CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, CHP İlçe Danışma Kurulu toplantısına katılmak üzere bugün Fatsa‘ya gittiklerini, toplantının yapılacağı Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nın etkinliğe son anda izin vermediğini belirterek, “Fatsa’da bugün bir provokasyon denemesi olmuştur. Fatsa Belediye Başkanı da bu işin taşeronluğunu yapmıştır” dedi.
Mustafa Adıgüzel, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’yla birlikte CHP İlçe Danışma Kurulu toplantısına katılmak üzere bugün Ordu’nun Fatsa ilçesine gittiklerini; toplantının yapılacağı Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nın etkinliğe son anda izin vermediğini belirtti. Adıgüzel, şunları kaydetti:
“Bugün Fatsa’daydık, 3 milletvekili; Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun, Tokat Milletvekilimiz Kadim Durmaz ve ben. İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu, Ordu il ve ilçe başkanları, belediye başkan ve meclis üyelerimiz, kadın kolları ve gençlik kollarımız, tüm örgüt emekçilerimiz ile birlikte Fatsa CHP İlçe Danışma Kurulu toplantısı için Fatsa Kültür Sarayı’nın önüne geldik.
“FATSA’DA BUGÜN BİR PROVOKASYON DENEMESİ OLMUŞTUR”
Fatsa halkına ait Fatsa Kültür Sarayı’nın, önceden söz alınmasına ve birkaç kez de teyit edilmesine rağmen, Fatsa tarihinde olmayan, demokrasi ahlakına ve hoşgörü iklimine uymayan bir şekilde bize kapılarının son anda kapatılmasını şiddetle kınıyorum. Fatsa Belediye Başkanı’nın, böyle bir kararı almaya ne çapı ne yüreği yeter. Perde arkasından bu tiyatroyu oynatanı biliyoruz. Uyuşturucu kaçakçılarına, dolandırıcı, rüşvetçi, çocuk tacizcilerine makam odasını açanlar, bir ilçenin toplantı salonunu millete kapatmışlardır. Fatsa’da bugün bir provokasyon denemesi olmuştur. Fatsa Belediye Başkanı da bu işin taşeronluğunu yapmıştır.
Sırf salonu dolu gösterme adına alelacele tiyatro provası koyup da dört tane belediye zabıtasını seyirci diye oturtmak da işte sizin acizliğiniz ve basitliğinizdir. Vasfı, kimliği, makamı ne olursa olsun bir insan, önce sözüne sahip çıkmalıdır. Seni arayıp talimat veren değil ‘suç işleri bakanı’, cumhurbaşkanı olsa, ‘ben bu sözü verdim arkadaş’ deyip sözünün arkasında durdun mu, işte o zaman ben sana ‘adam’ derdim Belediye Başkanı. Şimdi gözümde bir hiçsin.
Bu AKP’lilerde kafa da yok. Salonu açsalar biz bize konuşup bitirecektik. Kapıyı kapattılar, biz de sokak ve caddelerde halk ile kucaklaştık. Ne yaparsanız yapın; suç işleri bakanının türlü türlü kirli oyunları da ağa babanızın nafile çırpınışları da sizi kurtarmaya yetmeyecek. Salona girmedik, bir kere daha sokağa, caddelere çıktık; hani şu sizin dolaşmaya cesaret edemediğimiz yerlere.”