Dinlemek için tıklayınız

Fransa’da Başbakan Gabriel Attal 30 Ocak’ta yaptığı genel politika konuşmasında Fransızların sağlık hizmetlerine erişimde karşılaştıkları güçlüklerle mücadele etme sözü verdi. Hükümet Başkanı, 6 Nisan Cumartesi günü bazı bölgesel gazetelere verdiği mülakatta, yerel sağlık sistemindeki krizin üstesinden gelmek için uygulamaya koymayı planladığı tedbirlerin ayrıntılarını verdi ve 15 milyon ila 20 milyon tıbbi boşluğu geri kazanmayı hedeflediklerini belirtti. Attal, gelecekte randevularına gelmeyen hastaların 5 Avroluk bir mali cezaya tabi tutulmasını ve bu cezanın hatalı hasta tarafından ödenmesini istiyor – bu ceza “tavşan vergisi” olarak biliniyor.

Mevzuat yoluyla bir “hesap verebilirlik mekanizması ” uygulamak isteyen Başbakan, kaçırılan bu randevuları ” artık karşılayamayız ” dedi. Ordre des Médecins ve UFML gibi bazı sendikalara göre, bu “tavşanların” maliyeti her yıl kaybedilen 27 milyon konsültasyon olarak tahmin ediliyor.

Hükümet,1 Ocak 2025 tarihinden itibaren, Doctolib gibi online randevu platformlarına gelmeyen ya da 24 saatten daha kısa bir süre önceden haber vermeyen hastalar için 5 Avro mali ceza uygulamayı planlamaktadır.

Bu mali ceza doktor tarafından karşılanacak ve doktor aynı zamanda bunu bildirmekten de sorumlu olacaktır. Buna ek olarak, bir dizi formaliteyle ilgilenmek üzere 4,000 kadar ilave tıbbi asistan görevlendirilecektir.

Başbakan ayrıca pratisyen hekim sıkıntısının daha da büyük olduğu bazı zaman dilimlerini de geri kazanmak istiyor. Bu durum hafta sonları ve akşamları saat 6’dan gece yarısına kadar geçerlidir. Matignon “bölgelerin %5’inin kapsanmadığına” dikkat çekiyor. “Bu zamanlar, insanların bakımdan vazgeçtiği ya da emboliye yol açabilecekacildurumlara başvurduğu zamanlardır”. Mali teşviklerle “ellerinden geleni yapmak ” istediklerini söyleyen hükümet, doktorların buna yanaşmaması halinde daha kısıtlayıcı yöntemler düşündükleri uyarısında bulunuyor.

Her büyük bölgede bir tane olmak üzere on üç test departmanında hastalar reçetesiz olarak fizyoterapiste gidebilecekleri gibi, mevcut kurala aykırı olarak yine reçetesiz olarak uzman bir doktora da gidebilecekler.

PROGRAMIN BAŞARISIZLIĞI

Bazıları zaten bilinen diğer tedbirler de Gabriel Attal tarafından bu görüşme sırasında açıklanmıştır. Tıbbın ikinci yılındaki yer sayısı 2023’te 10.000’den 2025’te 12.000’e, 2027’de ise 16.000’e yükselecek. Ancak çok sınırlı sayıda kontenjanı olan eski numerus clausus’un yerini alacak olan “numerus apertus” (Latince “açık sayı”) 2035 yılına kadar yürürlüğe girmeyecek ve bu tarihe kadar bu profesyoneller eğitilmiş olacak.

Başbakan ayrıca “gençlerimizin ruh sağlığındaki bozulmadan ve ortaokul öğrencileri arasında intihar düşüncelerindeki keskin artıştan endişe duyduğunu” söyledi. İşe yaramadığına inandığı Mon soutien psy programını gözden geçirme arzusunu teyit etti. 2022’nin ilkbaharında uygulamaya konulacak olan bu sistem, bir doktorun tavsiyesi üzerine Assurance-maladie ve tamamlayıcı sağlık sigortası tarafından geri ödenen bir psikologla sekiz seansa erişim sağlıyor. Genel politika konuşmasında Attal’a göre, “hafif ve orta dereceli” ruhsal bozukluklardan muzdarip kişilere açık olan bu seanslar “beklenen sonuçları” vermedi.

DUYURULAR SOĞUK KARŞILANDI

Bu duyurular sendikaların tepkisine neden oldu. Önde gelen pratisyen hekimler sendikası MG France’ın Başkanı Agnès Giannotti, “tam da Assurance-maladie ile bakıma erişimi iyileştirmek için müzakere sürecinde olduğumuz bir anda geldi”diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Giannotti, uzmanlara doğrudan erişimin ” hiçbir şeyi çözmeyeceğini “, çünkü bu profesyonellerin her yerde yetersiz olduğunu savunarak, bunun işimizi ” yapısöküme uğrattığını” iddia ediyor.

CSMF sendikası Başkanı Franck Devulder, yetkililer pratisyen hekimlerle yapılan temel konsültasyonlar için yalnızca ” 30 Avro” önerirken, ” psikologlara 50 Avro’ya doğrudan erişim” fikri karşısında ” şok olan” Devulder, bazı duyuruları ” akıl almaz, çok öfkeliyiz” sözleriyle eleştirdi. Çeşitli görevlerin ” işi bu olmayan” profesyonellere devredilmiş olmasından üzüntü duyuyor. “Basitleştirme bahanesiyle her şeyi kısa devre yaptırıyoruz, doktorları bir kenara atıyoruz” ve “kaliteyi göz ardı ediyoruz” dedi. Yine de ” nihayet” bir hükümetin pratisyen hekimlerden “tavşan vergisi” alınmasını önermesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.