunuyoruz. Dünyanın dört bir yanında farklı offshore projelerinde görev almış Türk mühendisler, bugün Karadeniz’de kendi ülkelerinin prestij projesini gerçekleştirmek için yuvaya dönmüş durumdalar.”
Bilgin, Karadeniz operasyonlarında kendilerine destek verecek insan kaynağı için Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde iki yeni bölümün bu yıl eğitim vermeye başlayacağını söyledi.
“AZİMLE ÇALIŞIYORUZ”
TPAO Genel Müdürü Bilgin, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve bir önceki dönem Enerji Bakanı Berat Albayrak ile projeye katkı sunan herkese teşekkürlerini iletti.