RTÜK üyesi İlhan Taşcı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi hakkındaki “kaçacaklar” açıklamalarına yer veren 4 televizyon kanalına oy çokluğu ile tavandan yüzde 3 para cezası verildiğini duyurdu.
Açıklama yapan İlhan Taşcı, yüzlerce şikâyet dilekçesinin aylardır işleme dahi alınmadığını, TÜRGEV ve Ensar’ın şikâyet dilekçelerinin ‘mürekkebi kurumadan’ RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin tarafından rapor hazırlatıldığını söyledi.
“AMAÇ YAYINCILARI KORKUTMAK”
İlhan Taşçı “RTÜK, ülkenin Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkeyi sarsacak nitelikteki değerlendirmelerini ve açıkladığı belgeleri canlı yayınlayan kanallara oy çokluğuyla tavandan para cezası verdi” diyerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ana muhalefet partisinin liderinin açıklamalarını canlı yayınlayan televizyonlara para cezası verilmesi ‘basını sansürlemek, ana muhalefetin iktidara yönelik eleştirilerinin, çözüm önerilerinin halk tarafından duyulmasını’ engellemektir.
RTÜK’ün bugün almış olduğu karar doğrudan doğruya ‘anayasal güvence altındaki düşünce özgürlüğüne, basın özgürlüğüne, ifadenin yayılması özgürlüğüne ve demokrasiye vurulmuş yeni bir darbedir!’
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının içeriği dünyanın her yerinde haberdir, hele hele dile getirdiği ilişkiler ve açıkladığı belgeler gazetecilik deyimiyle ‘sekiz sütuna manşet’ olacak niteliktedir. Buna karşın RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin Saraydan ve iktidardan aldığı talimatla alelacele akşam vakti bir rapor hazırlatıp kurulun gündemine bu konuyu getirmiştir.
Bu neyin telaşı, kimlere yaranma arayışı!?
Öyle bir hava yaratılıyor ki, adeta ülkede suçu açığa çıkarmak suç sayılıyor!
RTÜK, bugünkü kararıyla saray ve iktidar dışındaki seslere yer veren kanalları cezalandırıp, sansürleyeceğini ilan etmiştir. Bir yandan sosyal medya yasası, bugün de RTÜK’ün aldığı karar bir arada değerlendirildiğinde sindirilmiş bir toplum, susturulmuş bir basın ve muhalefetin sesinin duyurulmadığı bir ortamda seçim kampanyasını başlattıkları anlaşılmaktadır.
Amaçlanan tüm kanallar saray ve iktidarın sesini duyursun ama muhalefetin tek bir sözü dahi topluma ulaştırılmasın.
RTÜK’ün hukuktan, demokrasiden yoksun bu bakışıyla ana muhalefetin ve diğer muhalefet partilerinin grup toplantılarının canlı verilmesi engellenebilir hatta ve hatta TBMM Genel Kurulu görüşmelerini canlı veren TRT3’ün -sırf muhalefetin sesini halk duymasın diye- fişi bile çekilebilir!
Artık sınırları, hudutları yok nerede duracaklarını onlar dahi bilmiyor.
Bugünkü kararla, belgeler mi ortadan kalktı, ilişkiler ağının üstü mü kapatıldı tabii ki hayır. Her şey apaçık ortada duruyor. 83 milyon yurttaş gerçeği görüyor, öğreniyor.
RTÜK’ün bugünkü verdiği cezalarla amaçladığı yayıncılara, ‘elinizde belgeniz de olsa, doğruları da yazsanız, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları gerçek de olsa ben gerçeğe değil, Saraya, iktidara bakarım ve bunları yayınlatmayıp, sansürlerim’ mesajını veriyor. Amaç yayıncıları korkutmak, gözdağı verip, cezalarla susturmak!
Bugün çok sesliliğe, yurttaşların haber alma hakkına, düşüncenin yayılması özgürlüğüne ve demokrasiye yeni bir darbe daha vuruldu.
Biz; direncimiz, Türkiye’nin aydınlık geleceğine inancımız, hukuka olan güvenimizle sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”