Dünyanın gözü 7 Ekim‘de Aksa tufanı operasyonuyla tekrar ateşlenen Filistin-İsrail savaşına döndü. İsrail savaş uçaklarıyla Gazze‘yi bombalamaya devam ediyor. Ölü sayısının her geçen dakika arttığı savaşta tedirginlik ise üst seviyede.
Savaşta 6. güne girilirken İngiliz televizyon kanalı Sky News‘in canlı yayınına katılan Gazze’deki Uluslararası İlişkiler Konseyi Başkanı ve Hamas yöneticisi Dr. Basem Naim, Aksa tufanı operasyonu ve Filistin-İsrail savaşına ilişkin dünyanın merak ettiği soruları ilk ağızdan cevapladı.
MÜZİK FESTİVALİNDEKİ İDDİALARA CEVAP
Canlı yayında İngiliz spikerin “Yüzlerce kadın ve çocuğun öldürüldüğü ve gençlerin müzik festivalindeki katliamına ve masum sivillerin kaçırılmasının sebebi nedir?” sorusunu cevaplayan Basem Naim, gazetecinin bu cümleleri kurmasına şaşırdığını söyledi. Sky News kanalının saygın bir kanal olmasına rağmen İsrail propagandası yaptığını belirten Naim, kendilerinde olayın gerçeği olduğunu belirterek, spikerin söylediklerini ispatlayacak hiçbir delilin olmadığını ifade etti.
Gazze sınırında düzenlenen müzik festivali alanında 260 ceset bulunduğu sorusunu Filistinli isme yönelten İngiliz spiker, Hamas yetkilisinden şu cevabı aldı;
Operasyon sırasında ortaya atılan bu İsrail propagandasını doğrulayamıyorum. Çünkü İsrail’in Gazze’de neler yaptığını hem medyamız gösteriyor hem de bu konuda videolu delillerimiz var. Kendi kendilerine ilan etikleri “Hannibal Doktrini” ile binlerce Filistinliyi öldürüyorlar. Bunların arasında rehineler de var ve bu Doktrin İsrail Ordusu tarafından bizzat deklare edilmiş durumda.
“BİZ HİÇ SİVİL ÖLDÜRMEDİK”
Hamas yetkilisinin cevabı karşısında tatmin olmayan spiker İsrailli sivillerin öldürüldüğü konusunda ısrar ederek Aksa tufanı operasyonu esnasında 700’den fazla sivilin öldürüldüğünü ve bu cesetlerin hastane morglarında görüntülendiğini söyledi. Soru karşısında tekrar “Biz hiç sivil öldürmedik” cevabını veren Basem Naim sözlerini şu şekilde sürdürdü;
Fakat size söylemeliyim ki siz saygın bir gazeteci olarak şunu bilmelisiniz; sivil ne demektir? Ben Batı Şeria’daki hukuksuz yerleşimcileri, bizden çalınan topraklarda yaşayarak silah taşıyan kişileri, Huwara kentinde yangınlar çıkartanları sivil olarak tanımlayamam. Sınırlarda oturan bu kişileri bu bölgelerde istihbarat faaliyetleri gerçekleştirenleri, 2.3 milyon sivilin açık hava hapishanesinde kuşatma altına alındığı bölgelerde yaşayanların burada olmasına müsaade edemeyiz.
