Dinlemek için tıklayınız

Haluk Pekşen’in 15 Ağustos Pazartesi akşamı yemek yerken rahatsızlandığını ve bunun üzerine Acıbadem Bodrum Hastanesi’nin acil servisine gittiklerini belirten Ezgi Pekşen, “Göğsünde bir yanma hissettiğini, bu acının yemek esnasında başladığını ifade etti. Yapılan tahlil sonucunda kan değerleri referans aralıkları içerisinde, EKG’si de normal çıktı” ifadelerini kullandı.

Ezgi Pekşen, ağrı kesici verip kendilerini eve gönderdiklerini ancak babasının acısının tüm gece devam ettiğini kaydetti. Sabah erken saatte yeniden hastaneye gittiklerini aktaran Pekşen, doktorların yine ‘her şeyin normal olduğunu’ söylediğini, buna rağmen Haluk Pekşen’in hastaneye yatmak istediğini, babasının o gece tansiyonunun yükselip alçaldığını ve ateşinin çıkmaya başladığını kaydetti.

17 Ağustos Çarşamba günü Haluk Pekşen’in tüm değerlerinin yükseldiğini ve vücutta enfeksiyon oluştuğunu dile getiren Pekşen, doktorların zatürre başlangıcı tahmininde bulunsalar da teşhis koyamadıklarını belirtti.

YANLIŞ TEŞHİS KONULDU

Ezgi Pekşen bu aşamadan sonra babası Haluk Pekşen’i ambulansla Ankara Güven Hastanesi’ne getirdiklerini ifade ederek, süreci şöyle anlattı:
“Bir süre sonra “iyileştin” diye taburcu ettikleri babam daha da kötüleşti ve uçak ambulansla Ankara Güven Hastanesi’ne getirdik. Doktorlar yemek borusunun 32.cm’nde kalp hizasında delik olduğunu fark ettiler ve babama sordular.
Babam da balık yediği sırada fenalaştığını ve bunu Acıbadem’de ifade ettiğini söyledi. Ancak artık enfeksiyon kalp zarına yol yapmıştı, değerleri çok artmış ve uygulanan yanlış tedavi sebebiyle bağışıklık sistemi çökmüştü. Doktorlar ellerinden geleni yapsalar da 22 gün geçmişti.
Benim canım babam her zamanki gibi elinden gelen tüm mücadeleyi verdi ancak 1 ay dayanabildi. Yaşadığımız bu acıyı hazmedemiyoruz, yüreğimiz yanıyor. ‘Size anjiyo yapalım’ demek yerine ‘Size endoskopi yapalım’ deseler şuan Haluk Pekşen aslanlar gibi yanımızda olacaktı.
Ancak babama konulan yanlış teşhis gibi yanlış bilgilerle insanların kandırılmasını kendi vicdanımıza yediremeyiz. Babamın durumunun aşı ile hiçbir ilgisi yoktur.”