İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinin hazırladığı 76 sayfalık gerekçeli kararda, FETÖ silahlı terör örgütüne ve örgütün kullandığı kriptolu haberleşme programı ByLock’a değinildi.
Sanık Keynes hakkındaki tanık ifadeleri ve çeşitli raporların bulunduğu gerekçeli kararın delillerin değerlendirilmesi bölümünde, Keynes’in ByLock kullanıcı numarası, şifresi ve son çevrim içi olduğu tarih gibi detaylara yer verildi.
Amerikan ve Türk vatandaşı olan sanığın 14 kez Alpaslan Demir, 11 kez ise David Keynes kimliğiyle Türkiye’ye giriş çıkış kayıtları tespit edilirken, avukatı aracılığıyla Türkiye’ye gelmek ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak bildiklerini anlatmak istediğini bildirmesi üzerine 9 Haziran 2021’de ABD’den Türkiye’ye geldiği, hakkında 17 Aralık 2020’de çıkarılan yakalama kararına istinaden yakalandığı ve tutuklandığı kaydedildi.
Gerekçeli kararda, Keynes’in emniyette, soruşturma aşamasında savcılıkta, nöbetçi hakimlikte ve yargılama sürecinde mahkemede verdiği ifadelerin tamamı yer aldı.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yapılan araştırmalar üzerine düzenlenen teknik rapora göre, ByLock programının ilintili olduğu 9 IP adresine ait TLS sertifikalarından birinin “David Keynes” adıyla oluşturulduğunun tespit edildiği bildirilen kararda, ByLock programının oluşturulmasına ilişkin süreçle ilgili olarak sanıktan temin edilen mail kayıtlarının dikkate alındığı ve bu programın sanığın telefonuna “neokeynes” kullanıcı adıyla yüklendiği aktarıldı.
Kararda, sanığın öğrencilik dönemlerinde 1990’lı yıllarda FETÖ silahlı terör örgütünün evlerinde kaldığı, örgüt içinde görevler üstlendiği, kütüphane sorumlusu ve belletmenlik yaptığı ve bir dönem “Tarık” kod adını kullandığı belirtildi.
“ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI GEREKTİĞİ ANLAŞILMIŞTIR”
Sanığın, örgütün en önemli yapılanma alanlarından olan TSK mahrem yapılanmasında da görev alıp askeri öğrencilerle ilgilendiği ve ilerleyen süreçte örgüt tarafından ABD’ye gönderildiği kaydedilen kararda, şunlar kaydedildi:
“Örgüt elebaşının talimatıyla örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma olan ByLock’un alan adının kiralandığı, sanığın Google Market ve Apple Market’e yüklenmesi amacıyla kimliğini, kredi kartı ile mail bilgilerini kullandırdığı anlaşılmıştır. Bu bakımdan sanığın örgüt içerisinde yer aldığı, böylece silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği sabittir. Ayrıca sanığın, kendisinin örgütteki konumu ve başkaca örgüt üyeleriyle ilgili bilgiler vererek suçun aydınlatılmasına katkıda bulunduğu, bu nedenle hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin de uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.”
“ÖRGÜT MENSUPLARININ YAKALANMASINA ELVERİŞLİ AYRINTILI BİLGİ VERDİ”
Kararda, sanığın üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiğini kabul ettiği ve savunmasının tutarlı olduğuna dikkati çekilerek sanığın yurt dışından kendiliğinden geldiği ve samimi beyanlarda bulunduğu vurgulandı.
Sanığın tutarlı beyanlar verdiği, örgüt mensuplarıyla ilgili fotoğraftan teşhis yaptığı ve 1990’lı yıllara kadar örgütle olan bağını anlattığı ifade edilen kararda, sanığın etkin pişmanlık göstererek kendiliğinden ABD’den gelmesi, örgütün yapısı ve dağılması ve örgüt mensuplarının yakalanmasına elverişli ayrıntılı bilgi vermesi dikkate alınarak hakkında ceza verilmesine yer olmadığı hükmü kurulduğu bildirildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
ABD’den geldiği Türkiye’de 9 Haziran 2021’de tutuklanan Keynes hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanığın yurt dışında bulunduğu sırada, kendi isteğiyle Türkiye’ye gelmek ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için dilekçe sunduğu belirtilmişti.
Hakkında FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle dava açılan Keynes’in yargılanmasına 6 Ekim 2021’de başlanmıştı.
Keynes, 3 Kasım 2021’deki aylık tutukluluk incelemesi sırasında tahliye edilmişti.
Savunmaların tamamlanması ve delillerin toplanmasının ardından esasa ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı, 28 Haziran 2022’deki duruşmada Keynes’in “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 15 yıla kadar hapsini ve hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını istemişti.
Mahkeme heyeti, davayı 7 Eylül 2022’deki duruşmada karara bağlamış, Keynes hakkında “ceza verilmesine yer olmadığı” hükmü kurmuştu.