Eşref Hamamcıoğlu, 1905 Ankara Galatasaraylı Yönetici ve İş Adamları Derneği (1905 AGS) üyeleriyle bir araya geldi.
Ankara Galatasaraylılar Birliği’nin binasında açıklamalarda bulunan Eşref Hamamcıoğlu, Galatasaray üyelerinin iradesinin hiçe sayılarak 30 Nisan seçimlerinin iptal edildiğini hatırlatarak, “Adaylığımız devam ediyor. Ekibimiz taciz ve saldırılara rağmen durmaktadır sadece rakibimiz değişti. Bir koalisyonla bu yarışa girdik, bu koalisyon maalesef Galatasaray camiasının alışık olmadığı bir seçimdir. Bunu hep birlikte iyi değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum” diye konuştu.
Eşref Hamamcıoğlu, 1905 AGS’nin çalışmalarını yakından takip ettiğini aktararak davetleri için dernek başkanı Özgür Bayraktar ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti.
Rakibi Dursun Özbek’i eleştirmeyi çok doğru bulmadığını anlatan Hamamcıoğlu, “Dün kendisi de buradaydı. Sayın Özbek’i eleştirmek pek doğru olmaz ama hafızalarımızı da tazelememiz gerek diye düşünüyorum. Çünkü geçmişten eğer ders almazsak tarih tekerrürden ibaret kalır” ifadelerini kullandı.
Galatasaray’da 15 Mayıs’tan bu yana bir gayrimenkul furyası sürdüğüne dikkati çeken Hamamcıoğlu, şunları kaydetti:
“Neden 25 Mayıs dedim, çünkü Sayın Dursun Özbek bu tarihte bana birleşme teklifi getirdi. Ben de bunu kabul etmedim. O ne kadar bunu benim ego yüksekliğine bağlamış ve öyle düşünüyor olsa da biz 30 Nisan’dan önce henüz kimse aday değilken aday olmuştuk. Bundan 6-7 ay evvel biz bu konuşmayı yapmış olsaydık. Olası bir birleşme söz konusu olurdu. Bu birleşme konusu birleştirme kisvesi altında bir ayrıştırma operasyonudur. Galatasaray’ı böl yönet operasyonudur. Buna taviz vermemiz lazım diye düşünüyorum. Birinci paylaşmak istediğim konu bu. İkinci ise gayrimenkul konusu. Galatasaray bir spor kulübüdür ve en önemli sivil toplum örgütüdür. Kaynağı da spor ve eğitimdir. Elbette gayrimenkulleri vardır, bunların değerlendirilmesi söz konusudur ancak bunu bir seçim strateji olarak veya üyeleri ikna etmeye çalışmak için satmak akıl işi değildir. Çünkü bunlar Galatasaray’ın malıdır, hiç kimsenin babasının malı değildir. Kimseye de miras yoluyla intikal etmemiştir. Satsak biz de satarız, bu kolay. O açıdan bu Galatasaray’ın önündeki en büyük risklerdendir. Bizim de reçetelerimizde bunları değerlendirmek var ama Galatasaray’ın kurtuluşunu birtakım hayali rakamlarla Ali Sami Yen’in koltuğunu satın almaya veya kiralamaya kalkmak hiç kimsenin haddine değildir.”