Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nun himayelerinde, Tillo Kaymakamlığı ve Tillo Belediyesince ilçe meydanında program düzenlendi.
Vatandaşların da ilgi gösterdiği programda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne 2015 yılında dahil edilen, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hocası İsmail Fakirullah’ın vefatı üzerine “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?” diyerek 258 yıl önce türbesinde yaptırdığı ışık düzeneğiyle güneşin ilk ışınlarının hocasının başucunu aydınlattığı anın gerçekleşmesi beklendi.
Tekbir ve salavatlar getirerek bekleyenler, güneşin doğmasıyla saat 06.19’da gerçekleşen ve 5 dakika süren hadiseyi belediye binasına kurulan ekrandan takip etti.
Erzurum’dan gelen Ayşe Ercan da böyle bir atmosferi yerinde görmenin büyük bir maneviyat değeri olduğunu anlattı.
“En çok da ‘Yılın ilk güneşi benim hocamın başucuna değmeyecekse neyleyim ben o güneşi’ demesi beni çok etkiledi. Gerçekten çok güzel bir atmosfer. İbrahim Hakkı Hazretleri Erzurumlu ama hocası buralı olduğu için hocasının ilminden yararlandığı için hocasıyla birlikte defnedilmeyi değer görüyor” diyen Ercan, bu ana şahit olmanın kendisini mutlu ettiğini bildirdi.
İstanbul’dan gelen Mustafa Aras da duygusal yönden çok güzel bir vakit geçirdiğini dile getirerek, “Hepimiz hadiseyi yerinde görmek için güneşin doğduğu vakti bekledik.Gerçekten çok güzeldi. Telefonlarımızdan bu anı çektik. Herkesin buraya gelmesini ve burayı tanımasını istiyorum.” diye konuştu.
Programa Vali Osman Hacıbektaşoğlu, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Başkan vekilleri Eyüp Yeşil ve Adem Albayrak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Siirt Cumhuriyet Başsavcısı Tuğan Sarıca, Adalet Komisyonu Başkanı Erhan Obut da katıldı.
IŞIK HADİSESİ NEDİR?
Siirt’in Tillo ilçesinde hocası İsmail Fakirullah’ın 1734’te vefatının ardından çok üzülen İbrahim Hakkı Hazretleri, “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?” diyerek arayışa girmişti. İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası için yan tarafında kule bulunan bir türbe ve Tillo’nun yaklaşık 3 kilometre uzağında tepe üzerinde taş duvar yapmıştı.
Her yıl ekinokslarda doğan güneşin, duvarın ortasında bulunan pencereden süzülen ilk ışınları, kuledeki aynaya yansıdıktan sonra ışığın kırılması yöntemiyle pencereden türbeye ve oradan da İsmail Fakirullah Hazretleri’nin başucuna doğuyor. 1960’lı yıllarda yapılan restorasyonda, pencerenin yerinin değişmesi sonucu düzenek izlenemez hale gelmişti. 2011’de değişik üniversitelerinden bilim insanlarının yaptıkları çalışmayla yeni bir pencere açılarak olayın tekrar izlenmesi sağlanmıştı.