“75 YILLIK ZULME KARŞILIK VERDİK”
Kendilerinin İsrail’in sivilleri öldürdüğünde de sorumlu tuttuğunu iddia eden spiker, “Şu an Hamas’tan bahsediyoruz. Siz bir operasyon başlattınız ve bu operasyon kasıtlı olarak sivilleri öldürmek içindi.” ifadelerini kullanınca Hamas yetkilisi “Hayır. Biz 75 yıllık zulme karşılık verdik. 17 yıllık acı verici kuşatmaya karşılık verdik. 2.3 milyon Filistinlinin sessizce öldürülmesine yanıt verdik. Yasadışı olarak bölgeye gelen Yahudi yerleşimcilerin işgaline karşılık verdik. Yüzlerce kişinin insanlık dışı koşullarda yaşamasına tepki olarak bir operasyon başlattık. Şimdi şuna bakmamı lazım. Şu zamana kadar sadece Gazze’de binden fazla masum Filistinli öldürüldü. Aralarında F-35 savaş uçağıyla hedef alınanlar var. Bu saldırı bir pazar yerine yapıldı. Ve tek saldırıda 100 kişi öldü.” cevabını verdi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIKHAVA HAPİSHANESİNDE YAŞIYORUZ
Aksa tufanı saldırısından sonra Gazze’dekilerin daha mı güvenli uyuyacağı yönündeki soruyu cevaplayan Basim Naim, Filistin’in her zaman saldırı altında olduğunu ve orada yaşayan insanların hiçbir zaman güvende olmadığını söyleyerek Dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde yaşadıklarını belirtti. Kendilerinin ‘ölüm’ için bir seçenek yapmak zorunda olduklarını ifade eden Naim, “Ya F-35 bombasıyla öleceksiniz, ya da F16 ile. Veya bir başka seçenek olarak açlıktan öleceksiniz. Bizim sesimizi duyurmak için dünyanın en büyük açık hava hapishanesinin kapılarını çalmaktan başka çaremiz kalmamıştı. İsrail’in saldırganlığı sebebiyle uluslararası göz ardı etmeler nedeniyle ve İsrail’in İngiltere de dahil uluslararası toplumdan destek alarak devam eden terörüne karşı sessiz kalınmasından dolayı operasyona başladık.” dedi.
SALDIRIDA İRAN’IN ROLÜ VAR MI?
İngiliz spiker, dünya medyasında tartışma konusu olan ve herkesin cevabını aradığı İran sorusunu da Hamaslı yetkiliye yöneltti. Spikerin “İran bu saldırılarda doğrudan bir rol üstlendi mi?” sorusuna Naim, “Hayır. Bu Filistin direniş hareketinin, Filistinlilere karşı Gazze’de devam eden saldırganlığa karşı verilmiş bir cevaptı. Batı Şeria’da ve Kudüs’te de aynı şekilde tabi. Ama aynı zamanda herhangi bir destek ve direnişe yapılan yardımdan da memnunuz. Katar’dan, Mısır’dan, Suriye’den, İran’dan, isterlerse İngiltere’den bile. Biz bunlardan memnun oluruz ama sizi temin edebilirim ki İran’dan ya da herhangi bir askeri gruptan kişiler bu operasyona dahil olmadı.” diyerek cevap verdi.
İsrail’in aksine yaralı rehineleri bile tedavi edildiğini belirten Naim, İsrailli rehinelerle ilgili şu açıklamada bulundu;
Onlara insani bir şekilde muamele edilecek. Onları korumaya çalışacağız. Ama bu gece Gazze’de olanları siz de görmüşsünüzdür, bazı rehineleri İsrail’in saldırıları ve bombardımanları yüzünden kaybedebiliriz. Çünkü doğrudan şehir merkezini vuruyorlar.
REHİNELER KONUSUNDA YÜZDE 100 GARANTİ
Rehinelere zarar verilmesi konusunda yüzde 100 garanti verdiklerini söyleyen Filistinli isim, “Çünkü her şeyden önce Peygamberimiz Muhammed (sav)’ın komutanlarına verdiği mesaj netti. Yaşlıları öldürmeyin. Kadınları öldürmeyin. Çocukları öldürmeyin. Esirleri tedavi edin ve onlara iyi davranın.. Ayrıca bunların örneğini ele geçirdiğimiz yerlerde ve sonrasında yayınlanan videolarda gördük. Hapiste tuttuklarımızı daha önce tedavi ettik. Ve umuyorum ki bizim İsrail hapishanelerindeki esirlerimiz de bunun yüzde onu şeklinde muamele görüyordur.” şeklinde konuştu.
