Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugünkü köşe yazısında, kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamasıyla Avusturya tarafından ABD’ye iade edilmesi kararı alınan SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz’a ilişkin bir yazı kaleme aldı.
“Korkmaz’ın en büyük özelliği, zor durumda olan şirketleri almasıydı. Hatta o şirketlerin içinin boşaltılması için bazı üst düzey yöneticilerle işbirliği yapıldığı da hep söyleniyordu. Başka bir özelliği de hayırsever olmasıydı” diyen Öztürk, “Sezgin Baran Korkmaz’ın ilk gözaltına alınışı Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin (KOM) eşgüdümünde gerçekleştirilmişti. Az önce hayırsever özelliğini belirttiğim Korkmaz’ın farklı bir özelliğini de bir yetkili şöyle anlattı: ‘Sezgin Baran Korkmaz, rüşvet verdiği herkesi kayda almış. Sesli ve görüntülü kayıtları var. Korkmaz’ın, parasının FETÖ parası olma ihtimali üzerinde de durduk. Bu konuda da çalışma yapılıyordu. Ancak bir sonuç alınamamıştı. Hakkında farklı soruşturmalar yürütülüyordu. Ancak kara para aklama iddiasından dava açıldı. Hakkında 24 dava var” ifadelerini kullandı.
Öztürk’ün yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Devlet kademesiyle yakın ilişkili olduğu belirtilen Sezgin Baran Korkmaz, ABD’de yapılacak sorgusunda üst düzey kamu görevlileri aleyhine kullanılabilecek bilgiler verir mi? Yakalanmadan önce konuştuğumuzda, “Asla” demiş, “Devletimizin, milletimizin aleyhine olabilecek bir şey konuşmam” diye eklemişti. Kendisinin bir Rıza Zarrab olmadığını da söylemişti. Konuştuğum bir yetkili, “Öyle söylese de, ABD Derin Devleti siyaseten kullanmak için Korkmaz’dan bilgi alacak, bunları da siyaseten Türkiye aleyhine kullanacaktır” görüşünü dile getirdi.
Hazırlanan iddianameye göre, Sezgin Baran Korkmaz hakkında istenen hapis cezası 225 yıl. Bir hukukçu, “ABD parasını alınca, Sezgin’i gönderir. Onlar, paralarını kurtarmaya bakar” görüşünde”
“Kurtulmak için özellikle iktidardaki çevrelerle yaşadığı bazı olaylar hakkında bilgi vermek zorunda olacak”
Sezgin Baran Korkmaz, ABD’nin taleplerine karşı ne kadar direnecek? Onların istediği bilgiler karşısında neler anlatacak? Bunu bilemeyiz. Ama kurtulmak için özellikle iktidardaki çevrelerle yaşadığı bazı olaylar hakkında bilgi vermek zorunda olacak.
Korkmaz’ın, Türkiye’ye verilmesi halinde olacaklar da belliydi. Mahkemede kendisini kurtarmak için gerekirse var olduğu belirtilen rüşvet kasetleri devreye sokulacaktı. Yurtdışına çıkmadan bir gün önce İçişleri Bakanı’nın makamına niçin çağrıldığını, orada ne konuşulduğunu, kimin alacağının silinmesinin neden istendiğini de en azından mahkeme aşamasında öğrenmiş olacaktık. O aşamayı beklemeden, İçişleri Bakanı konuşmalı. Silinmesi istenen borcun ne borcu olduğu söylemeli.”