ASKON açıklamasında görüşlerine yer verilen Aydın, ekonomi bağlamında gelişmiş ülkeler başta olmak üzere ciddi mücadelelerin verildiğini belirterek, “Bu mücadelede hükümetimiz gerek pandemi döneminde olsun gerekse de pandemi sonrası ülkemizin hemen hemen her kesiminin ihtiyacına koşturmuştur.
Yeni ekonomi modeli ile de yüksek döviz karşısında kayıpların önlenmesine yönelik kur korumalı TL mevduat hesapları açılmıştır. Döviz stokçuluğu yapmak yerine risk fazlası dövizler TL’ye çevrilerek burada kullanılabilir. Ha keza ihracatçıya ve yatırımcıya yönelik düşük faizli ve uzun vadeli birçok kredi imkanları da sağlanmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de ekonomik refaha giden yolun ve metodun belli olduğunu aktaran Aydın, şunları kaydetti:
“Kaynakları israf etmeden yatırım ve üretime yönelerek kalkınmamızı artırmalıyız. Bu bağlamda herkesin bilinçli olması, plan ve programlarını buna göre yapması gerekmektedir. Buna rağmen elinde risklere karşı yeterli döviz bulunurken, ucuz kredi çekip bunu döviz alarak bir nevi döviz stokçuluğu yapan firmalar şunu iyi bilmelidirler ki, bunu yaparken ülkemizin bekasından ve halkımızın refahından çalmaktadırlar. Açıkça bir ihanetin içinde olmaktadırlar.
Merkez Bankası başkanımız Şahap Kavcıoğlu’nun konuya ilişkin açıklamalarını iyi okumak gerekiyor. Burada kaynakların heba edilmemesi, yerinde ve faydalı kullanılması uyarısı var. Bu konuda hükümetimizin temel gıda emtia ürünleri üzerine de çalışmaları var. Fiyat istikrarı komitesinde alınan kararların bir bir uygulanmaya başladığını görmekteyiz.
Söz konusu ülkemiz bekası ve milletimizin refahı ise enflasyonla mücadeleye zarar verecek bu fikirde olan yapılara da asla ve asla müsaade edilmemelidir. Sonuç olarak enflasyonu tetiklediği açıkça ortada olan dolarizasyonla mücadele de işimizin bir parçası olmalı ve hep birlikte dayanışma içerisinde bu konuda mücadele etmeliyiz.”