Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomiye dair konuştu. Şimşek, “Türkiye’nin potansiyeli büyük. Türkiye kişi başı milli geliri 10 bin doların üzerinde olan dünyadaki 7 ülkeden bir tanesi. Güçlü bir ekonomi, dolayısıyla ilgi büyük. Uzun bir süredir çeşitli nedenlerle özellikle portföy yatırımcılarının uzak durduğu bir piyasa. İlgi büyük, peki algıda değişiklik var mı? Ciddi bir iyileşme var” dedi.
‘ENFLASYONU ÇIPALAYACAK EŞİKLERE DOĞRU GELİYORUZ’
Şimşek katıldığı A Haber’e şu açıklamalarda bulundu: “Bizim programın ana hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme, bu hedefe ulaşırken fiyat istikrarı yani enflasyonun düşük tek haneye indirilmesi bunu destekleyecek maliye politikası, yine rezerv birikimi ve kur korumalıdan çıkış gibi entegre, birbirini besleyen bir bütüncül yaklaşım var.
Bu çerçevede bir program var. Bu program önemli bir fırsat sunuyor. Yani yapısal dönüşüm var. Burada yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm bunların hepsi ciddi fırsat içeren alanlar. Bütün yatırımcılardan ilgi çok yoğun. Bu bir miktar fon akışına dönüştü. Önümüzdeki dönemde bunun yoğunlaşmasını bekliyoruz. Uygulama anlamında programın erken aşamasındayız. Para politikasında güçlü adımlar attık. Enflasyonu çıpalayacak eşiklere doğru geliyoruz. Potansiyel büyük. Bizim program tutarlılığı olan program. İnanıyorum ki özellikle bu ülkemize kalıcı, uzun vadeli, kaynak noktasında çözüm üretecek bir program.”
Şimşek, ‘Temaslar sonunda Türkiye’ye yönelik şüphenin azalmakta olduğu izlenimine kapıldınız mı?’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Tabii ki, burada kararlılık önemli, öngörülebilirlik önemli, en önemli kural uygulama. İlk 3 ayda çok konuşmadık. İlk 3 ayda biz uygulama yaptık. Para politikasında enflasyonu nasıl çıpalarız o hususta hem parasal sıkılaşmaya gittik. Hem miktarsal sıkılaşmaya gittik hem seçici kredi sıkılaşmasına gittik. Buna uygun da gelir politikalarını ortaya koyduk.
Maliye politikasında önden yüklemeli tedbirleri aldık. Deprem hariç bütçe açığının milli gelire oranla yüzde 3’ün altına çekeceğiz dedik. Yatırımcıları ikna edecek bir para politikası duruşuna geçeceğiz dedik. Gerekeni yaptık. Yapısal reformları konuştuk. İzlenebilir, öngörülebilir, neyi ne zaman yapacağız, bu hususlarda hep uluslararası normlara uygun kaldık. Bu güven artırdı.
DOLAR VE EURO HAKKINDA
Şimşek, dövize ilişkin şunları dedi: “Küresel konjonktür rüzgarın arkadan estiği konjonktür değil. Bizim ticaret ortaklarımızda büyüme cılız. Avrupa bölgesinde yüzde 1’in altında. Küresel finansal koşullar sıkışık, ABD’de bile 10 yıl vadeli kağıtların getirisi yüzde 4.50-5 aralığında bu ciddi bir sıkılaşmayı ima ediyor. Piyasalar şunu öngörüyorlar: Faizler yüksek ve yüksek kalacak. Tabi bu bizim gibi ülkeler için karşıdan esen bir rüzgar. Doların güçlenmesi aleyhimize biz euro bazında mal satıyoruz. En büyük pazarımız Avrupa bölgesi, ham maddeleri dolar cinsinden alıyoruz.
Petrol fiyatlarındaki yükseliş karşı rüzgar. Bütün bunlara rağmen iyi bir hikayeniz varsa o zaman rağbet oluyor. Biz bu programın geçiş dönemindeyiz, biz hep şeffaf olduk, net olduk. Dezenflasyonist programa güçlü geçiş için bir geçiş öngörüyoruz dedik. Önümüzdeki sene ikinci yarısında. Bugün aldığımız tedbirlerin kalıcı etkileri zaman alıyor. Para politikası gecikmeli devreye giriyor. Bugün aldığınız tedbirlerin etkisi aylar sonra etkisini gösteriyor. Sonuçlarını almamız zaman alacak.”
ENFLASYON
Şimşek, enflasyon tahminine ilişkin, “Yıllık bazda enflasyon düşüşü önümüzdeki senenin ikinci yarısı. Ama aylık bazda enflasyonda ciddi momentum kaybı başlayacak” diye konuştu.