Bugün dünya edebiyatının dev yazarları arasında yer alan Tolstoy, 196 yaşında… Kitapseverlere birbirinden değerli eserler bırakan Tolstoy, 1910 yılında tren garında ölü olarak bulundu. Ölümünden sonra tek mirası ise romanları oldu. Bu romanlardan biri de kilise tarafından aforoz edilmesine neden olan Diriliş adlı eseridir. Bu romanda dönemin siyasi, dini ve ahlaki yapısına sert göndermelerde bulunan Tolstoy, kaleminden asla ödün vermedi.
Yazarın doğum yılına özel Diriliş romanından bazı notlar…
Dünya ve Rus edebiyatının en önemli edebiyatçılarından Lev Nikolayeviç Tolstoy’un Diriliş romanı, hayatta kimsesiz kalan Katyuşa’nın hüzünlü öyküsünü ele alıyor. 1899 yılında yayınlanan roman, Tolstoy’un en çok okunan eserlerindendir. Büyük yazarın 196’ıncı doğum yılına özel olarak Diriliş romanını okuma parçası olarak seçiyoruz.
Tolstoy’un önemli romanı Diriliş, hiç kuşkusuz onun en çok sevilen kitabıdır. Vicdan ve ceza hukukunun çarpıştığı romanda insanoğlunun acımasız çehresine şahit oluyoruz. Küçük yaşta anne babasız kalan Katyuşa, iki yaşlı kadının yanında hizmetçi olarak verilir.
Genç ve güzel olan Katyuşa herkesin ilgisini üzerine çeker. İki yaşlı kadının yeğeni olan Dimitri Nehludov ise sık sık evi ziyarete gelir, o da erken yaşta babasını kaybetmiş ve Rus Ordusunda görevli bir subaydır. Yine böyle bir ziyarette hizmetçi kız Katyuşa’yı görür ve derin hisler beslemeye başlar kimsesiz kıza karşı.
Subayın bu ilgisini karşılıksız bırakmayan Katyuşa da Dimitri Nehludov’a ilgi duyar. Nehludov, evden ayrılmadan önce birlikte olurlar ve Katyuşa bu birliktelikten hamile kalır. Bu Katyuşa için zorlu hayatın başlangıcı olur.
Satranç oynayan Tolstoy
Katyuşa için zorlu hayat…
Katyuşa’nın Nehludov’la birlikte olması onun evden kovulmasına neden olur. İki yaşlı kadın Katyuşa’ya farklı gözle bakarlar ve onu artık evlerinden istemezler. Çaresiz şekilde evden ayrılan Katyuşa bir randevu evinde hayata tutunmaya çalışır.
Randevu evinde çalışan Katyuşa, bir otel odasında müşterisiyle birlikte olurken adam ölür. Bunun üzerine adamın ölümünden Katyuşa’yı sorumlu tutan mahkeme, onu kürek cezasına çarptırır.
Mahkemede jüri üyesi olarak görev yapan Nehludov, Katyuşa’yı kurtarmak için büyük çaba sarf eder ama çabasında başarısız olur. Katyuşa’nın başına gelenlerden kendini sorumlu tutan Dimitri Nehludov, mahkemeye başvurarak Katyuşa’nın suçsuz olduğunu söyler. Mahkeme bunun üzerine Katyuşa’nın cezasını hafifleterek onu Sibirya’ya sürgüne gönderir.
Sayfa: 592
“Halk her şeye karşı duyarsız”
Tolstoy, insanların olanlara karşı duyarsızlığını şu sözlerle dile getiriyor;
“Halk can çekişiyor. Alıştırmış kendini bu yaşama yadırgamıyor. Çocuklarının ölmesi, kadınların güçlerinin yetmeyeceği işleri yapmak zorunda bırakılmaları, herkesin, özellikle yaşlıların kötü beslenmeleri olağan geliyor onlara. Halk yavaş yavaş öylesine alışmış, benimsemiş ki bunu, yaşayışının korkunçluğunu göremiyor, yakınmıyor. Bu yüzden biz de bu durumun olağan olduğunu sanıyoruz.”
Tolstoy’un gözlem gücü
Dev yazar Tolstoy, romanında insanın acımasızlığını ve ikiyüzlülüğünü gözler önün serer. Öte yandan Rus toplumuna sert eleştirilerinde yer aldığı Diriliş, yazarın güçlü kaleminin ve düş gücünün bir parçasıdır.
Toplumsal eşitsizliğe sert göndermelerde bulunan Tolstoy; aristokrat sınıfın alt tabakadaki insanlara tepeden inmeci bakış açılarını da yeriyor.
Tolstoy’un çok okunan romanını herkese şiddetle tavsiye ediyorum.