en iyi casino siteleri deneme bonusu
istanbul escort istanbul escort bayan
Dünyada 9 vaka var! Türkiye’de de görüldü…

Dünyada 9 vaka var! Türkiye’de de görüldü…

ABONE OL
7 Ekim 2023 11:48
Dünyada 9 vaka var! Türkiye’de de görüldü…
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Dinlemek için tıklayınız

İsveç’te yaşayan Cemal Sağmen 2021 yılında Türkiye’ye izne geldi. Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde iznini geçiren Sağmen kullandığı probiyotikten bir süre sonra sağlığı bozuldu.

Tedavinin bulunması için farklı hastanelere giden 44 yaşındaki Sağmen hakkında teşhis ancak bir yılın sonunda Adana Şehir Hastanesi’nde konuldu. Dünya’da çok nadir görülen bir kan hastalığıyla mücadele ettiği ortaya çıkan Sağmen, bu süreçte maddi ve manevi olarak çöktü. İlgili firmaya dava açan Sağmen, hukuk mücadelesini de başlattı.

‘KULLANDIĞIM PROBİYOTİK YAN ETKİ YAPTI’

Cemal Sağmen şunları söyledi:

“Ben İsveç’ten geldim. Türkiye’de kullandığım bir probiyotik yan etki yaptı fakat ne olduğu tespit edilemedi. Bacillus clausii adlı çok güçlü dirençli bir bakteri olduğu ancak 1 yıl sonra özel Maldi Tof yöntemi ile saptanabildi. Bu süre zarfında önce Çukurova Üniversitesi omurgada tutulumu saptadı fakat 7 ay kadar orada kalmama rağmen kan değerlerim, kalsiyum değerlerim, demir değerlerim düştü. Kansızlık ve kemik erimesi başladı. Buralarda çare bulamayıp benim doktorum bu konuyu tedavi etmeye başladı. Hem mikrobiyologlardan hem biyologlardan görüş aldı. Literatüre göre bana bir tedavi yaptı. Fakat bu tedavi de tabii bütün yayınlanan vakalarda uzun sürmüş. Ben de artık o hastanelerde tedavi olacak imkanım olmadığı için sağ olsunlar Kadirli Devlet Hastanesi’nde önce doktorun öngördüğü protokolü uyguladılar. Değerlerimde düzelme başladı.

DÜNYA’DA TESPİT EDİLMİŞ 9 VAKA VARMIŞ

Aslında benim bu konuya vakıf birkaç tane profesör var, benimle iletişim kuran sürekli yardımcı olan onların oralarda tedavi olacak imkanım olsa orada olurdum fakat 1,5 yıllık süreçte hem İsveç’teki hem Türkiye’deki işimden çıkarıldım. Dört çocuğum var eşim İsveç’te maddi imkansızlıklar yaşıyor. Konuya vakıf ya da ilgilenen doktorların hastanelerine gitsem onların günlük masrafı 4- 5 bin lirayı buluyormuş. Bu şu anda tespit edilmesi zor olduğu için aslında bu mikroba (bakteriye) maruz kalmış kaç insan olduğu belli değil. Dünya’da 9 vaka olduğu belirtildi yani yayınlanmış. Benim tedavimin daha düzgün bir şekilde bu mikroba (bakteriyi kast ediyor) vakıf olan doktorlar tarafından ve doktorum tarafımdan yani yardımseverler de bana yardım ederse oralarda tedavi olmak istiyorum.”

PROF. DR. TURHAN: İLK BAŞTA TANI KONULAMIYOR

Cemal Sağmen’in hastalığının teşhisini koyan ve İstanbul’da özel bir hastanenin Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan ise şunları söyledi:

“45 yaşlarında bir erkek hasta söz konusu. İlginç bir şekilde haftalardır, hatta aylardır geniş spektrum antibiyoterapi almak zorunda kalıyor hastamız ve farklı sağlık merkezlerinde takip edilmek zorunda kalıyor. İlk başta teşhiste pek çok tetkik yapılmasına rağmen ve muayenelere rağmen tanı konulamıyor. Ta ki gelişmiş bir mikrobiyolojikasyon sistemi, kültür sistemi maditof bir merkezimizde yapılmasıyla birlikte kan kültüründe diye bir basil izole ediliyor. Bu basil ilk başta meslektaşlarımız tarafından patojen bir şey olarak düşünülmüyor. Bir etken olarak düşünülmüyor, ancak başka bir sebep bulunamayınca mercek altına alınıyor ve hastanın bir süredir kullanmakta olduğu bir probiyotik ürün ki kullanma nedeni de bağırsak florasına destek olsun, bağırsak florası antibiyotiklerden olumsuz etkilenmesin diye bir dönem kullanmaya başladığı bir ilaç ve o probiyotik ürünün içerisindeki ana etken majör etken olduğu ortaya çıkıyor. Derken bir literatür taraması yapılıyor ve görülüyor ki sadece bu hastada değil dünyada bildirilen değişik yerlerden Avrupa’dan da bildirilen birtakım vakalar var.

BAKANLIĞA BİLDİRİM YAPILDI

Bazı ülkelerde de bu ürünün basilitra içeren probiyotik ürünün içerisine bahsettiğimiz bizim de karşılaştığımız bu hasta vesilesiyle daha iyi anladığımız riskleri bildirir uyarılar konulması sağlanmış ülkemizde de bu tür bir uygulamanın ihtiyaç haline geldiğini görüyoruz. Sanıyorum ilgili bildirimler de yapıldı ilgili bakanlıklarımıza. Özellikle küçük çocuklarda immün spesif bireylerde, onkoloji hastalarımızda bu yönüyle kullanılmaması ya da kullanırken son derece dikkatli olunması gereken bir basil içeriği olduğu anlaşılmakta buna mutlak suretle dikkat edilmesinde fayda var. Maddi tof gibi gelişmiş mikrobiyolojik metotlara ihtiyaç olduğu ve bunu dikkatli yorumlaması gerektiğini de vurgulamak isterim. Belki başka birçok vaka da var fakat böyle bir inceleme yapılmadığı için ya da yapılamadığı için merkezlerimizde gözden kaçmakta. Yeni kaynaklarda, yeni literatürde vurgulanmaya başlanan bir husus olduğu için bütün hekim meslektaşlarımız başta olmak üzere sağlık profesyonellerinin farkında olması gereken bir etken ve bir probiyotik içeriği diye vurgulamak isterim.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP