Çalışan, gayrimenkul risk raporlama hizmeti verdiklerini belirterek, “Bu hizmet, gayrimenkulün riskine odaklanan bir danışmanlık hizmeti. Gayrimenkul esas itibarıyla riskli bir yatırım. Gayrimenkul satın aldığınızda kanunen üstlendiğiniz belirli riskler var. Gayrimenkulün üzerindeki şerhler, imar planı, komşularınız, yaptığınız yatırımın geri dönüşüm değeri, tamamını riskini üstlenirsiniz. Bu riskler ise esas itibarıyla sizin gayrimenkul yatırımınızın ileride başınıza dert açıp açmayacağını ortaya koyar.” diye konuştu.
hukukauygun.com’un bütün risk değerlendirmelerini disiplinler arası bir çalışmayla ortaya koyduğuna işaret eden Çalışan, “Şirketimizde hukukçular çalışıyor. Şehir plancıları çalışıyor. Harita mühendisleri çalışıyor. Aynı zamanda mimar ve inşaat mühendisleri var. Tabii sadece hukuki ve teknik riskler değil, deprem riskini de araştırıyoruz. Taşınmazı satın almadan önce hem hukuki ve teknik riskleri hem de deprem riski var mı yok mu bunu İstanbul çapında özellikle değerlendiriyoruz, şirketimiz bu işi yapıyor.” ifadelerini kullandı.
Çalışan, Türkiye’de yılda ortalama 2,5- 3 milyon gayrimenkulün satıldığına dikkati çekerek, “Bu satışların yaklaşık 300 bini bir problem oluşturuyor alıcısına. Yaklaşık 3 milyon 800 bin, 3 milyon 900 yüz bin civarında şu anda Asli Hukuk Mahkemelerinde dava var. Bu davaların da yüzde 30’una yakını gayrimenkul kökenli davalar. Belki daha da fazla olabilir. En son istatistikler bu yöndeydi.
Dolayısıyla bu çerçeveye baktığınızda aslında gayrimenkul o kadar da risksiz, alalım ne olacak ki, burası evdir, taşınmazdır diyebileceğiniz bir şey değil. Bu noktada gayrimenkulün çok iyi incelenmesi gerekiyor, çok iyi tartılması gerekiyor. Maalesef ülkemizde böyle bir risk ölçüm değerlendirme sistemi yok. İleriye yönelik projeksiyon oluşturan, ileriye yönelik bir öngörü oluşturan sistem yok.” değerlendirmesinde bulundu.
TAŞINMAZIN ARZ ETTİĞİ RİSK ÖNEMLİ
İnternet üzerinden hizmet verdiklerini anımsatan Çalışan, verdikleri hizmetin gayrimenkul risk raporu ve aynı zamanda deprem risk raporu olduğunu aktardı.
Av. Çalışan, “Bizim hızlı risk raporu dediğimiz, hukuki ve teknik riskleri incelediğimiz raporu 3 bin liraya satıyoruz. İnternet üzerinden başvuruyorsunuz. Satın almanızı yapıyorsunuz. 48 saat içerisinde tarafınıza ulaştırıyoruz biz bu raporu. 5 milyon liralık bir daire de alsanız, 50 milyon liralık bir yalı dairesi de alsanız 3 bin lira. 48 saat içerisinde satın almak istediğiniz bir taşınmazın riskini öğrenmek istiyorsanız basitçe 3 bin lira vererek bunu öğrenebilirsiniz.” dedi.
Deprem risk raporu hizmeti de sunduklarını hatırlatan Çalışan, “Onun da temel raporu, her daire için hazır özel raporu 8 bin TL’ye satıyoruz. Bizim için taşınmazın arz ettiği risk önemli. Yine deprem tarafına geçtiğimizde deprem risk raporumuzu ekiplerimiz gelip yerinde inceliyor satın almak istenen daireyi. Her daire için baz raporunu, en temel rapor ki o temel raporla satın alma yaptığınız zaman da içiniz rahat edecektir, pek çok şeyi ortaya çıkarıyoruz. O da 8 bin TL. 8 bin TL karşılığında bu raporu edinip içiniz rahat evinizde oturabilirsiniz.” açıklamasını yaptı.
