İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin İYİ Partili üyesi Ali Kıdık, İstanbul Havalimanı işletmesinin Abu Dabi Havalimanı’nın işletmecisi AUH firmasına satılması için görüşmelerin sürdüğünü iddia etti. Kıdık, “Abu Dabili firma, İstanbul’un Avrupa yakasında başka bir havalimanı istemiyor. Bu nedenle İstanbul Havalimanı’nı satabilmek için Atatürk Havalimanı’nı feda ediyorlar, garanti veriyorlar. Şimdi burayı alacak olan, Türk Hava Yolları’nın (THY) üzerine de çökecek mutlaka” dedi.
İBB Meclisi’nin İYİ Partili üyesi Ali Kıdık, Atatürk Havalimanı’nın yıkılmaya başlanacağını öne sürdüğü videoyu sosyal medya hesabından paylaşarak duruma tepki göstermişti.
Ali Kıdık, yeni iddialarda bulundu. Kıdık, İstanbul Havalimanı işletmesinin Abu Dabi Havalimanı işletmecisi AUH firmasına tarafından alınmak istendiğini ve bu yönde görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Kıdık, İstanbul Havalimanı’nı almak isteyen Abu Dabili firmanın Avrupa yakasında başka havalimanı istemediğini belirtti. İYİ Partili Ali Kıdık, şunları söyledi:
‘Havalimanıyla ilgili satış görüşmeleri var şu anda’
Benim, ilk defa bugün burada size açıklayacağım önemli bir husus var. Biliyorsunuz İstanbul Havalimanı yapıldı ve Atatürk Havalimanı’ndan uçuşlar durduruldu. Şimdi İstanbul Havalimanı’yla ilgili önemli bir gelişme var. Türkiye’nin ekonomik durumu belli. Paraya ihtiyacı var. Dolayısıyla sıcak para girmesi lazım ülkeye. Bu anlamda da İstanbul Havalimanı, bunun için en iyi örnek. Yani daha doğrusu satılabilecek örneklerden birisi. Havalimanıyla ilgili satış görüşmeleri var şu anda. AUH diye bir, Abu Dabi Havalimanı işleticisi var. Bu havalimanı işletmecisi, İstanbul Havalimanı’yla ilgili görüşmeler yapıyor, satın almak üzere.
‘Firmaya ‘ben burayı tamamen yok ettim’ diyecekler’
Buraya kadar, her şey olabilir, satılabilir, yeni ortak alınabilir diye düşünebiliriz. Fakat onun arkasında ne var? Adam garanti istiyor. Diyor ki ‘Burada, Avrupa yakasında başka bir havalimanı olmayacak’. Dolayısıyla buraya kazma vurup, oradaki müşteriye, Abu Dabi müşterisine diyecekler ki ‘Bakın, ben burayı artık tamamen yok ettim, dolayısıyla sana burada garanti veriyorum ve sen gel buraya, al’.
‘Burayı alan THY’nin de üzerine çökecek mutlaka’
Bunun arkasından başka bir şeyler gelecek. Ne gelecek? Havalimanı işleticileri, özellikle işlettikleri havalimanlarında, o ülkenin yerli hava yolu şirketini satın alırlar. Mesela Abu Dabi’de Etihad var. Aynı zamanda oranın havalimanını işletilir. Katar’da, Katar Havalimanı’nı işleten Katar Airway’s var, bunun gibi. Şimdi burayı alacak olan, THY’nin üzerine de çökecek mutlaka. Bu ikinci planda, öyle düşünüyorum ben. Bugün aldığım bilgiler ışığında konuşuyorum tabii. Asıl fotoğraf bu. Yani İstanbul Havalimanı’nı satabilmek için Atatürk Havalimanı’nı feda ettiriyorlar, garanti veriyorlar.
‘Hem Atatürk’ü yok edecekler hem de havalimanını yok edecekler’
Ben, toplumdan özellikle şunu rica ediyorum. Atatürk Havalimanı artık bir tarihi eser konumunda. 1900’lü yıllarda başlayan bir havacılık serüveni var orada. 1911’de ilk uçuşlar başlamış. 1953’te uluslararası havalimanı ilan edilmiş ve daha sonradan da ülkemizin banisi Atatürk’ün adı verilmiş. Dolayısıyla hem Atatürk’ü yok edecekler hem de havalimanını yok edecekler. Burada dört milyar dolarlık bir yatırım var şu anda, Atatürk Havalimanı’nda. İstanbul Havalimanı’nda da dört milyar dolarlık daha yatırım yapılması gerekiyor. Ben diyorum ki; arkadaşlar, burada zaten yatırım var, birbirine çakışması söz konusu değil. Dolayısıyla hem burası işleyebilir hem orası işleyebilir. Atatürk Havalimanı’nı bir rant projesi olarak görmeyin. Atatürk Havalimanı, ulaşım modelleriyle birbirine tamamen entegre olmuş bir havalimanı. Hem orayı çalıştırabiliriz hem burayı çalıştırabiliriz.
Bir gecede polis okulunu yok ettiler
Bu anlamda, bakın, bundan birkaç sene önce, işte 2019’da biliyorsunuz tam taşınma oldu. Ondan sonra Atatürk Havalimanı’nın etrafında bir anda rantiyeler açıldı. Ne oldu? Polis okulunu bir gecede yok ettiler. Ve orayı Emlak Konut aracılığıyla konutlara çevirdiler. Ama bundan sonrasını en azından yapmamak, Atatürk Havalimanı bir havacılık üssü olarak tutmak için sizin de benim de diğer vatandaşların da görevi.”