GÜMÜŞHANE’nin Dumanlı köyü sınırında, Rumlar tarafından 17’nci yüzyılda ‘madenci köyü’ olarak kurulduğu düşünülen, ‘arkeolojik doğal sit’ ve ‘kesin korunacak hassas alan’ ilan edilen Santa’nın ilk izlerine, Osmanlı Devleti dönemine ait 1554 ve 1583 tarihli ‘tapu tahrir’ defterlerinde rastlandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) doktora tezi araştırması yapan Dr. Yücel Dursun, “Santalılar Antik Çağ’dan beri kimsenin karışmadığı, bilmediği, müdahale etmediği, kendi başına oluşmuş 7 mahalleli bir Rum yerleşimi olarak düşünülüyordu. Oysa ilk başta mezra, daha sonra mütevazi bir köy, madenci köyü değil; ‘Derbentçi’ köyü ve Osmanlı yönetiminin desteğini arkasında hissetmiş bir köy olarak tarih sahnesine 1500’lü yıllarda çıkıyor” dedi.
Gümüşhane il merkezine 72, Trabzon’un Arsin ilçesine ise 42 kilometre mesafedeki Dumanlı köyü, Santa Harabeleri’ni de bünyesinde barındırıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tarih Bölümü’nde Yomra ilçesinin geçmişi konusunda doktora tezi araştırması yapan Dr. Yücel Dursun’un 2009 yılında başladığı ve 6 yıl süren çalışmalar sonucunda, bölgenin tarihine ışık tutacak önemli bilgilere ulaşıldı. Geçmişi Orta Çağ’a kadar uzanan, ‘Gökyüzüne yakın saklı kent’ olarak da bilinen ve günümüze kadar Rumlar tarafından 17’nci yüzyılda kurulduğu düşünülen, arkeolojik doğal sit alanı olan bölgenin ilk izlerine, Osmanlı Devleti dönemine ait 1554 ve 1583 tarihli ‘tapu tahrir’ defterlerinde rastlandı.
İSMİ ‘SANDA’ DEĞİL; DERBENTÇİ
Taştan inşa edilen tek katlı konutlar ve her mahallede en az bir kilise, her sokakta da bir çeşme bulunan alan Başbakanlık Osmanlı arşivlerinde, bölgenin vergi kaynaklarının yanı sıra tarımsal faaliyet, nüfus ve toplumsal yaşama dair bilgiler içeren belgelerde yer alan kayıtlara göre; ilk ismi ‘Sanda’ olan köyün bilinenin aksine dar geçitlerin açık tutulmasından sorumlu ‘Derbentçi’ köyü olduğu ortaya çıktı. ‘Tapu tahrir’ defterlerindeki kayıtlarda, Santa köyünün 1554 ile 1583 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin desteğiyle mezra olarak kurulduktan sonra buğday, arpa, kendir gibi tarımsal üretimin yanı sıra arıcılık ve bal üretimi yapıldığı ve kurulduğu dönemde Trabzon’un Yomra ilçesine bağlı bir ‘mezra’ olduğu yer alıyor.
‘1461’DEN ÖNCE SANTA VE ÇEVRESİ, BOŞ BİR COĞRAFYA’
Elde ettiği bulgular hakkında konuşan araştırmacı ve yazar Dr. Yücel Dursun, “Santa’yla ilgili literatürde kayıtlı bütün bilgiler ya da araştırmalar, 2 nokta üzerinde toplanıyor. Bir kısmı Santa’nın eski antik bir yerleşim olduğunu ileri sürüyor. Bir kısmı da İngiliz tarihçi Antony Bryer’ın 17’nci yüzyılda Santa’nın bir madenci kasabası olarak kurulduğunu, daha sonra gelişerek 19’uncu yüzyılda büyükçe bir kasabaya dönüştüğünü iddia ediyordu. Bilinenler bunlardı. Doktora tezimde tarihi Yomra nahiyesi üzerine çalıştım ve çalışma esnasında Santa diye bir köye rastladım. Çalışmayı derinleştirince, buranın hakikaten Santa olduğunu tespit ettim. Osmanlı kaynaklarındaki bulgularımız her 2 bilineni ve bu noktalarda toplanan düşünceleri değiştirdi. Trabzon’un fetih tarihi olan 1461’den öncesinde Santa’nın ve etrafındaki yakın çevrenin boş, sürekli köylerden oluşmayan bir coğrafya olduğunu tespit edebildik” dedi.
