Kur Korumalı Mevduat’ın bütçeye yükü ve ekonomi yönetiminin bu mevduat türünden kurtulma girişimleri ekonomi değerlendirmelerinin başlıca konusu olmaya devam ediyor. Ekonomi yönetiminin bankalara yönelik yaptırımlarının yatırım sahiplerini etkilemekten uzak kalması, baskılamaya dönük kur politikasının her an patlayabileceği algısı nedeniyle KKM’den çıkışların kayda değer bir düzeyde olmadığı belirtiliyor.
Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, döviz kurları politikasının seçime kadar baskılama şeklinde devam etmesi durumunda KKM’den çıkışların artmayacağını belirtiyor. Kur artışının KKM için garanti oluşturduğunu, faiz beklentilerinin ise belirsizlik içerdiğini ifade eden Aktaş’ın “KKM’den çıkacak para niye dövize gitsin!” başlıklı yazısında konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“KKM’nin azalması yönünde şimdiye kadar alınan önlemler, bankaların vatandaşı ikna etmesini sağlamaya dönük. Bankalar bunda ne ölçüde başarılı olabilir, tabii ki zor.
Asıl ikna, dövizin artmayacağının görülmesi ve TL’ye yüksek getiri elde edilmesiyle mümkün olabilir.
Dövizle ilgili ‘Artmayacak’ beklentisini, algısını pekiştirmek çok ama çok zor.
Geriye kalıyor TL’nin getirisi. Bırakalım önümüzdeki bir yıla ilişkin tahminleri… İlk sekiz aydaki enflasyon yüzde 43, yıl sonu için resmi tahmin olan yüzde 65’te kalınırsa son dört aydaki fiyat artışı yüzde 15.4 olacak demektir. Bu da aylık ortalama yüzde 3.7 artış anlamına gelir. Bugünlerde bankalar 32 günlük mevduata aylık bazda yüzde 3.7’lik enflasyonu karşılayacak faiz veriyor mu, hayır; istisnai olarak bazı bankalar veriyor olabilir.
Yani şu durumda mevduat faizi hala döviz için bir alternatif olabilmiş değil, olabilecek gibi de değil. Her ne kadar döviz son aylarda sabit tutuluyorsa da, bu durum artış beklentisini sona erdirmekten çok uzak. Hatta tam tersine döviz uzun süre sabit kalınca günün birinde adeta bir patlama yaşanacağı kanısı daha da güçleniyor.
KKM’DEN ÇIKAN PARA DÖVİZE GİDER Mİ?
Hemen söyleyelim… ‘Niye gitsin ki!’
Bırakın başkasını, KKM hesabınız olduğunu düşünerek yaklaşın.
Bankada TL cinsi üç ay vadeli KKM hesabınız var ve hesabınızın vadesi birkaç hafta içinde dolacak.
Önünüzdeki seçenekler belli…
Merkez Bankası’nın önceki gün asgari faizi kaldırmasından sonra bankanız muhtemelen faizi yüzde 20 dolayına çekti. KKM’de kalırsanız üç ay için yüzde 5 faiz alacaksınız. Bu oran garanti ama tabii ki düşük. Ancak bu üç ayda kur yüzde 5’ten fazla artarsa bunu alacağınız da garanti. Kur yüzde 6 mı arttı, farkı alacaksınız, kur yüzde 50 mi arttı, kazancınız yüzde 5 değil, yüzde 50 olacak, bu kesin.
Diğer seçenek ‘Ben yüzde 5 faize razı olmam, KKM’yi bozar paramı çeker, gider döviz alırım’ demek… Peki bu durumda kazancınız ne? Kur yüzde 6 artarsa kazancınız bu kadar, yüzde 50 artarsa kazancınız yüzde 50. KKM’de dursanız da bu getiri garantiydi. Üstelik kur çok az artarsa iyi kötü bir faiz getiriniz vardı.
Bu seçenek aslında üçüncü sorunun yanıtı gibi…
‘Dövize gidecek para, zaten dövize endekslenmiş bir şekilde dururken ve kur artışı düşük olursa iyi kötü faiz alabilecekken niye KKM’den çıkılıp fiziki olarak döviz alımında kullanılır ya da DTH’ye dönüştürülür ki?’
Bir diğer seçenek de ‘Döviz artmıyor, KKM’nin faizi de çok düşük, en iyisi ben paramı çekip TL cinsi mevduata yatırayım’ demek… Bu enflasyonda bu faizi yeterli görenler için tabii ki iyi bir seçenek…”