‘VAHŞET’ SÖYLEMİNE KARŞI ÇIKTI
Naim, milyonlarca insanın kendilerini desteklediğini söyleyerek spikerin yaşananlarla ilgili ‘vahşet‘ yorumuna ilişkin “Bu sizin düşünceniz. Sizin yorumunuza göre bu yaşananlar bir vahşet. Biz mücadele halindeyiz. Direnmeye de hakkımız var. Silahlı direniş de dahil her türlü mücadeleye hakkımız var. Evlerimize kim saldırıyorsa bunlara direneceğiz. Benim oğlum İsrail askerleri tarafından sınır bölgesinde öldürüldü. Dolayısıyla kendimi savunmaya hakkım var. Tabi ailemden geri kalanları da… Elimde olan tüm araçlarla; silahlar da buna dahil. Onlar 2.3 milyon Filistinliyi dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde, Gazze’de rehin tutuyorlar.” ifadelerini kullandı.
ÖLDÜRÜLENLER SİVİL DEĞİL
Aksa tufanı operasyonunda 700 sivilin öldüğünü iddia eden spikere tepki gösteren Hamas yetkilisi, “Siviller değil. Siviller değil. Onları siz sivil olarak tanımlıyorsunuz. Siz ve İsrail propagandası onları sivil olarak nitelendiriyor. Onlar asker. Sınır bölgesinde yaşayan silahlı kişiler. Onlar siviller değil.” dedi. Üniformalı olsun ya da olmasın öldürülen kişilerin asker olduğunu söyleyen Naim, “Hizbullah’ın sizinle birlikte savaşa girmesini bekliyor musunuz?” sorusuna “Tüm insanlara çağrımızdır. Ancak Filistin dışındaki insanlara böyle bir emir vermedim. Hizbullah ya da herhangi bir ülkeye böyle bir çağrıda bulunmadık. Gazze’deki, Batı Şeria’daki Kudüs’teki halkımıza çağrıda bulunuyoruz. İsrail’de yaşayanlara da tabi.. Ayaklanın ve Gazze Şeridi’ndeki hareketimizi destekleyin. Er ya da geç bu harekete katılacaklarını bekliyoruz. Bizim halkımız güvende ve rahat olmadıkça İsrail de güvende ve rahat olmayacaktır.” sözleriyle cevap verdi.
PROBLEM 17 YILDIR DEVAM EDİYOR
İsrail tarafından Gazze’ye elektrik, yakıt, yiyecek ve su girişinin engellenmesine gönderme yaparak “Gazze halkını temsil etmek bu mu?” diyen spikere yanıt veren Naim, durumun yeni olmadığını ve 17 yıldır Gazze halkının bu sıkıntıları yaşadığını söyledi. Gazze’de yüzde 80 oranında açlık, yüzde 60 oranında işsizlik, yüzde 55 oranında ise sefalet olduğunu söyleyen Hamas yetkilisi “Nüfusumuzun %70 ini de gençler oluşturuyor. Vizyonları ve gelecekleri yok. Daha iyi bir yaşam için herhangi bir umut ışıkları yok. Şuanki durumu iyi açıkladınız. Biz dünyanın en büyük açık hava hapishanesinin kapılarını daha iyi bir hayat için kırmaya çalışıyoruz. Ya başarılı olacağız ya da gururla öleceğiz. İki seçeneğimiz var. Daha iyi ve onurlu bir yaşam ya da gururlu bir ölüm.” ifadelerini kullandı.
Basim Naim, spikerin yönelttiği Aksa tufanı saldırısının amacına yönelik soruyu ise şu şekilde yanıtladı;
Birçok şey. Her şeyden önce biz unutulmak üzereydik. Ve gözardı ediliyorduk. Amerika ve Çin arasındaki çatışma, Ukrayna ve Rusya arasında yaşananlar… 75 yıldır sefalet içinde yaşamamız gündemin dışında kalmıştı. Şimdi onları salmak için pazarlık edebileceğimiz rehinelerimiz var.
İşgalden kurtulmak için yaptığımız bir planın parçası bu. Operasyonu başlatma sebebimiz de buydu. Aynı zamanda İsrail saldırganlığının dünyaya gösterilmesi içindi. Onların yaptığı devlet terörizmi ve bizim bunu sonlandırmamız gerekiyor.