Baba Adil Kaba, “13 seneden beri tedavi gören kızım hocalarımızın sayesinde canlı karaciğer nakli oldu. Nakil olmadan önce karın şişliği vardı. Siroz tanısı konuldu. Asıl hastalığı Wilson hastalığıydı. Zamanla siroz hastalığına çevrildi. Karaciğerinde küçülme olduğunu söylediler. En son karaciğer nakline karar verdik. Malatya’dan gelen hocalarımız ve ekibi başarılı bir ameliyat geçirdi. Kızlarımdan biri uyandı, konuşmaya başladı. Diğeri de çıkmak üzeredir. Ameliyat bitince fotoğraflarını getirdiler. Gördük çok mutlu olduk. Bu duygu anlatılmaz” dedi.
Anne Fatma Kaba ise, “Emeği geçen hocalarımıza teşekkür ediyorum. Rabbim onların ayağına taş değdirmesin. Kızlarım ameliyatta iken çok zor bir süreçti. Bekleyiş çok zordu. Şu an haberlerini aldık. Bazı şeyleri gördük ve daha da mutlu olduk” diye konuştu.
Ameliyat hakkında bilgi veren İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, “Samsun’da son derece önemli bir iş yapıldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde karaciğer nakilleri şimdiye kadar kadavradan devam etmekteydi. Bugün ilk olarak canlı verici bir karaciğer ameliyatı gerçekleşti. Bu ameliyata bizler Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Karaciğer Nakil Enstitüsü’nden gelen bendeniz Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Prof. Dr. Cemalettin Aydın ve Doç. Dr. Adil Başkıran ile birlikte Doç. Dr. Oğuzhan Özşay, Doç. Dr. Kağan Karabulut ve Opr. Dr. Mehmet Can Aydın’a yardım ettik. Ameliyatı bu arkadaşlarımız gerçekleştirdi. Son derece başarılı bir şekilde ameliyat oldu. Ameliyat olan kızımız kendisi bir metabolizma hastalığına sahipti. Ablasının karaciğerinin sağ tarafını alarak bir canlı vericili karaciğer ameliyatı gerçekleştirdik. Ameliyat çok başarılı geçti. Hastalarımızın ikisi de yoğun bakımdadır. Ülkemizde organ bağış oranları son derece yetersizdir. Avrupa’daki organ bağış oranlarının neredeyse 20’de 1 oranındadır. Ülkemizde çok fazla karaciğer hastası var. 1 milyon nüfus başına en az 30 kişi karaciğer nakli ihtiyacı duyan bir karaciğer hastalığına sahiptir. Sırf Samsun’da karaciğer nakline ihtiyaç duyan hasta sayısı yaklaşık 45-50 kadar. Organ bağışı en fazla 5’tir diye düşünüyorum. Diğerleri ise organ bulamadığından dolayı maalesef bu hastalarımız kaybediliyor. Bunun çözümü ise canlı bir vericiden karaciğer naklidir. Bu ameliyatta işte bir canlı donör varsa, bir akrabasından bir verici olduğu zaman bu insanlara hayat sağlayacak. Bu bölgede Samsun karaciğer nakli yapan bir merkezdir ama Ordu’da yok, Giresun’da yok, Trabzon’da yok, Artvin’de yok. Burası büyük bir alana hitap eden merkez olacak. Ümit ediyorum ki çok büyük bir hasta popülasyonuna hizmet eden iyi bir karaciğer merkezi olacaktır” şeklinde konuştu.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ise, “Başarılı bir operasyonu bu kadar önemli bir günde gerçekleştirdikleri için başta İnönü Üniversitesi Rektör hocama teşekkür ediyorum. İki üniversitenin birlikte bir operasyon yapmasına ön ayak oldu. Bu tek başına bizim için anlamlı ve değerlidir. Sezai hocam ekibi ile beraber teşrif ettiler. Gelecek açısından ümit verici bir operasyondur. Organ nakline sıcak bakılmayan bir kültür içerisinde yaşıyoruz. Canlıdan canlıya yapılması yeni bir açılım olacaktır. Karadeniz Bölgesi’nde karaciğer nakli yapılan herhangi bir merkezin olmaması, OMÜ gibi güçlü bir üniversiteye sorumluluk yüklüyor. Bizim arkadaşlarımız hocalarımızla beraber çalışan hala da güçlü bir iletişimleri olan arkadaşlarımızdır. Bu güzel ilişkinin de bütün akademiye örnek olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.