Açıklamalarda bulunan Milletvekili Abdulahat Arvas, 27. dönem 6. yasama yılı çalışmalarına başladıkları bu hafta ‘Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkındaki Cumhurbaşkanlığı Tezkereleri’nin Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderildiğini belirtti.
Arvas şunları söyledi; “Herkes gibi ilk olarak benim de basından öğrendiğim kadarıyla söz konusu tezkerelerden biri şahsıma ait olup, yasama dokunulmazlığımın kaldırılması teklif edilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığımızdan edindiğim bilgiye göre, tezkere gerekçesinin 2011 yılında açılmış bir dava ile ilgili olduğunu öğrendim. Direkt olarak ilgimin bulunmadığı, hiçbir şekilde taraf olmadığım söz konusu dava, 2011 yılında ilimizde meydana gelen depremler döneminde firmamıza nakliye hizmeti veren İstanbul merkezli bir firmaya açılmıştır.
Yapılan sözleşme gereği ticari faaliyetimize konu yük taşımacılığı dışında tanımadığımız söz konusu nakliye firmasına yönelik yapılan soruşturmada, nakliye bedeli olarak kesilen veya banka aracılığıyla ödediğimiz belgeler ilgi tutularak sahibi olduğum firma hukuki sürece dahil edilerek, bugüne kadar gelmiştir. Firmamız hakkında yürütülmekte olan gerçeklikten ve hukuki temelden yoksun bir yargılama neticesinde, Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8 maddesi gereğince devam eden davanın durdurulması’ yönünde karar vermiştir.
“Somut delil veya suç unsuru mevcut değil” Davanın salahiyeti ve bir an evvel masumiyetimizin ispat edilerek karara bağlanması amacıyla hiçbir zaman milletvekili olarak yasama dokunulmazlığımı bildirme lüzumu hissetmedim. Söz konusu dava kendi seyrinde devam etmekteyken mahkeme heyetince benzer dosyaların birleştirilmesi sırasında milletvekili olduğum fark edilmiş olup, kovuşturmanın devamı için usul gereği Adalet Bakanlığına yazı yazılmış. Bakanlığımız da gereği için cumhurbaşkanlığına üst yazı ile göndermiştir. Firmamız 1998 yılından bu yana tüm yasal mevzuatlar çerçevesinde faaliyetini eksiksiz sürdürmektedir. Dava konusu ile ilgili tarafımızca işlenen bir cürüm yoktur. Bu durum mahkemeye sunduğumuz bilgi ve belgelerle de sabittir. Sadece taşıma hizmeti aldığımız nakliye firması nedeniyle davaya ismimiz karışmıştır. 10 yıldan fazladır devam eden davada, hakkımızdaki iddiaya yönelik somut delil veya suç unsuru mevcut değildir. Aksine masumiyetimizi ispatlayacak nitelikte bütün somut delil ve ifadelerimiz dosyada mevcuttur. 2011 yılı ve öncesi döneme ilişkin, gerçekle herhangi bir bağlantısı bulunmayan tutarsız iddialar temel alınarak yürütülen ve halihazırda hakkında durdurma kararı olan kovuşturmanın devam etmesi durumunda, mahkemeye sunduğum somut deliler ışığında şahsım hakkında beraat kararı tesis edileceği tartışılmaz olup bu hususta herhangi bir tereddüdüm bulunmamaktadır. Milletvekilliğinin bize yüklediği misyon ve mesuliyet çok büyüktür. Bu sorumluluk bilinciyle şeffaf ve açık olarak devletimize, milletimize, meclisimize, partimize ve kamuoyuna hesap verilebilirlik adına her türlü katkı ve kolaylığı sağlamaya hazırım.
“TBMM Başkanlığı’na dilekçe verdik”Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına hakkımdaki yasama dokunulmazlığının kaldırılması amacıyla dilekçe vererek, hakkında durdurma kararı olan dava dosyası ile ilgili yargılamanın devamı kararı verilmesi yönünde talepte bulunacağım. Fezlekeye konu olan davanın süratle neticelenmesi amacıyla hukuki olarak konunun takipçisi olacağım. Kaldı ki yasama dokunulmazlığı milletvekillerine tanınan sınırsız bir hak değildir. Milletvekilliği görevinin sona ermesiyle yasama dokunulmazlığı ortadan kalkmaktadır.”