Türküleri kendine has üslubuyla icra eden ve “Bozkırın Tezenesi” olarak anılan Neşet Ertaş’ın ölümünün üzerinden 11 yıl geçti.
Abdallık kültürünün son efsanesi olarak bilinen halk ozanı, hayatı boyunca yaklaşık 400 plak, birçok kaset ve “long play”e imza atarak eserlerinde Anadolu insanının acı ve kederini dile getirdi.
SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLDU
Ertaş’ın ölüm yıl dönümü dolayısıyla #NeşetErtaş etiketi sosyal medya platformu X’te de gündem oldu.
Aralarına ünlü ve siyasi isimlerin de dahil olduğu birçok sosyal medya kullancısı, usta ismi paylaşımşlarla andı.
İşte o mesajlardan bazıları…
“Halden anlamayanı kendi haline bırak, zaman ona halini anlatır gurban olduğum…”
Sazı elinden, türküleri dilinden, sevgiyi yüreğinden düşürmeyen “Bozkırın Tezenesi” büyük usta #NeşetErtaş'ı saygı ve rahmetle anıyorum. pic.twitter.com/VYzNe1Uhto
— Ali Mahir Başarır (@alimahir) September 25, 2023
Bozkırın Tezenesi, Türk halk müziğinin unutulmaz ozanı #NeşetErtaş'ı vefatının 11. yılında sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz. pic.twitter.com/mYZtdvCfZy
— Galatasaray SK (@GalatasaraySK) September 25, 2023
25 Eylül 2012'de hayata gözlerini yuman Gerçek Halk Sanatçısı Neşet Ertaş'ı saygı ve özlemle anıyoruz.#NeşetErtaş pic.twitter.com/e0k42ld6Hf
— HKP (@kurtuluspartisi) September 25, 2023
25 Eylül 2012’de aramızdan ayrılan, Abdallık kültürünün ve müziğinin son büyük temsilcilerinden, ‘Bozkırın Tezenesi’ olarak da bilinen halk ozanı Neşet Ertaş’ı vefatının 11. yıl dönümünde saygı ve özlemle anıyoruz.#NeşetErtaş #Garip #BozkırınTezenesi pic.twitter.com/rHTrdK2smd
— KALAN MÜZİK (@Kalan_Muzik) September 25, 2023
https://twitter.com/nevsehir_bel/status/1706193117320229009
Bozkırın tezenesi #NeşetErtaş'ı vefatının 11. yılında rahmetle anıyorum. pic.twitter.com/iU1772mhX9
— Uğur İbrahim Altay (@u_ibrahim_altay) September 25, 2023
Sevgili #neşetertaş usta hep soruyordu
“Neden türkülerimi havalandırmıyon” diye. Senin kadar güzel okuyamam diye korkuyorum diyordum. Kimse onun türkülerini Neşet usta gibi okuyamaz. Pazartesi Antalya Muratpaşa Atatürk Kent Meydanında Neşet ustayı da anacağız. Nur içinde uyu… pic.twitter.com/905XCJYaZZ— Sabahat Akkiraz (@sabahatakkiraz) September 24, 2023
"Göynüm hep seni arıyor
Neredesin sen…"Bozkırın tezenesi #NeşetErtaş ustayı rahmetle, hasretle anıyorum. pic.twitter.com/3nFj2hWpBx
— Murat KURUM (@murat_kurum) September 25, 2023
“Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil…’’
Bozkırın tezenesi… Sazı, sözü, özü bir insan, büyük usta #NeşetErtaş'ı ölüm yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anıyorum. pic.twitter.com/cc3zPf0bXD
— Gamze Akkuş İlgezdi (@gamzeilgezdi) September 25, 2023
"Aşk biterse yorulur insan, ben ne zaman ölürsem Neşet yoruldu desinler"
'Bozkırın Tezenesi' #NeşetErtaş'ı vefatının 11. yılında saygı ve rahmetle anıyorum. pic.twitter.com/5XO0tZEsUX
— Mahmut Özer (@prof_mahmutozer) September 25, 2023
Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde 1938’de dünyaya gelen halk ozanı, 8 yaşına kadar doğduğu köyde yaşadı. Daha sonra ailesiyle İbikli (Çiçekdağı) köyüne yerleşen Ertaş, müzik hayatına da kendisi gibi saz üstadı olan babası Muharrem Ertaş sayesinde başladı.
