İmamoğlu’ndan Erdoğan’ın “Artık Mülakat Yok” Açıklamasına Tepki: “21 Yılda Kaç Milyon Kişilik Hak Yediniz? 21 Yıl Sonra mı Aklınıza Geldi?”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Dinlemek için tıklayınız

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu Giresun’da Halk Buluşmasında vatandaşlara seslendi.

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim vaadi olan “Mülakatı kaldıracağız” sözlerine, “Cumhurbaşkanı ‘Artık mülakat yok’ dedi. Siz, acaba 21 yılda kaç milyon kişilik hukuksuzluk yaptınız, hakkını yediniz? 21 yıl sonra mı aklınıza geldi ‘Artık mülakat yok’ demek” tepkisini gösterdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile birlikte “Giresun Halk Buluşması’na katıldı. Dilek İmamoğlu’nun da eşlik ettiği Ekrem İmamoğlu, otobüs üzerinde Giresunlulara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim vaadi olan ‘Mülakatı kaldıracağız’ sözlerini eleştiren İmamoğlu’nun konuşması satır başlarıyla şöyle:

“806 BİN OY FARKLI BİR DEMOKRASİ TOKADI YEDİ:

Giresun, evladınız geldi sizi selamlıyor. Benim güzel memleketimin güzel insanları Giresun’umuza selam olsun.

Giresun’un kalesine, Giresun’un fındığına, Giresun’un güzel insanlarına, hanımefendilerine, beyefendilerine, sevgili gençlere, çocuklara selam olsun. Bugün burada olmak benim için büyük bir mutluluk.

Giresun’a sonucu hep güzel olan şeyler için gelmiş oldum. Hatırlıyorsunuz bir bayram zamanı bayramlaşmaya geldik ama aynı zamanda dertleşmeye gelmiştim. Çünkü 16 milyon İstanbullunun en demokratik haklarının gasp edildiği bir seçim sonrasında sizinle bayramlaşmaya, dertleşmeye ve desteğinizi almaya gelmiştim. Dünyanın en mutlu insanı olmuştum o gün, çünkü beni bütün Giresunlular bağrına basmıştı ve ‘Ne mutlu bana’ demiştim. Açık ve net demiştim ki ‘Elbette memleketime mahcup olmayacağım, milletime 86 milyon insanıma, 16 milyon insanıma. Beni bağrına basan Karadenizliye, Giresunluya mahcup olmayacağım çok çalışacağım.’ İşte o tarihte sizinle selamlaştık ve sonrasında İstanbul’da bir demokrasi zaferi kazanmıştık. 13 bin oyu beğenmeyen, şimdi bu ülkeyi yönettiğini zanneden akıl, tam 806 bin oy farkla bir demokrasi tokadı yedi.

O DENSİZ SÖZÜ EDEN KİŞİYE SÖZÜNÜ İADE ETMİŞTİM:

Sonrasında yine güzel şehrimi ziyarete geldim. Burada hem Piraziz ile hem Tirebolu ile hem de Eynesli belediyelerle iş birliği yapmıştık. Çalışkan başkanlarımla güzel projeler hazırlamıştık. Onları burada hizmete açmak için Giresun’a geldiğimde, beni sözüm ona bir söz üzerinden, rekor bir şekilde tam 2,5 seneden fazla bir süreye mahküm etmeye kalkan bir mahkeme kararı aldılar.

Halbuki o densiz sözü eden kişiye sözünü iade etmiştim. Ama ben yine sizinle dertleşmeye geldim. Bir cuma günüydü camiden çıktık şu meydanda yine sizinle dertleştim ve bugün buradayım. Bugün daha farklı bir gün. Dün yağmur bereketiyle Giresun’daydı bugün bahar güzel yüzünü gösterdi. Bahar beni karşıladı. Sizlerle bir arada olmak ve 14 Mayıs’a giden bu yolculukta hem adaleti konuşmak hem hak hukuku konuşmak hem Giresun’u konuşmak hem bu şehrin fındığını konuşmak, gençlerini konuşmak, bu şehrin güzel insanlarını konuşmaya geldim.

