Dinlemek için tıklayınız

CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Üyesi…

Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu, TBMM çatısı altında bile çok bilinen bir komisyon değil. Sebebi, bu komisyonda konuşulanların açıklanmasının yasak olması… Dolayısıyla komisyon kamuoyu önüne çıkamadığı için de bilinmiyor. Ancak, çok kritik “Güvenlik” ve “İstihbarat” konuları burada tartışılıyor.

Parti disiplini konusunda titizliğiyle bilinen Yüksel Mansur Kılınç’ın alanı olmayan Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’na seçilmesinde, bu “titizliğinin” etkili olduğunu anlaşılıyor.

Alanı olmayan Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’na seçilmesinde, partisinin devlet sırrına olan “titizliğinin” etkili olduğunu söylüyor.

Yüksel Mansur Kılınç, meclisteki çalışma alanından da yola çıkarak, arkadaşım Ersin Eroğlu ile kaleme aldığımız “Gölge Ordu – SADAT’ın Sır Perdesi Aralanıyor” adlı Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitabımızla oldukça ilgilendi. TBMM gündemine taşıdı, kritik sorular sordu. Yüksel Mansur Bey’in bu çalışmalarından yola çıkarak, SADAT’ın aslında bu “sır komisyonda” konuşulduğu sonucuna varabiliriz. Malum, komisyon kuralları gereği Yüksel Mansur Bey bu konuda çok titiz, komisyondan tek satır anlatmadı.

Mecliste geçen Salı günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük. Görüşmeyi kaleme almıştık, sadece şunu ekleyebilirim; Sayın Kılıçdaroğlu’nun enerjisine hayran olmamak elde değil. Bu güzel sohbet, Yüksel Mansur Kılınç’ın misafirliğinde gerçekleşti. Kılıçdaroğlu görüşmesi öncesi, Yüksel Mansur Bey’in odasında çokça çay içip sohbet etme imkanı bulduk.

FINDIKLI BELEDİYESİ NEDEN HEDEFTE

Sohbet, Yüksel Mansur Bey’in uzmanlık alanlarından biri olan Beyoğlu’na geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çocukluğunun geçtiği Kasımpaşa’yı anlatan Yüksel Mansur Bey bir ara “Erdoğan’ın ilk gittiği Kuran Kursu da AKP döneminde yıkıldı” deyince, aklıma hemen CHP’li Fındıklı Belediyesi üzerinden yürüyen Kuran kursu tartışması geldi. Her ikisinde de gerçekler ne, birlikte bakalım…

Rize’de CHP’li Fındıklı Belediyesi, İlçe Müftülüğü’ne 2017 yılında 5 yıllığına tahsis edilen ve bina tahsis süresinin dolduğu gerekçesiyle, binanın boşaltılmasını istediği 4-6 yaş Kuran kursuna uyarı yazısı gönderdi. Gereği yapılmayınca, belediye önce tabelasını söktü, sonra suyunu kesti.

AKP’ye yakın medyada “CHP’nin Kuran kursu düşmanlığı” haberleri yapıldı. Sonra, başta AKP Milletvekili Alpay Özalan olmak üzere birçok AKP’li sosyal medya üzerinden tepki gösterdi.

Peki, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ne diyor:

“Siyasi rant peşinde koşan AKP ilçe başkanı, bu işgali devletin güçlerini de alarak yapmaya çalışıyor ve çocukları kullanıyor. Aslında kurumlar arasında bir sorun yoktu, belediyemizin tüm iyi niyetleri boşa çıkarılmıştır. Müftülük ve yetkililerle görüşmede, ‘bizim yerimizi bırakın, biz size destek olacağız’ dedik. Bizim başka bir yerimizle ilgili proje hazırladılar, bunu kabul edip desteğimizi yineledik. Ama AKP ilçe başkanı siyasi sıkışmışlığını bizim üzerimizden gidermek istedi ve bunu engelledi.”

