Spor yazarları, Euro 2024 elemeleri grup maçında Türkiye’nin Hırvatistan’ı 1-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.
Spor yazarlarlarının değerlendirmesi şu şekilde:
“BİR VINCENZO MONTELLA FİLMİ: İTALYAN İŞİ” ofansifbet
“Bir teknik direktör olarak, oyuncularınızı kafanızdaki plana inandırdığınız derecede güçlüsünüzdür. Vincenzo Montella, Hırvatistan karşısında sadece maç önü açıklamalarıyla doğru orantılı bir oyun oynatmakla kalmadı. Aynı zamanda öğrencilerini ve kamuoyunu da kâğıt üzerindeki stratejisine ikna etti. Plan netti. Önde merkezi koruyarak, 6 oyunculu bir baskıyla topu Hırvatistan’ın beklerine yönlendirmek ve oyunu kalemizden uzak tutmak. Bu 6 oyuncuyu da ikiye bölmek lazım. Kerem-Barış Alper koşup rakip savunma hattının yerleşimini dağıtan ikili. Kalan 4’lü ise bozucu ve pasör oyuncuların kusursuza yakın bir karışımı. Bir adama özel iki cümle yazmak lazım… Transfer dönemi bittiğinde Fenerbahçe’nin zayıf karnı gibi gözüküyordu. Günler geçtikçe sadece takımının değil, Milli Takım’ın da vazgeçilmezi olma yolunda ilerliyor. Sertliği ve top kapma becerisi zaten elit seviyede. Pas tercihlerinde de mükemmel oynayınca, sahanın yıldızı oldu. Helal olsun sana İsmail Yüksek!” (Engin Kehale – Hürriyet)
“BİR TÜR REGRAGUI HAMLESİ YAPTIK”
Kuntz dönemiyle hemen hemen aynı oyuncular, Montella idaresinde bambaşka bir futbol oynadılar Osijek’te. Fas, Regragui’yi göreve getirdiğinde Dünya Kupası’na sadece iki ay vardı. İyi bir jenerasyonunuz varsa, göreve doğru hocayı getirdiğinizde işleri kısa sürede toparlayabilir. Biz de bir tür Regragui hamlesi yaptık sanki. (Uğur Meleke – Hürriyet)
“EURO 2024 YOLU NİHAYETE ERDİ”
‘Yap boz’ oynamaktan sıkılmayan ülke futbolu onlarca kez denediğini Milli Takım ile de bir kez daha deniyor. ‘Ya tutarsa’ diyerek apar topar teknik adam değişikliğine gidilen Milli Takım, Vincenzo Montella ile çıktığı ilk karşılaşmada deplasman takımı oyunun mantığına uygun davrandı. Güvenliğin ön planda olduğu maçta sonuç alma işi ‘fırsat verimliliği’ne bağlı tutulmuştu. 70. dakikaya ulaşıldığında topla yarı yarıya daha az oynayan Milliler, gol girişimi açısından ise daha iyi durumdaydı. Üç ciddi pozisyondan birinde Barış Alper Yılmaz ile bir gol bulunmuştu. Özellikle İsmail Yüksek orta sahada Hırvatistan’ın oyun kurulumunu bozarken, Hakan Çalhanoğlu kenar oyunculardan bir parça daha yardım alabilse durum bambaşka olabilirdi. Zaten bu gruptan çıkma konusunda epeyce yol almıştık. Kuntz adı etrafında koparılan fırtına her ne kadar tedirginlik yaratsa da Avrupa Şampiyonası için yol artık iyiden iyiye kısaldı hatta ‘nihayete erdi’ bile denilebilir. Sonuçta şimdiye dek deplasmanda yenemediğimiz Hırvatistan’ı yenerek Montella ile yeni bir giriş yapmış olmamız da başlı başına özel bir durum. Böylece 2032 ev sahipliğine kadar yapılacak dört önemli turnuvadan ilkinin kapısından girilmiş oldu… (Cem Dizdar – Fanatik)