Havaların soğumasıyla birlikte birçok kişi sağlık kuruluşlarına halsizlik, hapşırık, boğazda yanma, öksürük, burun akıntısı şikâyetleriyle başvuruyor. Bu belirtilerle kendini gösteren üst solunum yolu enfeksiyonlarının etkilerini ortadan kaldırmak için nelerin tüketileceği bilinse de hangi besinlerden uzak durulacağı pek bilinmiyor. Oysa ki grip veya nezleyken kontrolsüzce tüketilen bazı besinler hastalığın seyrini alevlendirip, iyileşme sürecini yavaşlatabilir! Peki bunun nedeni ne? Üst solunum yolu enfeksiyonları ve alerjilerde ortaya çıkan şikayetlerden vücudun doğal olarak ürettiği bir kimyasal olan histamin sorumlu. Histamin vücutta arttığı zaman da iyileşmek oldukça zorlaşıyor, belirtiler şiddetleniyor. Peki bu dönemde hangi besinlerden uzak durmalı, hangi besinleri dikkatlice tüketmeliyiz? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya bilinmesi gereken tüm yönleriyle grip, nezle gibi hastalıklarda uzak durulması ve dikkatli tüketilmesi gereken 6 besini açıkladı.
1- MAYALI GIDALAR
Mayalı gıdalar histamin içeriği bakımından oldukça zenginler. Uzmanlar özellikle yoğun sirke ve tuz içermesinden kaynaklı turşunun boğaz ağrısı ve iltihabını şiddetlendirebileceğini söylüyor. Yoğurt ve ayran da aynı şekilde bu gruba dahil edilen diğer besinlerden.
Dr. Ayça Kaya: Mayalı gıdalardan turşu, sirke, yoğurt ve ayran histaminin vücutta salgılanmasını artırıyor. Özellikle lahana turşusunun histamin içeriği yüksektir. O nedenle bu besinleri tüketirken aşırıya kaçmamakta fayda var. Probiyotik içermeleri sebebiyle vücuda faydaları yüksek olan bu gıdaların tüketimini tamamen kesmek yerine sınırlandırmak, böylece bağışıklığı güçlendirici faydalarından da mahrum kalmamak doğru olacaktır.
2- PEYNİR
Peynirler de histamin açısından dikkat edilmesi gereken besinler arasında gösteriliyor. Uzmanlar histamin içeriği en yüksek olan eski peynirlerden özellikle grip ve nezleyken uzak durulması gerektiğini dile getiriyor. Yine bu dönemde inek sütünden de kaçınılması tavsiye ediliyor.
Dr. Ayça Kaya: Eski kaşar, çedar, tulum peyniri, permesan ve küflü peynirler yüksek histamin içerirler. Bunlar yerine yumuşak beyaz peynir, dil peyniri, taze krem peynir, lor peyniri gibi taze beklememiş, pastörize peynirler tercih edilmeli. Pastörize peynirler günde 60-90 gramı aşmadan tüketilebilir. Sütün histamin içeriği çok yüksek değil. Yetişkin bir insanın günlük 3 bardak süt tüketmesinde sakınca yok.
3- BALIK
Kış sofralarını vazgeçilmezi olan balıklar da histamin açısından riskli olabiliyor. Özellikle taze tüketilmeyen palamut ve hamsi gibi koyu renk etli balıklar vücuttaki histamin oranını artırabiliyor. Peki bu besinler hastayken tüketildiğinde vücuda nasıl bir etkisi oluyor ve tüketilecekse nasıl tüketilmeli?
Dr. Ayça Kaya: Severek tükettiğimiz balık, sağlık açısından birçok yarara sahip önemli bir besin. Bayat balığın histamin yoğunluğu fazladır. Fazlaca vücuda alınan histamin zehirlenmeye sebep olabilir. Bakteri sayılarını ve histamin düzeylerini düşürüp zehirlenmeleri en aza indirmenin püf noktası, balıkların yakalandıktan sonra hızlı soğutulması ve taşıma-saklama sırasında yeterli soğutmanın sağlanmasıdır. En kısa zamanda tüketilen taze balıklar zehirlenmeyi engeller. Bayat balık yemeyin ama taze balık yiyebilirsiniz.
4- ISPANAK, DOMATES, PATLICAN
Çoğu taze besinde özellikle meyve ve sebzelerde histamin oranı düşüktür. Ancak ıspanak, domates ve patlıcan gibi sebzeler yüksek histamin içermeleri sebebiyle farklı şekilde değerlendiriliyor.
Dr. Ayça Kaya: Ispanak, domates ve patlıcan histamin içeriği yüksek ve histamin salgılanmasına sebep olan besinlerdir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından şikâyetçi olduğunuz dönemlerde bu besinleri beslenmemizden çıkarıp daha sonra kontrollü şekilde beslenmemize ekleyebiliriz.
Histaminin görevi bedeni çevreden gelen potansiyel tehditlerden; alerjenler, toksinlerden korumaktır. Bağışıklık sistemimize yabancı bir madde girdiği anda kanda bulunan histamin seviyeleri yükselir ve zararlı mikroorganizma ile savaşır. Aynı zamanda sindirimde, bedenin kendi kendini iyileştirmesinde de rol alan histamin her daim kanda bir miktar bulunur. Ancak vücudun hastalıkla mücadele ettiği dönemlerde kandaki histamin oranı yükselir. Histamin yüksekliği de şikayetlerin alevlenmesine, iyileşmenin yavaşlamasına sebep olacağı için doğru ve dengeli şekilde beslenmek büyük önem taşıyor.
5- RAFİNE ŞEKER
Rafine şeker kullanımı gündelik yaşantımızın hiçbir evresinde önerilmiyor. Ancak söz konusu hastalık dönemi olduğunda rafine şeker tüketimi bağışıklık sisteminizi ve beyaz kan hücrelerinizin sizi hasta eden mikroplarla savaşma yeteneğini geçici olarak baskılayabiliyor.
Dr. Ayça Kaya: Histamini artırıcı etkisi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini engelleyici özelliği nedeniyle rafine şeker içeren tüm gıdalardan uzak durulması önemli. Bu nedenle daha da ağırlaşmamak için şeker tüketimini kontrol altında tutmaya çalışmalısınız.
6- ÇAY
Solunum yollarımızı rahatlatıp, semptomları yatıştırması için sıklıkla başvurduğumuz çaylar da istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Dr. Ayça Kaya: Ayrıca eklemek gerekir ki soğuk algınlığı durumlarında özellikle siyah çay ve mate çayı tüketimine de dikkat edilmeli. Bu çaylar vücutta soğuk algınlığı komplikasyonlarının daha çok yaşanmasına sebep oluyor. Bunların yerine ıhlamur, adaçayı gibi hastalığa bağlı şikayetlerin gerilemesine yardımcı olacak çayların tercih edilmesi tavsiye ediliyor. Yeşil çaya da başvurulabilir, histamin salgılayan hücreleri engellediği söylenir.