Dinlemek için tıklayınız

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, “Bizim devlet geleneğimizde ve siyasi teamüllerimizde bürokrasinin siyasiye dava açması görülmemiştir. Böyle bir olay kesinlikle olamamıştır. Umarım ki bunlar son olur siyasilerin muhatabı devlet memurları değildir, siyasilerdir” dedi.

TDP Genel Başkanı Sarıgül, partisinin genel merkez binasında yapılan basın toplantısında gündeme dair önemli konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı dava açılmasına ilişkin konuşan Sarıgül, “Devlet geleneklerinde böyle bir şey yoktur. O iddianın muhatabı siyasi kişilerdir. Siyasiler de zaten cevap verdi. Bürokrasinin siyasete dahil olmasını son derece yanlış ve tehlikeli buluyoruz. Ana muhalefet partisi genel başkanına cevap vermesi gereken Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ve jandarma değil, siyasetin muhatabı siyasiler olmalı ana muhalefet partisi genel başkanına EGM’nin dava açmasını kınıyorum ve doğru bulmuyorum. Buradan herkesi uyarıyorum ordumuza, emniyetimize, camilerimize, okullarımıza, karakolumuza, adliyemize siyaseti sokmayın. Buralar hepimize lazım. Bizim devlet geleneğimizde ve siyasi teamüllerimizde bürokrasinin siyasiye dava açması görülmemiştir. Böyle bir olay kesinlikle olamamıştır. Umarım ki bunlar son olur siyasilerin muhatabı devlet memurları değildir, siyasilerdir” diye konuştu.

“Uyuşturucu baronlarıyla yoğun bir şekilde mücadele vermek lazım”

Uyuşturucuyla mücadele konusunda daha büyük adımlar atılmasının önemine dikkati çeken Sarıgül, “Yurttaşlarımızın alabildiğine bu noktada bilinçlenmesi, doktorlarımızın bu noktada yoğun bir şekilde devreye girmesi ve uyuşturucu baronlarıyla yoğun bir şekilde mücadele vermek lazım. Uyuşturucu baronları dışarıda geziyor. Garibanlar içeride yatıyor. Böyle bir mücadele olmaz. Sadece uyuşturucu kullandığı için bir el Türkiye’deki gençliğe değinmiş, Türkiye’deki gençliğe değen bu el, 90 binin üzerinde sadece kullandığı için içeride yatan gençlerimiz var. Uyuşturucu baronları öyle bir nokta ki bu evlatlar buna bulaştıktan sonra o içme saati geldikten sonra ne anneyi tanıyor ne babayı tanıyor ne de yaptığının farkında, önüne ne geliyorsa kırıyor, döküyor. Özellikle Anadolu’daki küçük ilçelere kadar uyuşturucu girmiş vaziyette her gittiğim yerde yurttaşlarım tarafından bana iletiliyor. Uyuşturucu ile topyekün bir şekilde mücadele etmememiz lazım” ifadelerini kullandı.