CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP’nin Sivas’ta düzenlediği Belediye Başkanları Çalıştayı’nın açılışında konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı çalıştayda Torun, şunları söyledi:
“Mayıs ayında Van’da düzenlediğimiz toplantı sonrasında aramıza katılan bir arkadaşımız var. Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı Gölbaşı Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Avunç’a bir kez daha halkın belediyeleri arasına hoş geldiniz, diyorum. Sivas İmranlı Belediye Başkanımızı geçen yıl elim bir trafik kazasında kaybettik. Hayatta olsaydı, bu toplantımızın ev sahiplerinden biri olacaktı. Kendisini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
“SİVAS HALKI ÇIKIŞ YOLU ARIYOR”
Sivas’a sadece bir toplantı düzenleyip ayrılmak için gelmedik. Siz dün Sivas halkıyla buluşurken, belediye başkanlarımız da tüm ilçelerde sahaya çıkarak vatandaşlarımızla bir araya geldiler. Sizin selamlarınızı ilettiler, sorunları dinlediler ve çözüm önerilerimizi anlattılar. Gördük ki; Sivas halkı dertli, Sivas halkı mağdur. Ve Sivas halkı artık bir çıkış yolu arıyor. Biz de onlara şunu söyledik: Sadece kendi ikbali için millete sırtını dönen bu iktidara mahkûm değilsiniz. İlk kurultayını Sivas Kongresi’nde yapan Cumhuriyet Halk Partisi burada. Halkı için gece gündüz demeden çalışan Kemal Kılıçdaroğlu burada. 100 yıl önce hep beraber başardık, yine hep beraber başaracağız. Asla umutsuz olmayın, halkın iktidarını kurmak için gelin bize katılın, dedik. Ve her bir vatandaşımızın size selamlarını getirdik.
Bugünkü toplantılarımızda da belediyelerimizin çalışmalarını detaylı olarak ele alacağız. Şu ana kadar neler yaptığımızı ortaya koyacak ve bundan sonra atacağımız adımları konuşacağız. Belediye Başkanlarımıza katkı sunması amacıyla, uzman isimlerin görüşlerini alacağız. Öğleden sonraki oturumda Belediye Başkanlarımızın değerlendirmelerini dinleyeceğiz. Kısacası, başarılı hizmetlerimizi artırmanın ve umudu büyütmenin gayreti içinde olacağız.
“HER TÜRLÜ YOLA BAŞVURUYORLAR”
Yerel seçimlerde umduğunu bulamayan iktidar, belediyelerimizi çalıştırmamak için her türlü yola başvuruyor. Bunu iki yolla yapıyorlar: Belediyelerimizin yetki ve gelirlerini, kanunlarla, kararnamelerle, genelgelerle ellerinden alıyorlar. Burada başarılı olamayınca da haksız, hukuksuz soruşturmalardan medet umuyorlar.
Sadece birkaç örnek vermek isterim; seçimlerden sonra, belediye şirketlerine yönetici atama yetkisini, belediye başkanlarımızdan almak istediler. Büyükşehir belediyelerinin Ulaşım Koordinasyon Merkezleri’ndeki çoğunluğunu ellerinden aldılar, yereldeki ulaşım hizmetlerini merkezden belirlemeye başladılar. Covid-19 salgınının başında, ihtiyaç sahipleri için toplanan 15 milyon liralık bağışlara el koydular. CHP’li belediyeler yardım yapmasın diye, vatandaşa gidecek desteği engellediler. Bu da yetmedi; depremlerin, sellerin, yangınların ardından yardım kampanyası başlatma yetkisini bizzat Erdoğan’ın imzasıyla gasp ettiler. 2019’dan önce AK Partili belediyelerde yapılan metroların geri ödemelerini, belediyeleri biz kazandıktan sonra 30-40 kat artırdılar. 25 yıldır belediyelere ait olan 100’e yakın taşınmazı, seçimleri biz kazandıktan sonra belediyelerimizden aldılar.
“İKTİDARIN YAPTIĞI ZAMLARLA…”
İktidarın siyasi hırsları, tüm belediyeleri ağır mali sorunlarla karşı karşıya bıraktı. Belediyelerin genel bütçeden aldıkları payların oranları 10 yıldır hiç değişmedi. Öz gelirleri ise yüzde 55’lerden yüzde 40’lara geriledi. İktidarın yaptığı zamlarla temel hizmet maliyetleri 4-5 kat arttı. Ancak vatandaş ucuz hizmet alsın diye, belediye gelirlerinde hiçbir artış yapılmadı.
Bu sorunu çözmek için, samimi adımlar attık. Belediyelerin mali sorunlarının araştırılması için Meclis’te önerge verdik, reddettiler. Ardından bir kanun teklifi de hazırladık. Belediyelerin hizmet için kullandığı; elektrik, doğal gaz ve akaryakıttan vergi almayın, avantajlı bir tarifeye geçirin dedik.