‘SANTA MADENCİ KASABASI DEĞİL; DERBENTÇİ KÖYÜ’
Başbakanlık Osmanlı arşivlerinde, dönemin vergi kayıtlarının yer aldığı ‘tapu tahrir’ evrakını incelediğinde, Santa’nın ilk kurulduğu yıllara dair izlere rastladığını anlatan Dr. Dursun, “1486 ve 1515 senelerinde yine Santa’nın boş olduğu tespit edebiliyoruz. 1554 yılında Kanuni döneminde yapılmış bir vergi sayımında ‘Sanda’ isminde ve bir iki mezradan oluşan geçici bir yerleşim yeri mevcut. Burası Santa. Osmanlı kaynaklarında Santa’ya ilk kez 1554 senesinde rastlıyoruz. Bu da bizi 1515 ile 1554 yılları arasında bir şekilde Santa’da insanların tarım yaptığını gösteriyor. Ekinlik olarak geçiyor. 1583 senesine ait tahrirde Santa’nın bir köy olduğunu açıkça tespit ediyoruz. 29 haneden oluşan bir köy. Ortalama bir nüfusu var ve bilinenin aksine o süreçte Santa madenci kasabası değil; ‘Derbentçi’ köyü. ‘Derbent’ten kastımız; yerel tabirle boğaz veya geçidi bekleyen, geçidin açık olmasından sorulu özel statülü bir köy. Bu süreçte Santa’nın ne 17’nci yüzyılda ne de Antik Çağ’da kurulmuş bir yerleşim olmadığını tespit edebiliyoruz. Santa, 1500’lü yılların ortasında yavaş yavaş nüfus tutmaya başlamış, 1583’ün hemen öncesinde daimi bir köye dönüşmüş bir Osmanlı köyüdür” diye konuştu.
‘OSMANLI SANTA’YI DESTEKLİYOR, KUVVETLİ BULGULAR VAR’
Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethetmesinin, Santa köyünün kuruluşunda dolaylı olarak etkili olduğunu belirten Dr. Dursun, “Osmanlıların burada daimi bir yönetim kurmuş olması, Santa’nın 1554’e doğru ve 1583’te köye dönüşümünü doğrudan etkiliyor. Osmanlı’da hem yerel hem merkezi yönetim bu tip kırsal bölgelerin nüfus tutmasını, tarım ve tarımsal üretimin artmasını ve köye dönüşmesini doğrudan destekliyor. Santa’yı da desteklediğine dair kuvvetli bulgularımız var. Santa’nın bir ‘Derbentçi’, geçit köyü olduğu ve Osmanlıların bu yerleşimi destekledikleri açık” dedi.
‘YUNAN DEĞİL; OSMANLILAR KURDU’
Dr. Dursun, Santa köyünü bugüne kadar o dönemde yaşamış Rumların kurduğu sanıldığını fakat bulguların Osmanlı Devleti’ni işaret ettiğini belirterek, “Santalılar Antik Çağ’dan beri kimsenin karışmadığı, bilmediği, müdahale etmediği, kendi başına oluşmuş 7 mahalleli bir Rum yerleşimi olarak düşünülüyordu. Oysa ilk başta mezra, daha sonra mütevazi bir köy, madenci köyü değil; ‘Derbentçi’ köyü ve Osmanlı yönetiminin desteğini arkasında hissetmiş bir köy olarak tarih sahnesine 1500’lü yıllarda çıkıyor. Osmanlı yönetiminin ilk döneminde Santa’nın boş olduğunu biliyoruz. Nüfus ilk başta tamamen Ortodoks ve gayrimüslim Rumlardan oluşuyor. Fakat bu zannedildiği gibi bağımsız, kolonizasyon çağından kalma, Yunanlıların kurduğu bir köy yerleşimi değil” dedi.