Büyükşehir Belediyesi “dijital baba” olarak anılan yazar-bilişimci Orhan Toker’i Ailem Kocaeli Buluşmalarında Kocaelililerle buluşturdu
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kocaeli Kongre Merkezinde yoğun katılımla gerçekleşen Ailem Kocaeli Buluşmalarına pek çok ailenin yakından takip ettiği bilişimci-yazar Orhan Toker, “Dijital Çocukların Ebeveyni Olmak” konu başlığıyla katıldı. Söyleşi içeriğinde ‘Çocuklarımızın çok daha fazla İnternette olmaları! Çocuklarımızın karşılaştıkları zararlı içerikler ve tehlikeler nelerdir? Çocuklarda teknoloji bağımlılığı! Evde dijital denge ve dijital alışkanlıklarımızı düzenleyelim’ alt başlıkları yer aldı.
DİJİTAL DÜNYA ÇOCUKLARIN KAYGI DÜZEYİNİ ARTIRIYOR
Yetişkinlerin ve çocukların hayatında büyük rol oynayan dijital dünya, pandemi ile birlikte hayatımızın her alanında yer aldı. Pandemi sürecinde çocukların okula gidememesine dikkat çeken Toker “Aileler çocuklara dünyanın sonu gelecek, şu kadar suyumuz kaldı diye kaygılandırmaya başladı. Şimdi çocuklar kırmızı bir gezegen çizmeye, çocuklarda kaygı oluşmaya başladı. Ardından pandemi geldi, bu sefer çocuklar okula gidemediler, arkadaşlarını göremediler dışarıya çıkamama durumları başladı” dedi. Toker’in dikkat çektiği çocuk kaygı düzeylerinin ebeveynlerin ilgisiyle ve kontrolleri sayesinde dijital çağın tehlikelerinden korunabileceği ve çocukları dijital dünyaya hazırlanabileceğini söyledi.
İLK 36 AY ÖNEMLİ
İlk 36 ay çocukların zihinsel gelişim süreci olduğunu vurgulayan Toker, “İnsan beyni yüz milyar hücreyi kapsıyor, bu hücrelerin 36 ayda yüzde seksen altısı tamamlanıyor. Bütün bir ömür kullanacağımız zihinsel becerilerimiz bu ilk 36 ayda tamamlanıyor. Yürümek, konuşmak ve duygularımız hep bu ilk 36 ayda. Bu gelişim sürecinde ne kadar ekran ne kadar etkili olursa gelişim eksik tamamlanıyor.” dedi.
EKRANDA NE KADAR VAKİT GEÇİRMELİ?
Toker, ‘’Konuşamayan çocuklar var biliyor musunuz? İlkokula gidiyor, itişerek anlaşıyorlar. Kendilerini ifade etmekte zorluk yaşıyorlar. 40 dk bir dersi tamamlayamayacak, dikkat süreleri olamayan çocuklar var. Otizm benzeri sanki hiç konuşamıyormuş, dışardan söyleneni algılayamıyormuş gibi gözüken çocuklar var. İşte bunlar ilk 36 ay fazla ekrana maruz kalmış, bu sebeplerden dolayı demek ki çocuklarımıza ilk 36 ay ekran göstermeyeceğiz. Bir kuralımız var, yaşından bir çıkaracağız, kalanı 10 dakika süre vereceğiz. Yani beş yaşındaysa bir çıkardık dört, kırk dakika süresi var. Okula başlamadıysa bu süreyi ikiye bölerek, içeriğini faydalı, gelişimi destekleyici uygulamalardan belirlemek gerekir. Artık uygulamalar öyle bir bozuldu ki onun için seçilmiş şeyler izlemeli çıkan reklamlara da dikkat edilmeli. Kararlı olmak lazım kararlılık denince 10 dk doldu fişi çekmeyeceksiniz bu şuna benzer sizin en sevdiğiniz dizinin ortasında çocuk gelip fişi çekerse. Bu aynı şey, bırakın izin verin izlesin. O zaman size saygısı da artar, izlediğim şeyi uzatıp kısaltma yetkisinin sizin elinizde olduğunu anlar. Çocuğa orada bir esneklik yapmak yani otoriterliğin sizde olduğunun bir göstergesidir. Ama fişi çekerseniz size saygısını kaybeder ona dikkat ederek bugün esneklik gösterirsiniz yarın erken kapatırsınız’’ bilgisini verdi.
SENİ BİLGİSAYAR KONTROL EDİYOR
Bilişimci-yazar Toker, sözlerine şöyle devam etti; ‘’Çocuk yolda durmuyor diye yemek yemiyor diye bizi rahat bıraksın diye eline tablet telefon verirseniz çocuk büyüdüğünde de onu arar. Yasaklamak olmuyor içerik kontrolünü uygulamalara yaptırmak çok yanlış. O zaman ne oluyor biliyor musunuz? Şu izlenimi veriyorsunuz; seni bilgisayarlar kontrol ediyor.’’
OYUNLARI BİZ SEÇELİM
‘’Şimdi gelelim bilgisayar oyunlarına, oyunlar doğru seçildiğinde çocuklar tarih öğrenebilirler, coğrafya öğrenebilirler, ekonomi, para yönetimi öğrenebilirler yeter ki doğru oyunları seçip oynayabilsinler. Ama biz oyun seçme zahmetinde bulunmadığımız için çocuklar arkadaşlarının oynadığı oyunları oynuyor. En çok oynanan en çok reklamı çıkan oyunlar çocuğu devamlı oyuna çağıran oyunlar ısrarcı olan oyunlar. Örneğin bazı oyunlar, çocuk oyuna girdikçe onu ödüllendirir ona oyun parası verir oyuna girmediğinde de seviye kaybeder çocuk oyunlarda olan bütün kart açılışı sandık açılışı şans oyunudur. Bu oyunlarda çocukları şans oyunlarına alıştırır. Çocuk rekabetçiyse araba yarışı oynar, plan yapmayı seviyorsa strateji oyunları oynar, meraklıysa bilim oyunları oynar. Yeter ki biz seçelim ve onla beraber oynayalım, hatta onu oyunu sevdirirsek beraber oynarsanız bayılacaktır.’’
7. BULUŞMA HAYATİ İNANÇ İLE DEVAM EDECEK
Ailem Kocaeli Buluşmalarına duyulan büyük ilgi 7. buluşmada Hayati İnanç’la sürecek. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürlüğü Ailem Kocaeli Buluşmalarının 7.’si de hız kesmeden Kocaeli halkıyla buluşacak.