Türkiye’nin ihracat gelirleri ilk yedi ayda yüzde 19 artış kaydetti ancak küresel gelişmelerin etkisiyle sektörler, yıl sonu beklentilerini aşağı yönlü revize etmeye başladı.
Ukrayna savaşının küresel yansımaları, resesyon işaretleri, başta Avrupa olmak üzere artan enflasyonist baskı ve gerileyen alım gücü temel ihracat pazarlarında bozulma işaretlerini beraberinde getirdi.
Yavaşlayan ya da gerileyen siparişler, yıl sonu ihracat hedeflerinde de aşağı yönlü revizyonlara yol açtı. İhracattaki bir diğer sorun ise euro/dolar paritesindeki gerileme olarak görülüyor.
Hazırgiyimde ‘bir önceki yılı yakalarız’ hedefi
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat’a göre, Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörlerinden hazırgiyimde sene başında yüzde 15 olan ihracat artışı beklentisi ihracat pazarlarındaki son gelişmelerin ardından “geçen yıla paralel seyir”e indirgenmiş durumda.
Fayat, “2021’de sektör 20 milyar doları geçerek ihracat rekoru kırmıştı. Bu yıl için ise yüzde 15 artışla 23 milyar dolar hedef koymuştuk. Ancak ihracat siparişlerindeki hızın yavaşlaması ile yıl sonu hedeflerini yüzde 15 artıştan ‘bir önceki yılı yakalarız ya da çok az artış olur’a indirdik” dedi.
Fayat, “İhracat sipariş hızındaki yavaşlamayı net şekilde görüyoruz. Siparişlerimizdeki yavaşlama önce ABD pazarında başladı, sonra Avrupa’da. Özellikle İngiltere’de çok daha net hissediyoruz” diye konuştu.
Otomotivde hedeflere aşağı yönlü revizyon
Otomotivde de ihracat hedefleri aşağı revize ediliyor.
Ford Otosan, bu yıl için daha önce 350,000-360,000 adet olarak açıkladığı ihracat beklentisini 330,000-340,000 adede indirdi.
Tofaş da ihracat hedefini 125,000-140,000 adetten 110,000-125,000 adet aralığına çekti.
Yeni ihracat siparişlerinde düşüş
İSO Sektörel PMI Anketi’ne göre, Temmuz’da yeni ihracat siparişlerinde aralarında tekstil, kimyasal-plastik-kauçuk ürünleri, makine, metal sanayinin de bulunduğu çeşitli sektörlerde düşüş gözlendi.
Öte yandan cari fazla veren sektörler arasında yer alan inşaat malzemeleri sektöründe de ihracat siparişleri gerileme kaydetmekte.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından Temmuz ayında yayımlanan sektör raporunda, “Gelecek üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri uzun süre sonra ilk kez geriledi. İhracat pazarlarındaki yavaşlama hissedilmeye başlandı” denildi.
Parite riski
İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, siparişlerdeki gerilemenin yanı sıra parite kaynaklı risklere de dikkat çekerek, “Sektörde ithal girdi maliyetler dolar ile; özellikle en büyük pazar olan AB ülkelerine ihracat euro ile. Parite eşitlenince, en başta Çin ve çevremizdeki ülkelere karşı, önemli bir kâr fırsatı da ortadan kalkıyor demek… Enerji maliyet avantajımız da olmadığı düşünülürse 0.40-0.50 $/Kg fiyatla ihracat yapan sektör ihracatta bir daralma yaşama sürecine girebilir” dedi.
Birçok sektörde dolar bazlı hammaddeye karşı, gelirlerin önemli bir kısmının euro olduğunu belirten Fayat da ihracattaki parite kaynaklı riske işaret ederek, “Parite özellikle AB ağırlıklı ihracat yapan hazırgiyim için çok kötü oldu. Dolar bazında yüzde 7-8 daha az ciro yapacağız. Karımızda da yüzde 5 düşüş öngörüyoruz. Bu seviyelerdeki paritenin dış ticaret dengesini olumsuz etkilemesini bekliyoruz” diye konuştu.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş da dün yaptığı açıklamada, euro-dolar paritesine işaret ederek, paritedeki gerilemenin Türkiye’nin dış ticaret dengesi üzerinde risk unsuru oluşturduğunu söyledi. Muş, eurodaki değer kaybı olmasa ilk yedi ayda euro cinsinden yapılan ihracatın 7 milyar dolar daha fazla olacağına dikkat çekti.