Yeşil Artvin Derneği’nin çağrısıyla İstanbul, Bursa ve Ankara başta olmak üzere ülkenin birçok yerinden gelerek Artvin’de toplanan çevreciler, maden sahaları için orman kıyımını protesto etti. Orman kıyımına karşı toplanan imzaların yer aldığı dilekçelerin Artvin Orman İşletme Müdürlüğü’ne teslim edilmesinin ardından açıklama yapıldı. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, “Ormanların yok edilmesi daha onlarca etkenin yanı sıra bundan sonra artan ölçüde sel demektir, heyelan demektir, erozyon demektir, felaket demektir” dedi.
Yeşil Artvin Derneği’nin çağrısıyla İstanbul, Bursa, Ankara, Artvin merkez ve ilçeler başta olmak üzere ülkenin pek çok yerinden gelen çevreciler, dün saat 15.00’de Artvin otoparkta bir araya geldi. Artvin merkez ve ilçelerde yaşanan orman kıyımına dikkat çekmek için toplanan imzaların yer aldığı dilekçelerin Artvin Orman İşletme Müdürlüğü’ne teslim edilmesinin ardından basın açıklaması yapıldı. “Madene hayır” yazılı tişörtler giyen çevreciler, “Biz biz biz bir aradayız, bir arada Artvin’i koruyacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı.
“ÇEVRE İLLERDEN GELEN DOSTLARIMIZLA BİRLİKTEYİZ”
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“İki yıldır yaşanan pandemi nedeniyle can derdine düşen ve yaşanan ekonomik nedenlerle yaşam gayesiyle boğuşan insanlarımızı bu koşullarda bir araya toplamak mümkün olmamış ise de yaşanan ağır çevresel sorunlar bir araya gelmeyi zorunlu kılmış, dayanışmayı büyütmek toplumu bilgilendirmek, kamu idaresini aklı selime davet etmek gerekli olmuştur. Bu nedenle uzun bir aradan sonra bu basın açıklamasına karar verilmiştir. Basın açıklamasına komşu illerden gelen çevre dostlarını da aramızda görmekten mutluluk duyuyoruz. Yaşam alanlarımızı yağmalamaya hız vermişler, adeta taşlar bağlanmış, köpekler serbest bırakılmış. Biz Artvinliler yaklaşık 30 yıldır Cerrattepe’de bir maden projesine karşı mücadele etmeden, daha sonra bütün derelerimizde HES projelerine karşı mücadele etmek durumunda kalmış son yıllarda daha hızla artan maden projelerinin baskısı altında bunalmış, son birkaç yıl dada bütün ormanlarımızda büyük bir yıkımla karşı karşıya kalmış durumdayız.
“DERT BİR DEĞİL DEDİKLERİ BU OLSA GEREK”
Dert bir değil dedikleri bu olsa gerek. Burada ormanın faydalarını tekrar etmek gereksiz iş olur. Ama ormansızlaştırmanın tehlikelerini bir kez daha hatırlatmanın da fayda vardır. Nitekim özellikle küresel iklim değişikliğinin de etkileriyle son yıllarda Karadeniz bölgesindeki sel ve heyelan felaketlerinin can ve mal kaybına yol açtığı bu acı olayları hep beraber yaşıyoruz. Ormanların yok edilmesi daha onlarca etkenin yanı sıra bundan sonra artan ölçüde sel demektir, heyelan demektir, erozyon demektir, felaket demektir. Yaşama kıyım tahammül edilecek sınırları aşmış bu yıkıma dur demek zorunlu olmuştur. Bu nedenle bu alanlarda bulunan sivil toplum örgütleri ve bazı resmi kuruluşlar olarak ortak imza ile hazırlanan bir dilekçe orman bölge müdürlüğüne sunulmuş olup artık bu kıyım mecburen durdurulması istenmiştir. Bununla birlikte bu çığlığı duymak istemeyen kamu idaresine karşı her türlü yasal haklarımızı kullanmaya devam edeceğimiz bilinmelidir.
