Tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın, A Haber’de katıldığı programda mültecilerle ilgili açıklamaları, tartışma konusu olmuştu.
“Nüfusun entegrasyonundan söz edemeyiz. Türkiye’nin mülteciye ihtiyacı var, yaşlanıyoruz” diyen Ortaylı, “Afganlar olmasın diyenler var. Senin bağında bahçende meyveyi kim toplayacak, hayvanlara kim bakacak?” demişti. Ortaylı’nın daha önce katıldığı Halk TV’deki bir programda ise farklı konuştuğu iddia edilmişti.
Yaşanan bu tartışmaların ardından ünlü tarihçi, Kafa TV YouTube kanalında açıklamalar yaptı.
“SÖZLERİMİ CIMBIZLA ÇEKİYORLAR”
Gazeteci Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtlayan Ortaylı, sözlerinin cımbızla çekildiğini belirterek, “Her zaman söylüyorum, her mülteci aynı mülteci değildir. İki tane yayın kuruluşu da Halk TV ve A Haber de birbirine zıt şeyler çıkartıyorlar. Hayır cımbızla çekiyorlar bu eski adettir, kasaba adeti. ‘Orada böyle burada böyle diyor’ diye konuştular. Böyle trollük yapılmaz. Amaçlı olabilir. Bu iki konuşmanın hepsini okumak lazım oraya bir şey yazacaksan” diye konuştu.
“HERKES VATANDAŞ OLAMAZ”
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı ve düzensiz göçmenler konusunda da açıklamalar yapan Ortaylı, Suriyelilerin demografik sorun oluşturduğunu ve geri gönderilmesini gerektiğini ifade etti.
Ortaylı’nın açıklamaları şu şekilde:
“Mülteci dediğimiz siyasal açıdan sığınma isteyen kişi demektir. Vatandaşlığı da aday olabilir. Bizim kanunumuzda Türk ırkından olanlar diyor bu ırkçılık değil. Türk kültür azınlıkları demek oluyor. Bunun ucu İran sınırlarından başlayarak Türk azınlığı Çin sınırına Uygurlara kadar gider ve bunlardan aday olur. Suriyelilerin içinde de vardır Halep Türkmenleri ama bizim bildiğimiz Suriyeli falan aday olmaz. Herkes vatandaş olamaz diyorum.”
“VATANDAŞLIK SATILIYOR BU BÜYÜK BİR REZALETTİR”
“Göçmenler konusunda kontrolü elden çıkardık. Vatandaşlık satılıyor Türkiye’de bu büyük bir rezalettir. Vatandaş olabilmek için Türkiye tarihinin çilesini çekmek lazım. Anadolu, Rumeli, Kafkas, Orta Asya buralardan olabilir, Türk oldukları için. Bunlar dışlanır, zulüm görür bunlar buraya gelir sığınırlar. Bunun böyle bir tarafı vardır. Kanunlar da onun için koyulmuştur. Bundan dolayı bir takibata sıkıntıya maruz kalırlarsa bundan dolayı koyulmuştur. Bu safkan Türkçülük veya ırkçılık değildir.
Bunlar olurlar vatandaş. Böyle 400 bin dolara, 250 bin dolara vatandaşlık satılmaz ayrıca ev de satılmaz. Yani Türkiye yabancılara mesken satacak bir konumda değil. Böyle bir beynelminel kanun yok böyle bir zorunluluk yok. AB içinde olan ülkeler bile bu konuda farklı rejimler uyguluyor”
“HER MÜLTECİ AYNI MÜLTECİ DEĞİLDİR”
“Her yerde söylüyorum her mülteci aynı mülteci değildir. Senin çobanlığını yapacak, tahılını kaldıracak adama ihtiyacın var. Türkiye köyleri aniden boşaltıldı, boşaldı. İnsanlar şehirlere yığıldılar büyük bir problem var, ziraatten, hayvancılıktan koptular. Biz artık başka ülkeden buğday alan bir ülke olduk. Buğdayımız yok ortada. Kendi hayvanımız yok ihraç ettiğimiz. Onun için bu gibi kuvveti kullanmak zorundayız. Tabi ki ileride Kırgızistan, Uygur’dan gelecek insanları alacağız.”
“BÜYÜK ŞEHİRLERDE İHTİYAÇ YOK”
“BU BİR SIR DEĞİL…”
“İşçileri asgari ücretin altında çalışıyor, işverenleri de merdiven altı tesisler yapıyorlar. Bunlar şehirlerde demografik kriz yaratıyor. Bu kriminal krize dönebilir. Buna izin verilmemesi lazım. Büyük şehirlerde Suriyeli olmayacak bu çok açık. Almanya gitti en seçkin Suriyeliler aldı. Burada da bir kaç milyon Suriyeli olmaz o kadar bolluk yok burada. Neye istinaden alıyorsunuz? Demografik yapıya dikkat etmek lazım.
Bizim güney sınırlarımızda Arapça konuşan nüfus bu gelenlerden haz etmiyor. Bu bir sır değil çok açık. Hatay gibi kozmopolit bir yerde bile sıkıntı yaratıyorsa bakanlığın raporlarına dikkat etmem. Bunlar hep söylendi”
“YAVAŞ YAVAŞ GÖNDERMEK LAZIM”
“Yavaş yavaş bir şekilde göndermek lazım. Vagona doldurup da kapıya yığacak değiliz. Oraya yığdığın an başlarlar kıyameti koparmaya sanki kendileri çok insani davranıyorlarmış gibi. Mülteci botlarını şişleyen komşumuz başlar, mültecileri gemiden denize dökenler başlar. Dikkatli davranmak zorundasın. Fil dükkana girerken endişeli değildin, şimdi çıkartırken böyle itersen daha fazla zarar versin. Bunların yavaş yavaş Türkiye sınırları dışına çıkartılması lazım.”
‘ZAFER PARTİSİ’ AÇIKLAMASI
“Nüfusta dengeyi korumak lazım aksi takdirde kıyamet kopar tabi. Her bunu söyleyen adama da saldırmaya manası da yok. Bir parti genel başkanı söylemeye başladı öbürü zaten söylüyor. Zafer Partisi’nin artan oy oranını gördünüz değil mi? Demek orada bir problem var ki artıyor. Bir düşünün bunu. Böyle sağa sola saldırmakla çözülmüyor ki problem.”