YABANCILARI DAHA FAZLA İLGİLENDİRİYOR
Çalışan, gayrimenkul satın alan Türk ya da yabancı herkesin sorunlarla karşılaştığını dile getirerek, “Yabancıların Türkiye’de gayrimenkulün riskli bir şey olabileceğini akıllarına getirdiklerini zannetmiyorum. Dolayısıyla yabancıların bu ortaya koyduğumuz hizmete daha fazla ilgi göstereceklerini düşünüyorum.” dedi.
Gayrimenkulün Türkiye’de halen en iyi yatırım aracı olduğunu kaydeden Çalışan, “Gayrimenkul hukukçusuyum. 15 senedir bu işle uğraşıyorum. Gayrimenkulün ne kadar iyi bir yatırım aracı olduğunu ben de arkadaşlarıma, yakınlarıma, herkese söylüyorum. Ama gayrimenkul aynı zamanda riskli bir şey. Yatırım aracı vasfını gerçekleştirebilmek için gerçekten doğru gayrimenkul almış olmanız gerekiyor.” diye konuştu.
Çalışan, doğru gayrimenkul almanın da sadece gayrimenkulün değeri ile ilgili olmadığına işaret ederek, “Aynı zamanda risk var işin içinde. O riski araştırmaları gerekiyor satın alacak vatandaşlarımızın. Çünkü sadece değere odaklanıp gayrimenkul satın aldığınızda gerçekten o değerin yarın bir gün o değer ettiğinin de garantisi yok. Riskinizi araştırmanız lazım. Bizim ortaya koyduğumuz hizmet gayet pratik. Başka türlü de sorarak, araştırarak, gerekirse belediyelere giderek, gerekirse tapuya giderek, muhakkak risklerini araştırsınlar gayrimenkul almadan önce.” açıklamasını yaptı.
GAYRİMENKULLE İLGİLİ BİLGİLERE RAHAT ULAŞMALARI GEREKİYOR
Gayrimenkul sektöründe yaşanan davaların ve sıkıntıların sektöre olumsuz yansıdığına dikkati çeken Av. Çalışan, “Belki satın alma rakamları bundan hiç etkilenmiyordur ama gayrimenkule olan güveni düşürüyor.” dedi.
Çalışan, “Önümüzde bir deprem riski var ve biz yapı stokumuzu yenilemedik. Yani bu kentsel dönüşüm işine gerekli önemi göstermiyoruz. Yapılarımızı yenilemiyoruz. Dolayısıyla insanların da bir deprem risk raporuna ulaşabilme imkanı çok kısıtlı. Bizim yeni girişimimiz burada deprem risk raporunu da bireyselleştiriyor. Bireysel olarak başvurup doğrudan doğruya deprem risk raporu alabilirsiniz sitemizden. Dolayısıyla bence bu da çok önemli bir hizmet. Özellikle İstanbul özelinde konuşuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Esas itibarıyla yeni girişimlere, özellikle gayrimenkul sektörü gibi, sektörlerin çok alışkın olmadığını vurgulayan Çalışan, “Gayrimenkul dijitalleşmiş bir sektör değildir. Ama dijitalleşmesi gerekiyor artık. İnsanların gayrimenkulle ilgili bilgilere çok rahat ulaşabilmesi gerekiyor. İnsanlar, gayrimenkul almadan önce riskini öğrenmeyi unutmamalı.
Aslında bizim yaptığımız iş, açık kaynaklardaki bilgiyi derleyip uzman gözüyle onları değerlendirip o filtreyi araya koyup insanları bir risk değerlendirmesi sunmak. Kıymetli bir iş yapıyoruz ama insanların da kendilerince gayrimenkulün dijitalleşmesine katkıda bulunmaları lazım.” diyerek sözlerini tamamladı.