21 YILDA KAÇ MİLYON KİŞİLİK HUKUKSUZLUK YAPTINIZ:

Hak, hukuk, adalet olmadan hiçbir şey olmaz. Memleketimin insanlarına hukuku tesis etmeden vereceğiniz hiçbir vaadin geçerliliği olmaz. Hak, hukuk ve adalet denince memleketimizde vicdan denince, erdem denince, devlet ahlakı, devlet insanı duruşu denince akla gelen o kıymetli ismin CHP Genel Başkanı 13’üncü Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu’nun selamlarını getirdim size. Sevgili hemşerilerim, geçen hafta bir konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı ‘Artık mülakat yok’ dedi. Siz acaba 21 yılda kaç milyon kişilik hukuksuzluk yaptınız? Kaç milyon kişilik insanların hakkını yediniz?

21 yıl sonra mı aklınıza geldi ‘Artık mülakat yok’ demek. Şimdi yani 21 yıl yönettiniz, ‘Efendim mülakat yok.’ 21 yıl yönettiğiniz, şimdi ‘ İstanbul’daki deprem sorununu 5 yılda çözeriz’ diyorsunuz. 21 yıl bu ülkeyi yönettiler. Şimdi size gelecek ‘Fındığın sorununu biz çözeriz’ diyecekler. Bence yüz binlerce Giresunlu buna kahkahayla güler. Bunların dediğine inanmayın sakın. Ama biz size söz veriyoruz, Genel Başkanımız 13’üncü Cumhurbaşkanımız da söz veriyor diyor ki ‘Biz tek bir vatandaşımızın dahi hakkını yedirmeyeceğiz kardeşim. Biz, devletin her kademesinde liyakate destek olacağız, liyakati önemseyeceğiz.

‘ONLARA, ‘EVİNİZE GİDİN HADİ GÜLE GÜLE’ DİYECEĞİZ:

Biz bu ülkeyi memleketimin evlatlarıyla yöneteceğiz. Bizler memleketimizin evlatları yerine sadece bir avuç insanla, eşiyle, dostuyla, akrabasıyla, damadıyla, kızıyla, geliniyle ailesiyle siyasi cenahın akrabalarıyla ülkeyi yönetme devrine son vereceğiz. Onlara, ‘Evinize gidin hadi güle güle’ diyeceğiz. Bakınız gençlerimiz, hayallerini bu topraklarda artık kurmuyor. Ben yolda gelirken Giresun’un bir kısım demografik yapısına, istatistiklerine baktığımda canımı sıkan, vallahi de billahi de kalbimi burkan bir şeye gözümü diktim.

O da şu: Giresun’un kişi başı geliri neredeyse Türkiye ortalamasının yarısı. Halbuki Allah aşkına şu güzellik nerede var? Bu memleketin, Giresun’un fındığı bile bu şehre yeter biliyor musunuz? Ama eğer sen tarlada vatandaştan ürününü bedavaya alırsan, vatandaşın yüzlerce yıldır emek verdiği ürününü, açıkçası tabiri caizse kelepire döndürürsen işte bu şehir fakir kalır. Biz bu şehrin her katma değerini yücelteceğiz. Fındığını da yücelteceğiz, tarımını da yücelteceğiz, turizmini de yücelteceğiz, her şeyini yücelteceğiz.

Sadece 13’üncü Cumhurbaşkanımızın dediği gibi sadece bu şehrin fındığını tarlasından 4 dolara almayacağız. Dört dolara aldığımız gibi bu şehirde fındığı insanlarımızın katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmesine katkı sunacağız. Dünyada fındık dedin mi akla Giresun gelir, Ordu gelir. Onun için biz hep birlikte bizlerin o değerlerini ortak ürünlerini ayağa kaldırmalıyız. Bunların ne yazık ki şehirlerimizde, insanlarımızı kandırdığı döneme hep birlikte son vereceğiz.

BİZ İNSANLARIMIZI YOKSULLUĞA MAHKÜM DEĞİL, ZENGİN YAPMAYA GELİYORUZ:

Bakın 4 yıldır bu kardeşiniz İstanbul’da görev yapıyor. İstanbul’da Giresunlu hemşerilerime, akrabalarınıza sorun. Allah şahit, bir Allah’ın kulunu bir başkasından ayırt etmedik.

