en iyi casino siteleri deneme bonusu
Son Kitabını Memleketi Artvin Ardanuç’ta Yazan Yazar Aksu: “30’un Üzerinde Kitap Yazdım Ama En Zevklisini Burada Yazıyorum”
193 okunma

Son Kitabını Memleketi Artvin Ardanuç’ta Yazan Yazar Aksu: “30’un Üzerinde Kitap Yazdım Ama En Zevklisini Burada Yazıyorum”

ABONE OL
8 Ekim 2023 10:40
Son Kitabını Memleketi Artvin Ardanuç’ta Yazan Yazar Aksu: “30’un Üzerinde Kitap Yazdım Ama En Zevklisini Burada Yazıyorum”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Dinlemek için tıklayınız

Kocaeli Üniversitesi’nde öğretim üyeliğinden ayrılıp kitap yazmaya başlayan, kendini tarih felsefeci olarak tanımlayan ve çok sayıda kitap yazan yazar Şener Aksu doğduğu topraklar olan Artvin‘in Ardanuç ilçesi Güleş köyünde ev kiralayarak kendi deyimiyle ‘Yazar Kulübesinde’ kitabını yazmaya başladı. Aksu, “30’un üzerinde kitap yazdım ama en zevkli kitabım burada yazıyorum diyeyim. Güleş köyü çocuklarındanım, buranın yukardaki yaylasında doğdum ve ailem uzun zaman önce buradan göç etmiş. Ben de Piralar denen bölgede mezrada bir nevi dağ evi sayılır ve en azından ayıların geldiğini söylediğim bir yerde kitabı yazmaya karar verdim” dedi.

Yazar Şener Aksu, doğduğu Arvin’in Ardanuç ilçesi Güleş köyüne dönerek burada kitap yazmaya başladı. Aksu, “Öyle zannediyorum ki bizim gibi görecekler mi çocuklar bu doğayı ve onu bilemiyorum. Umarım herkes sahip çıkar doğaya. Ben yazarların buraya gelip buraları görmelerini isterim. Zaten onlarda beni sosyal medyadan takip ediyorlar zaten. Buranın adı yazar kulübesi kalsa yeridir ve öyle olacaktır zaten” diye konuştu.

30’UN ÜZERİNDE KİTAP YAZDIM AMA EN ZEVKLİ KİTABIM BURADA YAZIYORUM”

Şener Aksu şunları söyledi:

“Kitap tam da sis içinde yazılıyor ve özüne de uygun ve adı ölüler hakkında dedikodu, tarihin sisler içinde olduğunu gösteren bir kitap ve umarım bu sis dağılınca benim kitabımda yayınlanacak ve oda sisleri dağıtacak. İsmim Şener Aksu ve 30 un üzerinde kitap yazdım ama en zevkli kitabım burada yazıyorum diyebilirim. Güleş köyü çocuklarındanım, buranın yukardaki yaylasında doğdum ve ailem uzun zaman önce buradan göç etmiş. Bende Piralar denen bölgede mezrada bir nevi dağ evi sayılır ve en azından ayıların geldiğini söylediğim bir yerde kitabımı yazmaya karar verdim. Hilmi abi de bana bu evi bana kiraladı ve böylelikle Tarih Felsefesi olan kitabımı burada yazıyorum. Kitabımın yarısını da bitirmiş durumdayım. Yazar kulübesi diye bir fikrim vardı benim kafamda ve onu burada gerçekleştirmiş oldum ama bir yazarın en iyi kitap yazacağı yerinde Artvin olduğunu düşünüyorum çünkü buranın coğrafyası insanı çok etkiliyor ve esin kaynağı oluyor aynı zamanda buradaki hayat çok özel ve bir yanıyla çok masum bir hayat ve diğer bir yanıyla da aydın bir hayat. Öyle zannediyorum ki buraya gelecek yazar arkadaşlar olursa kitaplarını sevinçle yazacaklar. Gündüz dolaşıp akşamları da benim gibi oturup yazacaklar. Sobam var çayımı koyuyorum, akşamları biraz serin oluyor tabi ki bilgisayarım burada ve böyle geçiyor benim buradaki günlerim.

