Hati Doruyol ve Mu Durak ikilisi kedi ve köpekleriyle tam bir göçebe hayatı yaşıyor. Hati Doruyol kamuda arkeolog olarak çalışmak ile doğada olup farklı şeyler deneyimlemek, kendi rutinini belirlemek arasında ikilemde kaldı. Sonra da işinden ayrılıp yaşamak istediği kırsal bölgelerde bir hayat kurmak için yer arayışına girdi. “Bu arayış beni sabit bir yerde yaşamaktansa göçebe bir hayatın daha çekici olduğu fikrine ulaştırdı” diyen Hati Doruyol, 3 yıl önce kendine bir panelvan alarak karavana dönüştürmeye karar verdi. Mu Durak ise yıllar içinde radyoloji teknikerliği, aşçılık, baristalık gibi farklı işler denedi. Daha sonra ise kendisini müzik ve el işleri yapan sırt çantalı bir gezgin olarak yollarda buldu. Geçtiğimiz eylül ayında yolları Eskişehir’de kesişen ikili, hayatlarını karavanda devam ettiriyor.
‘3 YIL ÖNCE 50 BİN LİRA HARCADIM’
3 yıl önce aracını 38 bin liraya alan Hati Doruel yapımı için de 50 bin lira harcadığını dile getirdi. Karavan yapım sürecinde zorlayan pek bir şey olmadığını söyleyen Doruel, “İnternetten bir sürü kaynak ve video bulabiliyorsunuz, bilen birilerinden destek alabiliyorsunuz. Ancak o süreçte çoğunluk öyle yapmış diye yapılan işler, üzerinde düşünmezseniz sonrasında sorun çıkarabiliyor. Mesela su tesisatının her bir noktası ulaşılabilir olmalıymış. Geçtiğimiz kış eksi derecelerde buz tutan boruların patlaması sonucu su tesisatında çok sorun yaşadık. Neyse ki içinde yaşadıkça kendinize göre revize edebiliyorsunuz” açıklamasında bulundu. Karavan yapımının 3 ay sürdüğüne değinen Hati Doruel vakti ve yapım için alanı olan herkesin keyifle karavan yapabileceğine dikkat çekerek, “Nasıl bir alan yaratmayı istiyorsunuz, ihtiyaçlarınız ne, en pratik kullanım nasıl olur bunlara karar verdikten sonra malzeme seçimi, yapım süreci konularında bilgi alınabilecek birçok kaynak var” dedi.
‘SU VE ELEKTRİK TÜKETİMİ AZALIYOR’
Karavanda eve kıyasla daha küçük bir yerde yaşandığına değinen Hati Doruel, bunun konfor alanını daraltmak gibi görünebildiğini ancak park ettiğiniz her yerin, sahilin ve doğanın size kocaman bir alan sağladığının altını çizdi. Bazı tüketimlerin daha da minimalleştiğine vurgu yapan Doruel, “Su ve elektrik gibi tüketimler azalıyor. Evde fazladan kullanılan her obje daha da sadeleşiyor” dedi. Doğanın ruhuna inanan insanlar olarak doğada çözünebilen, atık oluşturmayan ve yavaş moda akımını destekleyen takılar yaptıklarını, gezdikleri şehirlerden topladıkları yabani, endemik tohum, çekirdek ve taşları, budanmış, kurumuş ağaç parçalarını işleyerek geçimlerini sağladıklarını dile getiren ikili, farklı işler de deneyimlediklerini şu sözlerle anlattı:
“Ürettiklerimizi internet üzerinden ve konakladığımız şehirlerde stant açarak satıyoruz. Karavanın ikamet sayılmaması sebebiyle stant açamadığımız yerlerde sokak müziği yapıyoruz. Zaman zaman yolda karşılaştığımız bahçe, inşaat, tarla işlerinde çalışıyoruz.”
‘MUTFAK GİDERİMİZ 600 LİRA, KIYAFETLERİMİZ DE İKİNCİ EL’
Tüketim alışkanlıklarına göre karavanda yaşamanın maliyetinin de değişken olduğuna vurgu yapan Doruel, yıllık vergi, sigorta, muayene, araç bakımı gibi ücretler her yıl değişse de yıllık 6-7 bin TL kadar bir giderlerinin olduğunu söyledi. Birlikte yaşadıkları hayvan dostları için aylık 750 lira kadar mama ve ilaç harcamalarının olduğunu aktaran çift, “Kendimiz için olan harcamalar genelde daha az oluyor. Dünyada aşırı miktarlarda gıda üretimi ve atığı söz konusu. Biz de genel tabiriyle ‘recycle’ diyebileceğimiz bir yol izliyoruz. Görünümüyle standartların dışında sayılarak atığa ayrılan meyve ve sebzeleri pazarlardan ve manavlardan toplayarak konserveliyoruz. Bu, gıda tüketimimizi farklı bir noktaya taşıyor. Diğer mutfak harcamalarımız da aylık 600 lira civarında tutuyor. Kıyafet ve diğer ihtiyaçlarımızı da 2’nci el pazarlarından ediniyoruz. Harcamanın büyük kısmını oluşturan yakıt ise genelde konakladığımız yerdeki kazancımıza göre şekilleniyor” diye konuştu.
‘AİLELERİMİZİN İLERİYE DÖNÜK KAYGILARI VAR’
Çoğunlukla yapıcı geri dönüşler aldıklarını söyleyen çift, “Karşılaştığımız kişiler genelde kendi hayallerinin de bir karavan edinmek olduğunu, onların hayalini yaşadığımızı söylüyor, bazıları farklı bulup deneyimlerimizi dinlemek istiyor. Yollarda güzel insanlara rast geliyor, hoş karşılanıyoruz” yorumunda bulundu.
Ailelerinin ve çevrelerindeki dostlarının da hayatlarına epey ilgili olduğuna vurgu yapan Doruel, “Karavanda yaşamamızla ilgili olumsuz bir düşünceleri yok. Sadece onların yaşadıkları ve alıştıkları standardın dışında bir hayat sürdüğümüz için, maddi olarak ileriye dönük bir takım kaygıları var” deyip şunları ekledi:
“Zaman zaman bizi karavanda ziyaret edip, sosyal medyadan da hayatımızın akışını takip ediyorlar. Çoğunluk, karavanın emeklilik sonrası bir hayat planı olabileceğini düşünse de biz anda yaşamayı ve enerjimizin yapmak istediklerimize yettiği bu yaşları, içimizden geldiğince, verimli değerlendirmeyi istiyoruz.”