Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye Adalet Akademisi’nin Eğitim Dönemi Açılış Töreni’nde konuştu.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin, her yılın en geç ocak ayının ikinci haftasına kadar, o yıl denetlenecek adliyeleri ilan edeceğini söyleyen Bozdağ, o süreç içerisinde adliyelerin denetleneceğini, bu denetimin yol gösteren ve rehberlik eden bir denetim olacağını belirtti.
Yargılamalardaki uzamalarda, yasalardan kaynaklanan sıkıntıları temizlemek için gayret ettiklerini ifade eden Bozdağ, kesinleşmesi gereken bir dosyanın hakim önünde aylarca beklemesi halinde burada kusurun kimde olduğuna bakılacağını dile getirdi.
Bozdağ, “İşlerimiz saat gibi işlesin ve geciken adalet tartışmaları Türkiye’mizin gündeminden düşsün. Çünkü pek çok davalarla ilgili bu anlamda çok ciddi eleştiriler alıyoruz” görüşünü paylaştı.
“AVUKATLA GÖRÜŞMEYENDEN HAKİM OLAMAZ”
Konuşmasında, avukatlarla görüşmeyen hakim ve savcılara tepki gösteren Bozdağ, şöyle devam etti:
“Niye görüşmüyorsun? ‘Tarafsızlığın, bağımsızlığın nedenidir’, ‘Filan şunu der’… Sizin görüşmenize göre insanlar sizi değerlendiriyorsa yandınız zaten. Ama bilin ki sizi, verdiğiniz kararlara göre değerlendiriyor insanlar. Kararlarınız adil olduktan sonra, istinaftan geçtikten, Yargıtay ve Danıştay’dan geçtikten sonra sizin kiminle görüştüğünün bir kıymeti var mı? Ama bakıyorum, pek çok yerde kapısına ‘Avukatla görüşülmez’ diye yazı yazan, maalesef meslektaşlarımız çıktı. Hakim olabilir mi böyle birisi? Hakim olamaz. Ama mesleğe girmiş. Halkın hakimisiniz siz, devlet adına Cumhuriyet’in savcısısınız. Evet, Cumhuriyet’in hakimisiniz. Ama bu Cumhuriyet’in sahibi de Türk halkıdır, Türk milletidir. Siz Türk milletinin, Türk halkının hakimi ve savcısısınız? Onlara saygı, onlara hürmet bizim de vazifelerimizden bir tanesidir.”
Yüz yüzelik ilkesinin sadece sanığın gözünün içine, yüzüne bakmak olarak algılanmaması gerektiğini belirten Bozdağ, “Lütfen kulağınızı ‘Ben hakime derdimi anlatmak istiyorum’ diyene verin. Onun gözünün içine bakın. Onlara görüş söylemeyin, yol göstermeyin, siz karar verirsiniz. Ama size derdini anlatmak istiyorsa bir anne, bir baba veya herhangi birisi gelsin, size anlatsın derdini. Emin olun size anlattıktan sonra sizin kararınız onun yüzde yüz aleyhine olsa bile onun sizin adaletinize olan güveni yüksek olur” değerlendirmesinde bulundu.