TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin Uşak Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 20. İmam Hatipliler Kurultayı’na katıldı.
Kurtulmuş burada yaptığı açıklamada, “aile yapısının güçlendirilmesi için çalışacaklarını, yeni anayasa çalışmasında da Türk ailesinin güçlendirilmesi ve korunması için gerekli adımları atacaklarını” söyledi.
“İmam hatip meselesi sadece bir okul çevresinde verilen bir mücadele değildir” diyen Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
EN BÜYÜK DESTEK BULMUŞ SOSYAL PROJE İMAM HATİP OKULLARI: Hepinizin bildiği birkaç özelliğini tekrar etmek isterim. Bunlardan birincisi; bu topraklarda Cumhuriyet tarihinin toplumsal olarak en büyük tavan bulmuş, en büyük destek bulmuş sosyal projelerinin başında gelen imam hatip okullarıdır. Toplumun farklı kesimleri yememiş içmemiş, o okulları yapmış, o okullara öğrenci yetiştirmiş, sırtında çuvallarla çocuklara yiyecekler taşıyarak burada okuyan çocukların istikbalinin gerçekleşmesi için mücadele etmiştir. Dolayısıyla ortak ve gerçekten güçlü bir proje olarak bu mücadeleyi hatırlamamız gerekiyor. İkinci temel özellik tabiri caizse Türkiye’nin demokrasi tarihinin seyriyle paralel bir seyir, imam hatip okullarının geçmişinde yer almıştır. Yani demokratik ortamın kısıtlandığı, zorlukların ve millet iradesinin baskı altına alındığı dönemlerde imam hatip liselerinin hem programları değiştirilmiş hem kapısına kilit vurulmuş hem de çok sayıda öğrencisinin kaybedilmesine vesile olmuştur. O günleri hatırlıyoruz. 60 binlere öğrenci sayısının düştüğü günleri hatırlıyorum. Bugün Allah’a çok şükür 1,5 milyona yaklaşan bir öğrenci ordusuyla birlikte Türkiye milli eğitim sisteminin temel unsurlarından birisi haline gelmiştir.
BİR OTAĞIN ÇADIRININ ORTA DİREĞİ GİBİ…: Millet olarak tarihten çıkardığımız en büyük derslerden birisi hep önümüzde büyük hedeflerin olmasıdır. Hep daha büyük hedeflerin, daha büyük ülkülerin, daha çok ve ileri noktalarda varmak istediğimiz olması gerekir. Bunu sağlamak içinse ortak, sağlam bir mefkurenin olması gerekiyor. Aynı bir otağın çadırının orta direği gibi bu ortak mefkuremiz kendi medeniyet değerlerimiz etrafında yeniden dirilmemiz, yeniden güçlenmemiz, yeniden köklenmemiz ve bu anlamda kendi medeniyetimizin değerlerini kurumsallaştırmaktır. Bunun için ortak hedefleri belirlemek, ortak hedeflere ilerleme noktasında yani Türkiye Yüzyılı hedefi olarak ortaya koyduğumuz bu milli hedef etrafında milli duruşu gerçekleştirmemizdir. Onun için nitelikli geleceğin olmazsa olmaz ilk şartının sağlam, esas bir mefkureye sahip olmamız olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu anlamda çadırımızın orta direği, ana direği, sağlam bir mefkureye sahip olmaktır.
TÜRK AİLESİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ VE KORUNMASI İÇİN GEREKLİ ADIMLARI İNŞALLAH ATACAĞIZ: Aile yapısının güçlendirilmesi için bütün gücümüzle gayret edeceğiz ve inşallah önümüzdeki dönemde yapacağımız yeni anayasa çalışmasında da Türk ailesinin güçlendirilmesi ve korunması için gerekli adımları inşallah atacağız. Mezhep, meşrep, ırk, köken, toplumsal sınıf gibi bütün farklılıkların bir tarafa bırakılarak bunların üzerinden bu farklılıkları bir zenginlik aracı olarak görerek aynen Osmanlı’nın geçmişte yaptığı millet sistemi üzerinden güçlendirdiği o anlayışı yeniden kuvvetlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkenin 85 milyonunun tamamı birdir, beraberdir kardeşimizdir.