114 yaşındaki Venezüellalı Juan Vicente Perez’in vefat haberinin ardından John, artık dünyanın yaşayan en yaşlı adamı oldu.
Liverpool’da doğan asırlık oyuncunun, 112 yaşındaki Japon Gisaburo Sonobe tarafından unvanı alması bekleniyordu, ancak kendisi de 31 Mart’ta vefat etti.
John ise iki Dünya Savaşı gördü ve meşhur Titanik’in battığı yıl olan 26 Ağustos 1912’de doğdu.
Büyük büyükbabası, eşi Blowden ile İkinci Dünya Savaşı sırasında tanıştı ve hatta 1942’de evlendi ve 1943’te bir kız çocuğu sahibi oldu.
44 yıllık evliliğin ardından 1986 yılında vefat eden Blowden, John’un artık dört torunu ve üç torununun çocuğu olan bir ailenin en büyüğü oldu.
Bir asırdan daha fazla yaşayan olan John’un tüm bunları deneyimlemiş olması ve etrafındaki dünyanın büyük ölçüde değiştiğini görmesi hiç de şaşırtıcı değil.
Uzun yaşamını ‘tamamen şans’ olarak nitelendiren John şunları söyledi: “Ya uzun yaşarsınız ya da kısa yaşarsınız ve bu konuda pek bir şey yapamazsınız.”
Huzurevindeki personel onun ‘çok konuşkan olduğunu, ancak yine de yataktan kendi başına kalkabildiğini, haberleri ve radyoyu takip ettiğini ve hatta kendi mali durumunu kendisinin yönetebildiğini söylüyor.
Uzun yaşamının arkasında bir sır olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ancak kendisi bu konuda yanıldığınızı söylüyor.
Uzun ömürlülüğünün ‘şansa’ bağlı olduğuna inanan John bunun yanı sıra, her Cuma tam bir porsiyon kızarmış balık ve patates kızartması yediğini açıkladı.
Beslenmesini şöyle anlattı: “Bana ne verilirse onu yiyorum, diğer herkesle aynı şekilde. Özel bir diyetim yok.”
Ancak John, sigara içmediğini söyleyerek, uzun yaşamanın sırrının ölçülü olmakta yatabileceğini söyleyerek şunları söyledi: “Eğer herhangi bir şeyi çok fazla yaparsanız, eninde sonunda kötü bir geri dönüş alırsınız.”
John’un genç nesillere tavsiyesi ise basitçe şuydu: “İster bir şey öğreniyor olun, ister birisine öğretiyor olun, her zaman elinizden gelenin en iyisini yapın.”
“Sahip olduğunuz her şeyi ortaya koyun. Aksi halde uğraşmanıza değmez.”