Türkiye, gıda enflasyonu en yüksek ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Tarımsal üretim maliyetlerinin artması, genç kuşakların tarım üretiminden uzaklaşması ve olumsuz hava koşulları tarımı olumsuz etkiliyor. Uzmanlar üretimin gittikçe azalmasının fiyat artışlarında birincil etken olduğuna değiniyor. Koşullardan en çok etkilenen gıda maddeleri ise taze sebzeler ve yeşillikler. En dikkat çeken sebzelerin başında ise taze fasulye geliyor. Taze fasulyenin fiyatı marketlerde 100 liraya ulaştı. Pazar fiyatları 70-80 lira aralığında değişiyor.
Ekonomim yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Taze fasulye neden 100 lira oldu?” başlıklı yazısında, tarımdaki olumsuz koşulları ve gıda enflasyonunu taze fasulye üzerinden şöyle değerlendirdi:
“Taze fasulye üretimi Türkiye’nin her yerinde yapılıyor. Hem örtü altında yani serada üretiliyor hem de açık alanda. Üretimin büyük bölüm, açık alanda, tarlada üretiliyor. Öne çıkan iller ise Bursa, Antalya, İzmir, Tokat, Mersin, Samsun, Burdur ve Afyon.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu verilerine bakıldığında Türkiye’nin taze fasulye üretimi son 9 yılda 130 bin tonun üzerinde azaldı. Bundan 10 yıl önce 2013 yılında Türkiye’nin taze fasulye üretimi 632 bin 301 bin tondu. Üretim 2015 yılında 640 bin 836 tona kadar çıktıktan sonra her yıl düşmeye başladı. 2021 yılında 510 bin 366 ton ile en düşük seviyeye indi. 2022’de 519 bin 713 ton olarak gerçekleşen üretim, Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 yılı ilk tahminine göre 510 bin 447 ton olacak.
Ancak bu tahminin Mayıs ayında yapıldığı dikkate alınırsa yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle taze fasulye üretiminin gerçekte 500 bin tonun altında gerçekleşebileceği ifade ediliyor. Konuştuğumuz bütün üreticiler bu sene aşırı yağış nedeniyle kök hastalıkları ve aşırı sıcaktan dolayı oluşan zarar nedeniyle verimin çok düşük olmasından şikâyetçi.
FİYAT ARTIŞININ NEDENLERİ?
Bu yıl için artan fiyatların en önemli nedenlerinden birisi, olumsuz hava şartlarına bağlı olarak üretimin azalması. Aşırı yağışlar ve aşırı sıcaklar bu yıl verimi olumsuz etkiledi ve yeterli ürün olmadığı için fiyatlar arttı diyerek işin içinden çıkamayız. Asıl önemli sorun son 10 yılda üretimin her yıl biraz daha azalması. Üretim 640 bin tondan 510 bin tona gerilerken hiçbir önlem alınmadı.
ÜRETİCİ NEDEN FASULYE EKİMİNDEN VAZGEÇİYOR?
Bunun birçok nedeni var. En çok bilineni fasulye üretiminin zahmetli olması, üretim maliyetlerinin çok yükselmesi ve çiftçinin para kazanamaması. Bu birçok ürün için geçerli.
Taze fasulye üretimi binlerce dönüm, çok geniş alanlarda yapılmıyor. Daha çok aile tarımı, küçük aile çiftçiliği şeklinde yapılıyor. Bir çiftçinin deyimi ile çok ince iş. Büyük arazisi olan çiftçiler taze fasulye üretimi ile uğraşmaz. Küçük aile işletmeleri 3-5 dönüm alanda geçimlik tarım olarak yapılır.
AİLE ÇİFTÇİLİĞİ AZALDIKÇA FASULYE ÜRETİMİ DE AZALDI
Son yıllarda biraz da bilinçli olarak aile tarımı, aile çiftçiliği yok edildi. Küçük aile işletmeleri artık üretim yapamaz noktaya geldi. Maliyetler çok yüksek. Çiftçilik yapacak aile bireyleri yaşlandı. Fasulye ile uğraşacak gücü kalmadı. Devletin verdiği yaşlılık yardımı ve benzeri destekler çiftçiyi üretimden iyice uzaklaştırdı. Köyde hem çalıştıracak işçi yok hem de maliyeti yüksek. Bir işçi fasulye toplamak için günde 500 lira alıyor. Çalışan için bu para az, çalıştıran için yüksek.
Köyde yaşayanlar üretici olmaktan çıkıp tüketici oldu. Köylerde emekli nüfusun oranı artıyor. Şehirde emekli maaşı ile geçinemeyenler köye dönüyor. O maaşla köyde geçinebiliyor. Emekli olarak köye dönenler sadece kendi ihtiyacı kadar üretim yapıyor. Yani bir anlamda üretimi hobi olarak yapıyor. Tarımsal üretimle geçinmek zorunda olanlar ise artan maliyetler nedeniyle üretim yapmakta büyük zorluk yaşıyor. Bağ-Kur primini ödeyemediği için sistemin dışına çıkan yüzbinlerce çiftçi var. Bağ-Kur’lu çiftçi sayısı son 10 yılda 1 milyondan 477 bine düştü. Güvencesi olmayan çiftçinin çocukları ilerde emekli olurum umuduyla tarlayı, bağı, bahçeyi bırakıp otellerde, fabrikalarda asgari ücretle çalışmaya razı oluyor. “Üretme Tüket” politikası sonucunda birçok üründe üretim azalıyor. Aile çiftçiliği yok oluyor. Fiyatlar bu nedenle yükseliyor.”