Hizmetimizi eşit yaptık. Ekonominin zor günlerinde çocuğumuza, kadına, erkeğe, gençlere sahip çıktık bursundan desteklere varıncaya kadar. Ne demişlerdi? ‘Bunlar gelince yardımları keserler’ demişlerdi. 5 katına çıkardık.

Ama biz şunu diyoruz memleketimin insanının ihtiyacı varsa, yoksulluğu varsa, onu mutlaka telafi edeceğiz. Biz insanlarımızı yoksulluğa mahküm değil, zengin yapmaya geliyoruz. Üretmeye geliyoruz, ürettirmeye geliyoruz.

Bakın size söz veriyorum. Bu coğrafyada bu bölgede yetişen, liseyi burada okuyan sonra üniversiteye okumaya giden bir ağabeyiniz, arkadaşınız, yol arkadaşınız olarak size söz veriyorum. Hiçbirinizin hakkını yedirmeyeceğiz.

Ama sınavda ama işe girişte hiçbir yerde hakkınızı yedirmeyeceğiz. Memleketimizin itibarını yükselteceğiz. Gençlerimizin üretici, yaratıcı olmaları için onları özgür kılacağız. Gençlerimizin sesinin kısıldığı bir Türkiye değil, gençlerimizin sesinin gür çıktığı bir Türkiye var edeceğiz. Ama neyin iktidarı biliyor musunuz? Bir avuç iktidar, bir avuç insanın iktidarı değil 86 milyon insanımızın milletin iktidarı geliyor.

MİLLET SEÇTİĞİ İÇİN BİZ BURADAYIZ VE PARTİZANLIĞI YOK EDECEĞİZ:

Gençlere çok önem veriyoruz. Bu ülkenin teminatı olan sevgili gençler, ilk defa oyunu kullanacak siz kıymetli gençlerimiz mutlaka ve mutlaka oy kullanın. Hayatınızın ve geleceğinizin belki de teminatını elde edeceğiniz bu süreçte doğru karar vereceksiniz. İşte gençlerimizin bu süreçte bunun bir revizyon dönemi olduğunu, bunun bir hak hukuk, adalet dönemi olduğunu, bunun bir kişinin dediğinin olduğu değil, milletin dediğinin olduğu 86 milyon insanın fikrinin alındığı devletin vatandaşa gücünü değil devletin vatandaşa şefkatini anlayışını, güzel duygularını gösterdiği bir dönem geliyor.

Devletin başındaki insanın, çocukları, gençleri, yetişkinleri, hanımefendileri, beyefendileri fırçaladığı değil, Atatürk’ün gözünün içine baka baka dinlediği bir dönem geliyor. Somurtkan, yüzü asık, konuşurken döver gibi söver gibi konuşan değil güler yüzlü, bakın Cumhuriyet nedir biliyor musunuz? Cumhuriyet, bu devletin yöneticilerinin vatandaşa karşı haddini bildiği bir yönetimdir. Cumhuriyet öyle bir sistemdir. Yani bir yönetici vatandaşa haddini bildirdiği değil, bir yönetici vatandaşa karşı haddini bilecek. Millet seçtiği için biz buradayız ve partizanlığı yok edeceğiz.

25 YILDIR YÖNETTİĞİ ŞEHRİ O BİR AVUÇ İNSANDAN SÖKÜP ALDIK YA SANKİ MALINI ALDIK:

Efendim işe mi gireceksin git o partiye üye ol. O dönem bitecek devletimizde. O partili belediye bu partili belediye o bitecek. Giresun Belediyesi seçimi kazandı.

Bir hemşerimiz AK Parti’den aday oldu kazandı şimdi biz onunla çalışacağız. Onunla uyum içinde çalışacağız. Devletin başındaki insandan, 25 yıldır yönettiği şehri malı mülkü zanneden o bir avuç insandan söküp aldık ya sanki malını aldık. Bizimle görüşemiyor bile. Niye?

