Dinlemek için tıklayınız

Sosyal medyanın da etkisiyle en çok talep edilen yöntemlerden birisi hâline gelen yüze yağ enjeksiyonlarının kimi zaman yüz germe operasyonları ile kombine edilerek kullanılabildiğini belirten Op. Dr. Yücel, “Bu yöntem yüz gençleştirme amacıyla sık uygulanan teknikler arasında yer alıyor.

Karın, basen ya da vücudun herhangi bir bölgesinden alınan az miktarda yağ dokusunun yüze enjekte edilmesiyle uygulanan bu yöntem, yüzde dolgun bir görüntü oluştururken cildin gerilerek gençleşmesini de sağlıyor.

Yapılan yağ enjeksiyonları, aynı zamanda kök hücre görevi yaparak cildin yenilenmesine de katkıda bulunuyor” dedi. Yücel, botoks, dolgu ve mezoterapi gibi farklı yöntemlerin de yüz gençleştirme amacıyla sıklıkla uygulandığını belirtti.

BURUN ESTETİĞİNDE AMELİYAT SÜRESİ 2 İLA 3 SAAT

Burunda fark edilen şekil ve simetri bozuklukları sonucu burun estetiği yaptırmak amacı ile gelen çok sayıda hastanın da olduğuna değinen Op. Dr. Yücel, hastaların yaklaşık iki üç saat süren ameliyat sonrasında istedikleri burun şekline kavuşabildiklerini söyledi.

Op. Dr. Ergin Yücel, burun estetiğinde kullanılan tetkiklerle ilgili şunları söyledi: “Açık ve kapalı tekniklerle yapılan rinoplasti ameliyatı, genel anestezi altında yapılıyor. Açık teknikte burnun ucundan kesi yapılarak şekil düzeltmesi yapılırken kapalı teknikte burun içinden kesilerle operasyon yapılıyor.”

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ

Yorgun ve mutsuz göründüğünü düşünen insanların göz kapağı yaptırmak amacıyla muayenehaneye başvurduklarını belirten Op. Dr. Yücel, üst ve alt göz kapaklarındaki cildin ve cilt altındaki yağ dokusunun zamanla gevşemesinin bu problemlere neden olduğunu belirtti.

Alt göz kapağında bulunan torbalanmanın özellikle cilt altında bulunan bağ dokunun yaşlanma sonucu gevşemesine ve gözaltındaki yağ yastıkçıklarında sarkmaya bağlı oluştuğuna da dikkat çeken Yücel, göz kapağı estetiğinde bu bölgedeki gevşeyen dokunun bir kısmının çıkarılarak torbalanmanın düzeltilebildiğini ifade etti.

ESTETİK OPERASYONLARIN HASTALAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Öncelikle hastanın fiziki görünüşünü değiştirmek amacıyla yapılan estetik ameliyatların hastaların sadece güzel olmasını sağlamadığını belirten Op. Dr. Yücel, bu ameliyatların aynı zamanda sosyal medya veya kendini kıyaslama gibi çeşitli sebeplerle hastaların zihninde oluşan ‘Ben çirkin miyim?’ algısının yıkılmasını sağladığını ve bunun sonucunda hastaların daha mutlu olduklarını belirtti. Op. Dr. Ergin Yücel bu konuda şu açıklamada bulundu:

“Yüzde gençleştirme yaparak, burunda simetriyi sağlayarak veya göz kapağı estetiği yaparak hastaların kendi vücutları ile barışık bir hâle gelmelerine yardımcı oluyor ve bu hastaların operasyonlar sonrasında yaşama daha da bağlandıklarını görüyoruz. Birçok hastamız bize başkalarının fotoğrafını gösterip burnunun ya da cildinin aynı şekilde olmasını istediğini söylüyor. Her hastamız ile özel olarak görüşüp ortak bir karara vararak hastaların zihinlerinde oluşan güzellik algısını anlamaya çalışıyoruz ve operasyonlarımızı gerçekleştirmeden önce buna göre planlamamızı yapıyoruz.”