“KOCAELİNDE OTURUYORUM AMA ARTVİN BENİM YÜREĞİMİN MEMLEKETİ”

Ben Kocaeli‘nde oturuyorum, Kandıra’da bir evim var ve Kocaeli Üniversitesinde hocaydım ve oradan ayrıldım ama Kocaeli’nden ayrılamadım tabi ki. Açıkçası çevremde buradan 1300 kilometre uzakta yani Kocaeli’nde ama buraya da yürek bağım var diyebilirim ve yüreğimin memleketi burası. Aslında buraya bu sene gelirken bir yanıyla da Cehennem deresinden cennet dağlarına doğru bir yürüyüş parkı var ve biz bir gurupla burada yürüdük. Bize kara yürüyüşçüsü diyorlar ve nerede yoruluyorsa orada kamp yapıyorsun. Sanırım gelecekte en güzel parkurlardan biri olacaktır ve ben Likya yolunda yürüdüm ve 530 kilometre orası galiba ama buradaki yürüyüşteki heyecan orada yoktu. Birinci gün hariç diğer günlerde harika bir manzara vardı ve yürüyüşçülerin olduğu kadar yazarlar içinde harika bir yer Artvin ve her kim istiyorsa buyursun gelsin.

“YAZAR KULÜBEM DÜŞÜNMEYE VE HAYAL KURMAYA ÇOK ELVERİŞLİ”

Yani ben sabahları saat 4’te kuşlar uyandırıyor zaten ve bende kalkıp yazmaya başlıyorum. Saat 7’den sonra da azıcık yoga yapmaya çalışıyorum sonrası kahvaltı ve ardından da bir miktar yürüyorum dağlara doğru. Akşama kadar yazılarım devam ediyor eğer misafirlerim yok ise ve gördüğünüz üzere televizyonum da yok bilgisayarım ve müziğim var açıkçası teknolojik başkaca da bir şeyim. Yok. Camdan kavak yapraklarının seslerini dinliyorum akşamları da çatma dediğim yerde ağacın dibinde oturuyorum. Çok düşünmeye ve hayal kurmaya çok elverişli bir yer ve hayatım böyle geçiyor. Evim güzeldir ve hemen hemen her şeyim var yalnız burada özel olarak bir banyom yok ve sobanın üzerinde eski usulde su kaynatarak banyo yapıyorum onun dışında soba usulü çay içerek hayatımı sürdürüyorum.

“TARİH FELSEFESİNİ PAYLAŞACAĞIM İNSANLARI AZ BULDUĞUM İÇİN YAZMAYA KARAR VERDİM”

Evet tarih felsefesi dediğim kitaptan bahsedeyim ve bu benim ömrümün kitabı diyebileceğim kitap ve ben tarihçi ve aynı zamanda da felsefeciyim. Kitabımın bir cildinin çıktısını aldım ki inceleyeyim diye. Özünde tarih felsefesi, Türkiye’de çok az bulunan bir alan ve zaten 10-15 kişiden oluşuyor. Hem tarihle uğraşıp aynı zamanda da felsefeyle uğraşacaksın açıkçası kolay değildir. Zaten tarih bölümlerinde tarih felsefesi de yok, felsefe bölümlerinde de tarih yok. Yani biz aslında özel dediğimiz bu alana özel bir ilgi gösterirsek oluyor ve bende doğrusu çocukluğumdan beri tarihçi olacağım diye bir derdim yoktu ve zaten bende matematik bölümü mezunuyum zaten ben. Öğretmen olayım diye tarihçi oldum ve felsefeye çok tutkuluyum, astronomiye çok tutkuluyum ve bir yandan da felsefe eğitimimi sürdürdüm ama doğrusunu isterseniz tarih felsefesini paylaşacağım insanları az bulduğum için bende yazmaya karar verdim. Bizim İbni Haldünden ve Rico’dan başka böyle tarih felsefesi olan kimse yok. Benim de bir 20 yıllık bir çalışmam var ve ben bunu kitap haline getiriyorum.

“ORMANLARI KESECEKLER, BAKİR HAVAYI DEĞİŞTİRECEĞİNDEN EMİNİM”

Doğrusunu isterseniz buraya gelince insan doğaya dönmeye en uygun bir yer ama yakınlarda görüyorum orada ormanları kesecekler ve bu kesimin, doğal bakir havayı değiştireceğinden eminim ve bunlardan dolayı sıkıntı var biraz. Öyle zannediyorum bu bizim bölgede bir orman yolu çalışması var ki orman kesilecek. Orman kesilince hem görsel açısından hem de hava açısından aynı zamanda hayvanların hayatı ve insanların hayatı açısından sorunlar var ve mesela heyelandan korkabiliriz. Burası heyelan bölgesi ve orman kesilince heyelan olacaktır ki HES’leri de ayrıca söylemek lazım ve buradaki sudan, kurdun, kuşun hakkı var ve ne yazık ki hakları yeniliyor. Öyle zannediyorum ki bizim gibi görecekler mi çocuklar bu doğayı ve onu bilemiyorum. Umarım herkes sahip çıkar doğaya. Ben yazarların buraya gelip buraları görmelerini isterim. Zaten onlarda beni sosyal medyadan takip ediyorlar zaten. Buranın adı yazar kulübesi kalsa yeridir ve öyle olacaktır zaten.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP