Boztepe, o dönemde turizmci kimliğiyle gezdiğini dile getirerek, “Giyinirken elimi yan tarafıma götürdüğümde, sağ tarafımda bir çukur gözlemledim. Kanserli bir şey veya anlamlı bir çukur olduğunu düşünmedim. Uçaktan iner inmez kendimi Özlem Hoca’nın karşısında buldum.” dedi. Doktoru tarafından kendisine meme kanseri teşhisi konulmasının ardından bilimsel ve tıbbi sürece ilişkin bilgilendirildiğini, ilerleyen dönemde sağ tarafındaki lenflerin bir kısmının alındığını ifade eden Boztepe, hastalığı kabul etmenin kolay olmadığını anlattı.
Tedavisine önce kemoterapiyle başlandığını, ardından ameliyat ve meme koruma sürecinin gerçekleştiğini belirten Boztepe, tedavi sürecinin yaklaşık 1 yıl sürdüğünü kaydetti.
Boztepe, “Tedaviden hemen sonra sıklıkla muayenelerim, kontrollerim oldu. 3 aylık, 6 aylık kontroller. Şimdi yıllık kontrollere geçtik. Şu an sağlığım çok iyi ve harikayım.” diye konuştu.
Sağlığına kavuştuğunu, ailesiyle güzel ve mutlu zamanlar geçirdiğini anlatan Boztepe, kanserde erken teşhisin önemini vurguladı.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Sönmez ise kanser tedavisinde yüz güldüren ve hastanın yaşam süresini uzatan tedaviler arasında yerini alan kişiselleştirilmiş kanser tedavisi ve immünoterapiyi anlattı.
Prof. Dr. Sönmez, bu yöntemin, kişinin ve tümörün genetik özelliklerine göre tedavi seçiminin belirlenmesi anlamına geldiğini, böylece kanserli hücrelerin uzun süreli tedavilerle kontrol altında tutulduğunu söyledi.
Prof. Dr. Sönmez, immünoterapilerin de yüksek teknoloji ürünü tedaviler olduğunu, hastanelerde medikal onkoloji uzmanları tarafından uygulanması gerektiğini aktararak, hücre tedavilerinin ve gen mühendisliği teknolojileriyle yaptıkları tedavilerin hastadan alınan dokudan hastaya özel üretilen tedaviler olduğunu kaydetti.