Bu kapsamda Artvin sahil bandından başlanarak, Ardahan’ın 2500-3000 rakımlı yüksekliklerine kadar tarama yapıldı. 100 noktadan alınan numunelerle ölçümler tamamlandı. Böylece varsa alt ekotipleri ve coğrafyaya göre dağılımları tespit edilerek bir gen haritası çıkarılacak. Bu yıl içinde Kafkas arısının geleceği için yeni bir yol haritasının belirlenmesi planlanıyor. Kafkas ırkı, diğer ırklara göre daha düşük sıcaklıklarda etkili bir nektar ve polen toplama yeteneğine sahip. 6.7-7.2 milimetrelik diliyle dünyanın en uzun dilli bal arısı olarak biliniyor. Bu özelliği sayesinde diğer arıların ulaşamadığı noktalardan nektar toplayabiliyor.
Her ırk kendi bölgesinde verimli
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, Türkiye’nin ırk zengini olduğunu söyleyerek, “Kafkas ırkı, ülkemizde Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerine yerleşmiş, bal verimi yüksek bir arı ırkıdır” bilgisini verdi. Kafkas ırkının kendi bölgesi dışında bulundurulmasının ise sakıncalı olacağını söyleyen Şahin, “Bu ırkı Akdeniz’de, Ege’de bulunduramayız. O zaman bu arı ırkı çöker. Her bölgenin kendine göre ırk ve ekotipleri, bölgesi içerisinde verimlidir. Türkiye’nin her yerini ‘kafkas’laştırmayalım” uyarısında bulundu. Şahin “Mesela Akdeniz, Ege bölgesine has Muğla arısı, Efe arısı var. Orta Anadolu arımız var. İklim krizine karşı herkesin bulunduğu ırk ve ekotipiyle çalışması lazım” dedi.