Yıllardır değişmeyen bütçe paylarını artıralım, Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi bazı vergilerden belediyelere pay verelim dedik. Olmadı. Ancak teklifimizi 7 aydır Meclis’te bekletiyorlar. Kısa süre içinde bu teklifimizi Genel Kurul’a indireceğiz. Ve iktidarın samimiyetini vatandaşlarımızın takdirine sunacağız. Hal böyleyken, hala vatandaşın en temel ihtiyacı olan su üzerinden siyaset yapıyorlar.
Eğer gerçekten su faturalarının ucuzlamasını istiyorlarsa kendilerine hodri meydan diyoruz. Kanun teklifimizi kabul edin, sadece bizim belediyelerimizde değil, tüm belediyelerde fiyatlar düşsün.
Belediyelere sağlanan devlet destekleri bütçelerde önemli bir yer tutuyor. Ancak, belediyelere sağlanan kamu yardımlarında tarihte görülmemiş bir partizanlık yaşıyoruz. Belediyelerin bankası olan İLBANK’ın 2021 ve 2022 raporlarını inceledik. Gördüğümüz tablo şudur; Hibe ve kredi desteklerinin yüzde 95’i sadece Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine aktarılmış. Nüfusun yüzde 51,7’sini yöneten belediyelerimize verilen desteğin oranı ise sadece yüzde 5.
Sadece Konya ve Trabzon’daki iktidar belediyelerine verilen destek bile bizim 248 belediyemize verilenden 1,5 kat fazla. Ayrıca Çevre Bakanlığı belediyelere 3 bine yakın araç hibe etmiş. Bunların yüzde 97’si yine sadece iktidar belediyelerine aktarılmış. Belediyelerimiz kamu bankalarından kredi alamıyor, yurt dışından kredi bulunduğunda da iktidar engel oluyor. Şu anda 7 büyükşehir belediyemizin 28 milyar 680 milyon lirayı bulan kredileri iktidarda, sarayda bir tek imza bekliyor. Bunu da milletimizin takdirine sunuyoruz.
“BELEDİYELERİMİZİN HİZMETLERİNE ENGEL OLAMIYORLAR”
Tüm bu haksızlıklara rağmen gururla söylüyorum ki; belediyelerimizin hizmetlerine engel olamıyorlar. Engel olamadıkça daha da panikleyip, baskının dozunu artırıyorlar. Haksız hukuksuz soruşturmalarla belediyelerimize kumpaslar kuruyorlar. Algı operasyonlarıyla belediye başkanlarımızı görevden alıyor, içi boş soruşturmalar açıyorlar. Talimatlı müfettişleri, her gün belediyelerimizin kapısına gönderiyorlar. Müfettişlere talimat verip, ‘Suç bulamıyorsanız, uydurun’ diyorlar. Ancak rüşvet almaktan ve ihaleye fesat karıştırmaktan hapis cezaları alan AK Partili belediye başkanları hakkında, hiçbir işlem yapmıyorlar.
“ORGANİZE KÖTÜLÜK”
Belediyelerimizi karalamak için, vatandaşı cezalandıracak kadar gözü dönenlere; tüm belediye başkanlarımızla Sivas’tan sesleniyoruz: Biz, gitmekte olan bir iktidarın son çırpınışlarına asla boyun eğmeyeceğiz. Bu organize kötülüğe karşı, bu politik teröre karşı halkımızla birlikte omuz omuza duracağız. Çünkü biliyoruz ki; seçilmiş belediyeler üzerinde baskı kurmak otoriter rejime, o baskıları aşmak da demokrasiyi savunanlara yakışır.
Tüm bu yaşadıklarımız bize şunu gösteriyor. Ülkemizde, ucuz ve etkin belediye hizmetlerini kalıcı hale getirmek ancak hakkaniyetli bir iktidarla mümkün olacaktır. Bu değişimi sağlamanın sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır. Biliyoruz ki; önümüzdeki seçimleri kazanmak, belediyelerin halka daha iyi hizmet vermesinin önünü açacaktır. Tüm belediye başkanlarımız bu sorumluluğun farkındadır.
O yüzden, milli iradeyi hâkim kılmak için direnme mesajının verildiği Sivas Kongresi’nin ruhunu bugün de içimizde hissediyoruz. Bugün de 4 Eylül kadar azimli, 4 Eylül kadar kararlıyız. Sizin ortaya koyduğunuz iradeden güç alıyor, sizin liderliğinizde umudu daha da büyütüyoruz. Ülkemizin ikinci yüzyılı için çıktığınız yolda, tüm belediye başkanlarımızla birlikte, her ne şart altında olursa olsun yanınızdayız. Ne pahasına olursa olsun, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yaraşır bir Türkiye hedefinden asla geri adım atmayacağız. 100 yıl önce hep beraber başardık, yine hep beraber başaracağız. “