İşte o konuşma:

CHP’li Başkan Çervatoğlu’na göre ise tüm anlaşmaya rağmen, siyasi kumpas kurulduğu düşüncesinde…

Şimdi de 15 yıl önceye gidelim…

ERDOĞAN’IN ÇOCUKLUĞUNDA GİTTİĞİ KURAN KURSU NASIL YIKILDI

Tarih: 13 Nisan 2007

Kasımpaşa’daki Piyalepaşa Camisi bahçesindeki 3 katlı Büyük Piyale Kuran Kursu ve Okul Talebelerine Yardım Derneği binası, belediye ekiplerince yıkıldı. Bu Kuran kursu Süleymancılara aitti.

Kuran kursunu yıkan belediye ekiplerinin başında AKP’li Başkan Kadir Topbaş vardı.

Ve gazeteler, yıkılan Kuran kursunun Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkan Vekili Salih Torun’un, “Binanın yıkılmasını isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu Kuran kursunda eğitim gördü” sözlerine yer veriyordu.

Gelelim, başlıktaki “15 yıl sonra Süleymancıların kendilerine yaptığını CHP’ye yaptılar” ayrıntısına…

AKP’nin polise biber gazı sıktırarak yıktırdığı Kuran kursu olayı haftalarca konuşuldu.

5 Mayıs 2007 günü ise mecliste söz alan AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar, aynı zamanda eski Beyoğlu Belediye başkanıydı. Yani, o dönem yaşananların yakın tanığıydı.

AKP’li Nusret Bayraktar, bugün CHP’li Başkan Ercüment Şahin Çervatoğlu’nun bahsettiği “siyasi rantın” neredeyse aynısını şöyle anlatmıştı:

“Kırk beş yıl önce orada bir Kur’an kursu yapılmış, caminin avlusuna ve kırk beş yıl önce olduğu için, zaten, dayanıklılığı açısından da tartışma konusu olduğunu, muhtemel bir deprem olduğu takdirde yıkılabileceğini, Mimar Sinan’ın o kültürel, sanatsal eserinin bahçesine bunun yakışmadığını, buranın mutlaka boşaltılarak başka taraflara taşınması gerektiğini o dönemlerde ben başlatmıştım, ve Kur’an kursu yöneticileriyle bir anlaşma yaptık. Dedik ki: “Size ayrı bir yer gösterelim, oraya sizi taşıyalım, burayı boşaltalım, çevirelim. Büyükşehir Belediye Başkanımız da bize destek verecek. Bu Cami’nin etrafını tamamen boşaltacağız. Vakıflar Genel Müdürlüğüyle birlikte de böyle tarihî eserleri onaracağız.” Onlar, dediler ki: “Nereye taşıyacaksınız? Nereyi istiyorsunuz?” 150 metre hemen aşağısında bir arsaları vardı. Orada imar durumları da müsaitti. “İnşaatları yapın, biz, size, Vakıflar kanalıyla destek vereceğiz…” ve altı katlı binayı yaptılar, oraya taşındılar. Dediler ki: “Bize bu yetmeyecek.” Emir Efendi’de, Kulaksız’da, Emir Efendi Camisi’nin hemen arkasında “Beyoğlu İnsan ve Çevre Vakfı” diye benim kurduğum bir vakfın öncülüğünde, 400 metrekare temelli, altı katlı, asansörlü, kaloriferli, sosyal tesisli, modern bir binayı yaptık. Bunu da bunlara tahsis ettik, meşru olarak. “Tamam, bundan sonra boşaltacağız” dediler ve sürekli istismar ettiler, istismar ettiler. Benim dönemim bitti, benden sonra Kadir Topbaş Bey aynı şeyi devam ettirdi.”

Ülkemizde din üzerinden “siyasi rant” anlayışı bir gün sona erecek mi?

Tarih tekerrürden ibaret, devam ediyor…