Bozlak türkülerini feryat olarak nitelendiren Ertaş’ın ilk çalgısı annesi Döne Ertaş’ın çamaşır tokacına tel takmak suretiyle yaptığı oyuncak bağlamaydı.
Okula gidemeyen, fakat çok küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrenen sanatçı, okumayı da ağabeyi Necati Ertaş’tan öğrendi.
Neşet Ertaş, çocukluğunda babasıyla birlikte Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat gibi birçok yeri gezerek saz çalıp, türküler söyledi.
“NEDEN GARİP GARİP ÖTERSİN BÜLBÜL” TÜRKÜSÜYLE İLK PLAĞINI ÇIKARDI
Babasından müzikle ilgili pek çok şey öğrenen Ertaş, 14 yaşında İstanbul’a gelerek ilk plağını 1957’de babasının yazdığı “Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” türküsüyle çıkardı.
Bu çalışması geniş kitlelere ulaşan Ertaş, kısa sürede Anadolu’nun tamamında tanınan ve dinlenen bir halk ozanı oldu.
Yaklaşık iki yıl boyunca İstanbul’da plak, kaset ve konser çalışmaları yapan Ertaş, daha sonra Ankara’ya yerleşti ve sanat hayatını burada sürdürdü.
Usta müzisyen, bu süreçte “Türkülerin Babası”, “Anadolu Efsanesi” ve “Abdal Müzisyen” gibi isimlerle de anılmaya başlandı.
Mahalli sanatçı unvanıyla Ankara Radyosu’nda programlar yapan Ertaş, Leyla Hanım ile tanışıp evlendi ve çiftin 3 çocuğu oldu fakat 7 yıl sonra eşinden ayrıldı.
UZUN SÜRE ALMANYA’DA YAŞADI
Yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle enstrüman çalamaz hale gelen ve tedavi için Almanya’ya yerleşen Ertaş, çocuklarının eğitimi ve sanat çalışmaları dolayısıyla uzun süre bu ülkede ikamet etti.
Türkiye’de plakları, radyo programları, konser ve düğün performanslarıyla büyük bir üne kavuşan Ertaş, Almanya’daki birinci kuşak Türk göçmenler tarafından da çok sevilen bir isim oldu. Kendi üslubuyla gelenekten gelen türküleri icra eden Ertaş, 2000 yılında İstanbul’da yeniden sevenlerinin karşısına çıktı.
Abdallık kültürünün son efsanesi olarak bilinen Ertaş, Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine teklif edilen “Devlet Sanatçısı” unvanını kabul etmedi.
Hayatta olduğu dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” kapsamında “Yaşayan İnsan Hazinesi” ilan edilen Ertaş, eserlerinde Anadolu insanının acı ve kederini dile getirdi.
Ertaş’a, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından 2011’de fahri doktora unvanı verildi, sanatçının bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutuldu.
Hayatı boyunca yaklaşık 400 plak, birçok kaset ve “long play”e imza atan Ertaş, 25 Eylül 2012’de prostat kanseri sebebiyle İzmir’de 74 yaşında öldü.
Hayatı ve eserleri Prof. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap olarak yayımlanan Ertaş’ın albümlerinden bazıları şöyle:
“Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde”, “Kendim Ettim Kendim Buldum”, “Kibar Kız”, “Gel Gayri Gel”, “Türküler Yolcu”, “Gitme Leylam”, “Kova Kova İndirdiler Yazıya”, “Seher Vakti”, “Polis Lojmanları”, “Benim Yurdum”, “Gönül Yarası”, “Zülüf Dökülmüş Yüze”, “Zahidem”, “Gönül Dağı”, “Ölmeyen Türküler 2”, “Ölmeyen Türküler 3”, “Sazlı Sözlü Oyun Havaları”, “Niye Çattın Kaşlarını”, “Yar Gönlünü Bilenlere”, “Garibin Dünyada Yüzü Gülemez”, “Altın Ezgiler”, “Gurban Olduğum”, “Ağla Sazım”, “Hata Benim”, “Mühür Gözlüm”