Prof. Dr. İlber Ortaylı, bugünkü yazısında tarihi eser kaçakçılığına tepki gösterdi. Türk halkının eski eserlerine sahip çıkması gerektiğini söyleyen Ortaylı, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün eski eser kaçakçılığı, Hollywood’daki malikanelere, Avrupa’daki yeni zenginlere hizmet ediyor. Kaçakçıları takip eden birtakım küçük burjuvalar da geçtikleri yerde rastladıkları taşları, camları yağmalayıp götürmekte geri kalmıyor. Akdeniz havzasının en zengin eski eser ülkesi biziz. Bu konuda bilincimiz var fakat yetersiz. Türk halkı, eski eserlerine ve vatanın zenginliğine kendisi sahip çıkmalı. Ona yabancı gözle bakmamalı. Bazılarımız eski Yunanı, Bizans’ı dışlayabilir, bazıları da Osmanlı devrini dışlar. Böylece Küçük Asya’nın muhteşem mirası yağmacıların eline düşer.”
“REAKSİYON ÇOK SERTTİR”
Hürriyet’te kaleme aldığı yazısında Ortaylı, İsrail’in bu konuda çok temkinli olduğuna dikkat çekerek “Şunu söylemekte fayda var, orada herhangi bir kaçakçının veya kaçak işleminin takipçisi sadece devlet değildir. Son Belçikalının yakalanması gibi örneklere İsrail’de pek rastlanmaz çünkü reaksiyon çok serttir. Zaten giriş çıkışlarda da havaalanlarında asayiş ve emniyet antiterör kontrol dolayısıyla eski eserler hatta rekonstrüksiyon ve taklit eserler bile incelenir, sorgulanır” diye yazdı.
“TESADÜFEN TAŞ DİYE TOPLANDIKLARINI SÖYLEYEMEYİZ”
Ortaylı yazısında “Toplanan eserlerin pek tesadüfen taş diye toplandıklarını söyleyemeyiz. Amatör, yarım bilgili kişidir. Yarım bilgisiyle sadece göze hitap eden şeyleri toplar. Bunun ne olduğunu değerlendiremez. Bir sütunun veya başlığın kenarındaki parçaymış! Atina Parthenon Müzesi’ne Almanya’nın hediye ettiği orijinal parçalardan biri, sadece bir heykelin elinin üçte biri kadarıdır ve alınlıktaki tasvirin içindeki tam yeri bulunmuştur.
“TÜRK HALKI KENDİSİ SAHİP ÇIKMALI”
Küçük burjuvanın merakı tahripkâr olur. Saraybosna’daki cami hazirelerinden birinden yürütülen bir mezar taşının övünçle gösterildiğini gördüm. Şahıs arabasına koyup götürdüğü şey ulemadan birinin destarlı şahidesiydi. Bunun kırk yıl evvelki bir hatıra olduğunu belirtmeliyim. Bugünkü Bosna’da böyle bir şeyin mümkün olduğunu artık sanmıyorum. Felaketler dikkat ve uyanıklığı getirdi. Türk halkı, eski eserlerine ve vatanın zenginliğine kendisi sahip çıkmalı. Ona yabancı gözle bakmamalı. Yabancılığın sonu gelmez. Bazılarımız eski Yunanı, Bizans’ı dışlayabilir, bazıları da Osmanlı devrini dışlar. Böylece Küçük Asya’nın muhteşem mirası yağmacıların eline düşer” ifadelerini kullandı.