KESK Samsun Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tüm Bel-Sen Samsun Şube Başkanı Özcan Çelik, “Emekçilere, geniş halk kesimine gelince ‘kaynak yok’ demelerini kabul etmiyoruz çünkü yalan söylüyorlar. Siyasal iktidar toplumun büyük kesimini yoksullukta eşitledi. Açlık sınırında ücretler ödenen büyük halk kesimine, daha yüksek ücret alanları ya da talep edenleri hedef gösteriyor. Bizler yüksek ücret talep etmiyoruz. İnsanca yaşayacak bir ücret talebimiz var” dedi.
KESK Samsun Şubelet Platformu üyeleri, toplu iş sözleşmesi süreciyle ilgili İlkadım ilçesi Gazi Caddesi’nde bulunan Gazi Müzesi önünde açıklama yaptı. KESK Samsun Şubeler Platformu Sözcüsü Özcan Çelik, şunları söyledi:
“İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET TALEP EDİYORUZ”
“İktidarın kamu emekçileri ve emeklilerinin 2024-2025 yılları toplu sözleşmesi taleplerine dair ilk teklifini sunmasına birkaç gün kaldı. Milyonların gözü o masadan çıkacak kararlara çevrilmiş durumdadır. Öncesinde yapılan 6 görüşmeden çıkan kararlara bakıldığında 7. defa yapılacak görüşmeden ne çıkacağını tahmin edebiliyoruz. Geride bıraktığımız 12 yıl içinde kaybeden hep biz olduk. Her seferinde daha fazla yoksullaştırıldık. Buradan bir kez daha mücadelemizin öncelikli hedefinin grevli toplu sözleşmeli gerçek bir TİS masanın kurulması olduğunun altını çizmek istiyoruz. Göz göre göre ekonomik krize yol açanların, bu krizden nemalananların, krizde daha yüksek kar elde edenlerin sıra emekçilere, geniş halk kesimine gelince ‘kaynak yok’ demelerini kabul etmiyoruz çünkü yalan söylüyorlar. Siyasal iktidar toplumun büyük kesimini yoksullukta eşitledi. Açlık sınırında ücretler ödenen büyük halk kesimine, daha yüksek ücret alanları ya da talep edenleri hedef gösteriyor. Bizler yüksek ücret talep etmiyoruz. İnsanca yaşayacak bir ücret talebimiz var.
“SEFALETE TERK EDEN YENİ BİR MAAŞ, ÜCRET REJİMİ YARATTI”
Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahmini 22,50’den yüzde 58’e çıkarması halkımıza ve bütün emekçi kesimlere zam demek vergi demek yoksulluk demektir; gelecek yılda yoksulluğun ne kadar yıkıcı olduğunun göstergesidir. Emeklilerin durumunu tarif edecek kelime bulamıyoruz. Emekliliği gelmiş on binlerce çalışan emeklilikte alacağı maaşı öğrenince emekli olmaktan vazgeçiyor, çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor. Siyasal iktidar milyonlarca kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluğa, emekli olunca ise daha fazla sefalete terk eden yeni bir maaş-ücret rejimi yaratmıştır. Sadece bugünü kurtarmak isteyen iktidar hepimizi önümüzdeki yıllarda çok daha derin bir açlığa, sefalete sürüklemektedir. Bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan fındık için açıklanan 82,50 TL üreticinin alın terini yok saymaktır. Üretim maliyetinin altında açıklanan bu fiyat üreticinin hakkını teslim etmemektir. Çalışanlar için mevcut durumdan tek çıkış yolu KESK olarak toplu sözleşme masasına götürdüğümüz tekliflerdir.
“EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞININ YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNE ÇIKARILMALI”
Öncelikle tüm kamu emekçilerine verilen ilave seyyanen ödenek mevcut taban aylık katsayısına dahil edilmelidir. Maaş artışlarında tüm toplumun sahte olduğunu yaşayarak öğrendiği TÜİK rakamları değil, yoksulluk sınırı temel alınmalıdır. Bu çerçevede, 2024 yılı ocak ayı itibariyle en düşük memur maaşının 4 kişilik bir aile baz alınarak yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Bunun için; Artan hayat pahalılığı karşısında bugün hiçbir karşılığı kalmayan eş yardımının, Bir bebeğin üç günlük bez, mama ihtiyacını bile karşılamaktan uzak çocuk yardımının ihtiyaca cevap verecek oranda artırılmasını istiyoruz. Konutu olmayan kamu emekçilerine kira yardımı verilmesini istiyoruz. Buradan hareketle maaşlarımızın 2024 yılı ocak ayından itibaren her üç ayda bir yoksulluk sınırındaki artış oranına göre güncellenmesini istiyoruz. TÜİK rakamlarını esas alan refah payı aldatmacası değil, gerçek bir refah payı, büyümeden pay istiyoruz. Bunun için her üç ayda bir açıklanan çeyrek büyüme oranlarının maaşlarımıza yansıtılmasını istiyoruz. Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulmasını, Mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı temel alınarak artırılmasını istiyoruz. Tüm kamu emekçilerinin güvenceli, kadrolu istihdam edilmesini, görevde alım ve yükselmede mülakatın kaldırılmasını, liyakatin esas alınmasını istiyoruz.”