Ekrem İmamoğlu CHP’li, Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı’nın belediye başkanı. Yahu Allah aşkına ne bu devlet senin ne bu şehir senin. Yahu İstanbul’da Giresun’da yani 785 bin kilometrelik Türkiye’de 86 milyon insanın malı. Bu memleketin güzel evlatları, bu toprakların her karışı memleketin güzel evlatlarının malı. Onun için bizimle görüşemeyen insanlar, partizanlığı dibine kadar yaşayan insanlar biz buna son vereceğiz.

Allah aşkına devletin partisi olur mu ya? Memleketin partisi olur mu? Bir belediye başkanı seçildikten sonra rozetini çıkartır, halkına hizmet eder. Gidiyorlar o parti projesi bu parti projesi. Ben de diyorum ki İstanbul’da bakın 300 günde 300 proje açılışı yapıyoruz. Benim İstanbul’da arkadaşlarımla hayata geçirdiğim bütün projeler, milletin projesi, çünkü milletin parasıyla yapıyoruz. İşte bu partizanlığı söküp atacağız. Size söz veriyoruz, partizanlığın sökülüp atılmasında belediyelerle iş birliğinde, memleketin her kurumunda iş birliğinde çok çalışacağız, adil olacağız.

Bu adaleti sağlarken bizi bu Millet İttifakı masasına dahil ederken 13’üncü Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, masayı güçlendirdik. Bir tarafa kadim İstanbul’un kadim İstanbul’un belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nu davet ettik. Bir tarafa Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’nın Belediye başkanı sizlere selamını getirdim Mansur Yavaş’ın, Mansur Yavaş başkanımızı dahil ettik.

KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİRİ DÖCİZ ÜZERİNDEN 2 KATINA ÇIKARACAĞIZ:

Milletimizin iyileşmesine katkı sunacağız. Yoksulluğu bitireceğiz. Bakın bu memleketin kişi başı gelirini döviz cinsi üzerinden göreceksiniz, 5 yılda iki katına çıkartacağız. Bu memleketin kendi malı, mülkü, üretimi kendine yeter yeter ki dağıtırken adil ol şu millete dağıt, 86 milyon insana dağıt. Bu memleketin doğusu, kuzeyi, güneyi, batısı birbirine eşit olsun. Memleketimin her insan mutlu müreffeh bir ortamda yaşasın. Bunu yapacağız sevgili hemşerilerim. Bakın ramazan ayındayız Ramazan ayınız mübarek olsun. Beni dinlemeye gelen hanımefendilere bir soru soracağım.

Bayram geliyor, her anne özellikle hanımefendiler ne ister? Gideyim evlatlarıma hak ettiği gibi bir bayramlık alayım. Sizler gönül rahatlığıyla bayramlık alışverişi yapabilecek misiniz? Bakın bizim insanımızı bayramı bile yaşamayı, bayramı bile yaşatmayı ne yazık ki insanlarımıza hayal ettirdiler hayal sadece hayal ediyorlar. Ama size söz, biz bayramları bayram gibi yaşatacağız size. Buradan 13’üncü Cumhurbaşkanımızın güzel vaadini, taahhüdünü bizi izleyen büyüklerim, ağabeylerim, ablalarım var. Emeklilere sözünü yinelemek istiyorum. Önümüzdeki bayram bunlar veremeyecek ama bizim hükümetimizde bayram primini Cumhurbaşkanımızın taahhüdü olarak 15 bin lira olarak size vereceğiz.

ALTILI MASA, MİLLET İTTİFAKI ŞİMDİ DAHA DA GÜÇLÜ:

Artık benim güzel şehrimin güzel insanlarıyla sözleşmemiz lazım. Bir; çok çalışmalıyız. Ama çok çalışmalıyız. Nasıl biliyor musunuz? Bu önümüzdeki 30 küsur günü o kadar çok çalışarak geçirmeliyiz ki herkesle konuşmalıyız. Nasıl konuşmalıyız? Güler yüzle konuşun samimi konuş. Dertlerini dinleyin benim gibi düşünmüyor diye asla kimseye kızmayın ona bile sarılın onunla bile kucaklaşın. Çünkü biz onlar için de seçim kazanacağız.