“30 YILDIR MADENCİLİKLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Bununla ilgili olmak üzere Artvin’deki orman alanlarını yüzde 69’u madenlere ruhsatlandırılmış durumda olup bundan orman kesimiyle maden işletmeciliğinin ilgisi de inkar kabul etmez bir açıklıkla anlaşılmaktadır. Bu vesileyle gelinen bu aşamada maden ruhsatlarındaki son gelişmelere sizlerle paylaşmak faydalı olacaktır. Bizler 30 yıla yakın süredir Cerrattepe’de yapılması planlanan madencilikle mücadele etmekteyiz. Ancak ilimizdeki tek madencilik projesi elbette Cerrattepe maden projesi değildir. Nitekim günlerdir Artvin ilinde 325 maden ruhsatı olduğunu söyler, bu sayının çokluğundan dehşete düşerdik. Ancak yanılmışız. TEMA’nın bu yılın başında Maden İşleri Dairesi’nden aldığı ve kamuoyuyla paylaştığı bilgilere göre ilimizde maden ruhsat sayısı 325 değil 525 adetmiş. Bu 525 maden ruhsatı ise ilimizin toplam yüz ölçümünün yüzde 71’ine karşı gelmektedir.
“VATAN DÜŞMANI BİR RUHSATLANDIRMA YAPILIYOR”
Bu yaşam düşmanı, vatan düşmanı ruhsatlandırma işleminin akıl almaz geçek olamaz nitelikte olduğunu biliyoruz. Ancak ne yazık ki bu bilginin devletin de resmi kurumlarından alınmış bir bilgi olup doğrudur. Nitekim bu 525 ruhsat alanı dönem, dönem ihale edilmekte önce arama ruhsatına sonra işletme ruhsatına açılmaktadır. Söz konusu 525 ruhsat alanına ait bilgiler sizlere verilen broşürlerde ayrıntılı olarak yer almakta ilçelere göre dağılımlarında anlatılmaktadır. Uluslar ötesi sermayenin kar hırsına kurban eden vadilerimizi tarumar eden DSİ’nin milli bir kuruluş vasfını kaybetmiş olduğu açıktır.”
Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Güner, “Artvin Çevre Derneği’nin basın açıklamasına katılmak ve destek vermek için geldim. Şimdi Artvin’de değil tabi Ordu’da var, ülkenin her tarafında aynı sorunlar var. Birbirimizle dayanışma içerisinde olmadıktan sonra sorunların üstesinden gelinmeyeceğini hepimiz biliyoruz” diye konuştu.
“COĞRAFYAMIZA, DOĞAMIZA EL UZATMAYIN”
Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin, “Artvin’in ve Yeşil Artvin’in madenlerini altınlarını hem ormanlarımızla ilgili hem HES’lerle ilgili doğamıza dokunmayın diyoruz onun için bir basın açıklaması yapıyoruz. Bütün halkta burada coğrafyamıza, doğamıza el uzatmayın diyoruz Yeşil Artvin Derneği’nin öncülüğünde buradayız” dedi.
Şavşat’ın Tepe köyü sakinlerinden Cemal Temiz, “Biz ormanlarla yaşıyoruz, sularla yaşıyoruz Ormanımız olmazsa hayatımız gitti demektir. Onun için onları muhafaza etmek için elimden geleni esirgemiyorum. En son söylemek istediğim şudur ki, ormanlarımızı sularımızı ve doğamızı korumamız gerekir. Eğer bunları ihmal edersek yaşantımız söner gider” dedi.
“HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”
Katılımcılardan Aslı Kahraman Erer, “Ben Validebağ ve İkizdere’den katılıyorum. Hem İkizdere mücadelesinin içerisinde olarak Validebağ korusunda bir seneyi aşkındır nöbetlerdeyiz. Doğal yaşam döngüsü için mücadele ediyoruz. Bu ülkede Edirne’den Kars’a kadar toprak koruması, suyumuz, vadilerimizi korumak adına Türkiye’nin değişik illerinden buraya destek olmaya geldik. Hep birlikte başaracağız” dedi.