O partiye oy verenler içinde seçim kazanacağız onları da huzura erdireceğiz. Onun için dinleyin bizim taahhütlerimizi anlatın. Masanın ne kadar güçlü olduğunu anlatın. Onlara, ‘Ya bir de bizim canımız ciğerimiz Ekrem orada’ deyin. Bakın Millet İttifakı’nın gücünü en iyi ben bilirim. Niye biliyor musunuz? 2019’u hatırlayın.

Bu ittifakın kurulmasına büyük emek vermiş, demokrasinin inşası için büyük bir çaba ortaya koymuş, Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla, İYİ Parti’nin çok kıymetli genel başkanı ki sizlere İstanbul’dan selamını getirdim, sayın Meral Akşener ile bir araya geldiğinde işte 2019’daki o seçimin nasıl kazanıldığını ben yaşadım. Şimdi o gücü daha da büyüttük Altılı Masa daha da güçlü. Millet İttifakı daha da güçlü. Bir de biz çıktık sahalarda geziyoruz bu gücümüzü anlatın. Çok ağrılarına gidiyor benim ülkenin farklı yerlerine gidip gezmem. Böyle kalabalık hemşerilerim, hele beni kalabalık karşıladılar mı çatlıyorlar, patlıyorlar. Vallahi bir şey söyleyeyim mi? Çatlayın da patlayın kardeşim. Çatlayın da patlayın hiç önemli değil.

İSTANBUL’UN EN ÇOK GEZEN BELEDİYE BAŞKANI SİZE GÖRE KİM? O VALLAHİ O BENİM 10 KATIM:

Şimdi diyorlar ya ‘Ekrem İmamoğlu oraya gidiyor, buraya gidiyor.’ Ben İstanbul’da işimi ihmal etmiyorum. Ha vallahi de billahi de her hafta 10 tane açılış yapıyoruz. Size şunu söyleyeyim. Son 30 yılda İstanbul’un en çok gezen belediye başkanı size göre kim? O vallahi o benim 10 katım. İstanbul’da hiç durmamış. Herhalde o güne kadar hiç gezmemiş, fırsat bu fırsat her şehri gezeyim demiş. Benim gibi millet de dertleşmeye de gitmemiş.

Biz sizinle bu demokrasi zaferini kazanmak için buluşuyoruz. Dolayısıyla bu ittifak için, 14 Mayıs’ta seçimi kazanmak için, hak, hukuk, adalet için, demokrasi için çalışmaya hazır mısınız? Çok çalışacağız, karar verdik. Kesinlikle birleşeceğiz, birliğin gücünü göstereceğiz, ayrışmak yok. Bakın burada birileri ayrışmış olabilir. Oraya buraya kaymış olabilir.

Bizi ilgilendirmiyor. Asla ayrışmayacağız, oyumuzun yeri belli oyunuzu istiyoruz. Sandığa, coşa coşa, koşa koşa çok milletin oy kullanması için o sandığa hep birlikte gitmeye hazır mıyız? Sandıkta görev almaya bir oya bile zeval gelmeyecek her oyu korumaya hazır mıyız?

‘Fındık dalda tekleme / Tayyip bizi bekleme / Ekrem gelmiş şehrime hiç keyfimi elleme.’ O zaman bekle bizi Anadolu her zaman bir aklın yolu Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu. İstanbul Sözleşmesi yaşatır, çanakçı kabuğunu kırdı, birleştik kardeş olduk geliyor gelmekte olan.

Son bir tane var onu beraber okuyacağız ve ayrılacağım. 14 Mayıs seçiminde demokrasi kazansın, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsun, 15 Mayıs’ta çok güzel bir güneş doğsun memleketime ve güzel hemşerilerim. Her şey çok güzel olacak.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İmamoğlu’ndan Erdoğan’ın “Artık Mülakat Yok” Açıklamasına Tepki: “21 Yılda Kaç Milyon Kişilik Hak Yediniz? 21 Yıl Sonra mı Aklınıza Geldi?”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir